Türkiye’de boşanan çiftlerin sayısı her yıl artıyor. Son 5 yılda boşananların oranı yaklaşık yüzde 10 artarken hükümet, aile danışmanları ile boşanma ve aile sorunlarını asgariye indirmeye çalışacak. Uzmanlar, projenin topluma yararlı olacağı ve boşanmaları azaltacağı kanaatinde birleşiyor.
Biten evlilikleri kurtarmak isteyen Aile ve Adalet Bakanlığı, boşanmak isteyen çiftleri en az 360 saat hizmet alacakları danışmanlara yönlendirecek. Aile mahkemeleri boşanmak isteyen çiftleri aile danışmanlarına yönlendirecek ve danışmanların hazırladıkları raporları dikkate alarak karar verecek. Kişiler bu destekten kendi istekleriyle de yararlanabilecek.
Türkiye’de boşanma sayılarının arttığına dikkat çeken avukat Farah Diba, TÜİK Diyarbakır Bölge Müdürlüğü’nden alınan verilere göre, Türkiye’de 2009 yılında boşanan çift sayısının 114 bin 162 iken, 2013 yılında yüzde 9,8 oranında artarak 125 bin 305’e yükseldiğini söyledi. Diba, "Bu rakamlarda gösteriyor ki aile yapısına yönelik ciddi çalışmalar yapılması gerekiyor. Ülkemizde ruh sağlığının hukukla bağlantısı yeni değil. Cumhuriyet tarihi, psikiyatrinin ve dolayısı ile klinik psikolojinin aile içi sosyal iletişiminin hukuka taşındığı bağlantılarla dolu. Değişen toplumsal yapı ile roller, kadın erkek arasında değişen diyaloglar, sosyo-ekonomik durumlar ve bunların ruh sağlığı üzerindeki etkileri cinsler arasındaki iletişimde aile danışmanlarının gerekliliğini kaçınılmaz hale getirmektedir. Aile üyeleri, ya da birlikte yaşayan çiftler arasındaki iletişim bir istem içinde var olur ve psikoterapi gerektiren tüm bu sorunlar ve ilişkiler bu sistem içinde değerlendirilir. Zaman zaman aile veya birliktelikler içerisinde aksamalar, çatışmalar ya da boşanma olgusuna dayanan kopmalar meydana gelebilir ve bir takım sorunlar doğurabilir. Şöyle ki, bireyler olarak birbirimizden beklentilerimiz nelerdir? Hayatımızdaki tıkanıklıklar nelerden kaynaklanıyor? Fark etmediğimiz hangi özelliklerimizle kendimizi durduruyoruz? İstediğimizi zannettiğimiz ancak bir türlü gerçekleşmeyen isteklerimizin sonuçlanabilmesi için neler yapabiliriz? Hayatımızda neleri düzene sokmalıyız? Bu tür sorunların karşısında en önemli çözüm ve destek mercii ise önce mahkemeler olmamalıdır. Aile danışmanları olmalıdır" dedi.
"AZIMSANMAYACAK KADAR ÖNEMLİ"
Kadın erkeğin önce kişisel öz güvenlerini arttırmanın çok önemli olduğuna dikkat çeken Av. Diba, "Aile içi iletişim sorunları, sadakatsizlik, iş hayatı, özel hayat arasındaki denge problemleri, cinsel sorunlar, kıskançlık, eş ya da çiftlerden birinin veya her ikisinin diğerini gerçek varlığıyla görmeyip idealinde barındırdığı bireye uymasını sağlamaya çalışıyor olması, farklı kuşaklar arasındaki çatışmaların doğurduğu sorunlar, evli bireylerin çocuk sahibi olma travmaları, çocuk sahibi olmaları karşısında aile içi sosyal iletişimin kurulamıyor olması gibi sorunlar karşısında aile danışmanlarının rolü çok önemli bir hal alıyor. Bu noktada aile danışmanlarının aile veya birlikteliklere kattığı önce bireylerin birbirlerini yanlış anlamasını engellemek, yargılamadan önce anlamayı sağlamak, özel sorunlar karşısındaki duruşlarına yön vermek, olaylar karşısında tepkilerini daha yapıcı hale getirmek, kadın ve erkeğin önce kişisel öz güvenlerini arttırmak, sonra da birbirlerine olan güveni şekillendirmek ve güçlendirmek noktasındaki aile danışmanlığı rolü azımsanmayacak kadar önemli ve değerlidir" diye konuştu.
"KANUNLARIN DÜZENLEYİCİ ETKİSİ YOK"
Diba, "Ülkemizde her ne kadar kanunların varlığı bireyin, evli çiftlerin, birliktelik yaşayanların, nişanlıların birbirlerine karşı olan hak ve yükümlülüklerini kanun çerçevesinde hak ve adaleti zayi etmeyecek şekilde düzenlemişse de, bu düzenlemeler bireyler arası ilişkileri, ruh sağlığı ve toplumsal bilinç çerçevesinde yeterince etkili olamamaktadır. Buna örnek verecek olursak 1926 da Medeni Kanun’un kabulü ile aile mallarının yönetiminde kadın ve erkeğe eşit haklar verilmiştir. Erkeğin çok evliliği de yasaklanmıştır. Seçme ve seçilme hakkı ile birlikte kadının ekonomik, sosyal, yasal hakları da değişmiştir. Buna bağlı olarak ekonomik ve sosyal hayatta farklılıklar kadın erkek rollerinde de değişime neden olmuşsa bile bugün 2015 yılında olmamıza rağmen 1926’da yapılan bu düzenlemede geçen çok evliliğin engellenmesine rağmen hala birden fazla evlilikler mevcuttur malların yönetimi hala erkeğe aittir dolayısıyla kanuni düzenlemelerin aile içi sosyal iletişim ve toplumsal bilinçte erkek ve kadının rolünde caydırıcı etkisi var ise de düzenleyici etkisi bulunmamaktadır" şeklinde konuştu.
"MAHKEMELER İLK BAŞVURU MERCİ OLMAMALI"
Aile danışmanlığının öneminin, sadece hukuk platformunda değil tüm alanlarda bireylerin birbirleriyle olan iletişimlerinde güçlü bir etkiye sahip olduğunu aktaran Av. Diba, "Dolayısıyla kendi alanımız yönünde bir öneride bulunacak olursak ta özel hayatlarının yazıldığı ve bunun birçok kişi tarafından muhakeme edilebilecek hale gelen mahkemeler ailelerin ilk başvuru merci olmamalı, sorunlarınıza çözüm arayışında aile danışmanlığının öneminin farkında olunmalı ve kutsal bir merci olarak kabul ettiğimiz aile olgusu mutlu ve düzenli bir istikrar için aile danışmanlarının kapısı her zaman çalınmalı" ifadelerini kullandı.
"BOŞANMALARI AZALTACAK"
Türkiye’de uzaktan eğitim sistemiyle aile danışmanlığı eğitimi veren Malex Akademi’den eğitim danışmanı Dr. Sait Sevinç, boşanma davaları öncesinde aile danışmanlarından alınacak desteğin boşanmaları azaltacağını dile getirdi. Sevinç, Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde uygulanan bu yöntemle, boşanmaların üçte bir oranında önlenebildiğinin yapılan çalışmalarla ortaya konulduğunu bildirdi. Sevinç, "Ailelerde ki en büyük sorun iletişimsizlik. Üçüncü bir taraf olan aile danışmanları, arabuluculuk ile incir çekirdeğini doldurmayacak sebeple çatırdayan aile yapısını, basit bir yardımla giderilmesine destek sağlayacak ve iletişim sorununu ortadan kaldıracak. Bu sorunların aile danışmanlığı sistemiyle başarıyla uygulanabileceği düşünüldüğünden Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı birlikte bu yönde çalışmalar yürütüyor. Kişilerin aslında dediklerinden çok demedikleri önemli. Aile bireylerinin birbirlerine diyemedikleri önemli aslında. Buda iletişimsizliği ortaya çıkarıyor. Özellikle ailelere yönelik verilecek iletişim destekleri, önce ailenin tek tek bireylerine, sonra tüm aile bireylerine verilerek, iletişim sorunu çözülebilir" dedi.
"AİLE İÇİ ŞİDDET DOĞRU TESPİT EDİLMELİ"
Aile içi şiddetin doğru tespit edilmesi gerektiğine dikkat çeken Sevinç, "Aslında aile içi şiddet sadece erkeklerin sorunu değil. Tüm ailenin sorunu. Annesinden şiddet gören çocuklarda, çocuklarından şiddet gören anne ve babalarda aile içi şiddetin bir parçası. Örneğin terlik atmak, çok masum bir eylem olarak görülse de, bu eylem çocuklarda şiddetin temelini oluşturabiliyor. Tartışmalarda, tabak-çanak atmak da bu şiddetin bir göstergesi. Konuşarak halledilecek sorunlar, şiddet eğilimli yöntemlere dönüşüyor. Aile içi şiddete onlarca örnek verilebilir. Önemli olan şiddetten tam arındırılmış bir aile sağlamak. Aile içi diyalog çok önemli ve aile içindeki her bireyin eşit ağırlıkta olduğunu kabullenmekte çok daha önemli. Bu sayede iletişim sorunu, şiddetin önüne geçmiş olacak" diye konuştu.
"ÇÖZÜM SÜRECİ AİLEDE BAŞLIYOR"
Toplumsal barışa en büyük katkının aile barışının sağlanmasından geçtiğini anlatan Sevinç, "Aile içinde diyalogla çözüme ulaşmış bir toplum, toplumsal olarak da çözüme diyalogla ulaşır. Özellikle şu anda ülkemizin içerisinde bulunduğu çözüm süreci, aslında toplumun çekirdeğini oluşturan ailede başlıyor. Aile danışmanları bu konuda önemli rol oynayacak. Aileye verilecek çözümler, aile içi çözülmeyi ve dolayısıyla toplumsal çözülmeyi engeller. Ailedeki temel hak ve hürriyetlere ne kadar saygı gösterirsek, toplumsal olarak hak ve hürriyetlere de o ölçüde saygı gösteririz" şeklinde konuştu.
"YENİ BİR İŞ SEKTÖRÜ"
Uzaktan eğitim ile Türkiye ağı oluşturan Malex Akademi Genel Koordinatörü Yetkin Bingöl, yeni bir iş sektörünün oluştuğunu vurguladı. Bingöl, "Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, 2012 yılında çıkarttığı yönetmelikle birlikte yeni bir sektör de oluşturmuş oldu. Türkiye’deki bütün ailelerin birebir incelenmesini ön gören bu düzenlemeye göre, aile bireylerini oluşturan tüm kişilerin eylemleri, sorunları, aile bireylerinin karşı karşıya kalabileceği riskler ve bunların çözüm yöntemleri ile birlikte geliştirilip uygulanmasına başlandı. Çocuk istismarı, uyuşturucu ile mücadele, aile içi iletişimsizlik, çocuk istismarı gibi birçok konuda hizmet verecek olan aile danışmanları, sorunun kaynağına inerek toplumsal bütünlüğü ve sükuneti de sağlamayı amaçlıyor. Aile Danışmanlığı ile ilgili Kırıkkale ve Ankara’da yapılan pilot projelerde, her altı boşanma davasından bir tanesi, aile danışmanlarının devreye girmesi ile çözülmüştür. Şu anda Türkiye’deki birçok üniversite ile birlikte özel eğitim kurumları da aile danışmanlığı sertifikası vermeye başlamıştır. En az 450 saatlik eğitimin ön görüldüğü bu sertifika programı ile birlikte, branşlara göre konular belirlenecek ve sertifika sahipleri ilgili birimlerde hizmet vermeye başlayacak" ifadelerini kullandı.
DEVLET MEMURUNA EK GELİR KAPISI
Devlet kurumlarında çalışanların, aile danışmanı olarak ek gelir elde edeceğini belirten Bingöl, şöyle devam etti:
"Aile danışmanlık sertifikası olanlar, aynı zamanda bulundukları kurumlarda kendi meslek gruplarına uygun danışmanlık hizmeti de vermeye başlayacaklar. Örneğin Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik (PDR) öğretmenleri, sorumlu oldukları öğrencilerin ailelerine de bu hizmeti vermekle zorunlu olacaklar. Verecekleri hizmete uygun ek ücretlendirme ilgili mevzuat, ilgili ilin Valilik kararına göre değişiklik göstermektedir. Devlet kurumlarında çalışmak isteyen kişiler ise, bu kurumlara yerleştirilirken, özlük dosyalarına sertifikalarını da ekleyebilecekler. Bu da sertifikası olmayanlara nazaran bir avantaj sağlayacaktır."
"DANIŞMA MERKEZİ AÇABİLİR"
Bu sertifikaya sahip olan kişilerin, dilerlerse bağlı bulundukları illerde Özel Aile Danışmanlık Merkezi de açabileceğini kaydeden Bingöl, "Bu tür girişimcilerin konuyla ilgili yasal mevzuatı, yine Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından yönetmelik olarak yayımlanmıştır. Özel sektörün alacağı ücretler yine valilik tarafından her yılın ilk ayında belirlenir. Devlet kurumları tarafından yönlendirilen veya bireysel başvuruların tamamından alınacak ücretlerin taban ve tavan fiyatları sadece valilik kararına bağlıdır. Bunun dışında, çalışmayan kişiler de, yine bağlı bulundukları bölgedeki Özel Aile Danışmanlık Merkezlerine başvurarak, bu merkezlerde istihdamlarını sağlayabilirler" dedi.
UZAKTAN EĞİTİM SİSTEMİ
Uzaktan eğitim sistemi ile hizmet veren Malex, eğitim süresini ortalama 4,5 ayda tamamlıyor. Uzaktan eğitim programı hakkında bilgi veren Bingöl şunları söyledi:
"Web sitemiz üzerinden kursiyerlerimize şifreler veriliyor. ilk 300 saati teorik, yani ders metinleri, video ve testlerden oluşuyor. Teorik dersler bittikten sonra süpervizyon ve vaka çalışmaları başlıyor. Yine ilgili bölgeden dört tane örnek vaka incelemesi yapılıyor. Bunlardan üç tanesi kurumuzla birlikte bir tanesi de bağımsız şekilde gerçekleştiriliyor. Süpervizyon ve vaka çalışmasının toplam süresi 100 saattir. Bu aşamadan sonra 64 saatlik staj başlar. Staj, teorikte öğrenilen bilgilerin pratikteki uygulamalarını süreçlerini anlamak için önemlidir. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmeliğine göre, Aile Danışmanlığı Sertifikası alacak kişilerin, en 450 saat ve üzeri eğitim görmesi koşulu vardır. Bu sürenin altındaki hiçbir sertifika, ilgili yönetmelik kapsamına girmemektedir. Malex Akademi olarak bizler de, 464 saatlik eğitimle kursiyerlerimize sertifikalarını veriyoruz."
Bingöl ayrıca, MEB kriterleri dışında kalan meslek grubundakilerde Avrupa’nın 27 ülkesinde geçerli olan Eurocert sertifikalı eğitimleri de verdiklerini söyledi.
Türkiye’de en fazla uzaktan eğitim sertifikası veren eğitim kurumu olduklarını belirten Bingöl, "Bu başarımızın altında, 81 ilde örgütlenmemiz ve sertifika alan kursiyerlerimize, özel aile danışmanlıklarında, adliyelerde bilirkişi olma süreçlerinde verdiğimiz destekten kaynaklanıyor" şeklinde konuştu.