ABD'de Başkan Donald Trump'ın yedi ülke vatandaşlarına koyduğu seyahat yasağı Temyiz Mahkemesi'nde görülüyor.

Hukuk savaşı sürerken, ülkenin çeşitli havaalanlarında gözü yaşlı kavuşmalar yaşanıyor. Yasağın askıya alınmasıyla Chicago'daki O'Hare Uluslararası Havalimanı'na inen Suriyeli Bara Hac Halef, annesi, babası ve yakınları tarafından karşılandı. Birbirlerine sarılıp ağlayan ailelerin mutluluğu görülmeye değerdi.

İstanbul'dan uçağa binen İranlı Farimeh Kaşkuli ve hasta kızı Alma Kaşkuli New York'taki JFK havalimanına, Yeşil Kart sahibi İranlı Kurus Hoşravi ise Seattle-Tacoma Uluslararası Havalimanı'na indi.

Uluslararası haber ajansları, farklı havalimanlarından çok sayıda kavuşma fotoğrafını dünyaya servis etti.


ÜÇ HAKİM KARAR VERCEK

Trump'ın başkanlık kararı, askıya alınana dek tüm mültecilerin ve çoğunluğu Müslüman yedi ülkeden gelen ziyaretçilerin ülkeye girmesini engelledi. San Fransisco'daki 9. Temyiz Mahkemesi'nde görülen davada Yargıç Richard Clifton, dünyadaki Müslümanlar'ın sadece yüzde 15'inin etkilendiği kararın, Müslümanlara karşı ayrımcılık olup olamayacağını sorguladı.

Uygulamanın Müslümanlara karşı ayrımcı olup olmadığını ele alan Clifton, bu hafta konuyla ilgili karar verecek olan üç yargıçtan biri.

Temyiz Mahkemesi ne karar verirse versin, konunun büyük ihtimalle Yüksek Mahkeme'ye taşınacağı belirtiliyor.

İlk olarak savunma yapan ABD Adalet Bakanlığı, yargıçlara yasağın geri konulması çağrısı yaptı.

Avukat August Flentje, Kongre'nin Başkana ülkeye kimin girebileceği üzerinde denetim verdiğini söyledi.

Flentje, yasağa tabi yedi ülke, İran, Irak, Libya, Somali, Sudan, Suriye ve Yemen'in ABD'ye risk oluşturduğuna dair kanıt sunması istendiinde de, ABD'deki bazı Somali vatandaşlarının El Şebab grubuyla bağlantılı olduklarını savundu.

Daha sonra Washington eyaletini temsil eden avukat Noah Purcell, başkanlık kararını durdurmanın ABD hükümetine zarar vermediğine dikkat çekti.

Müslümanlara ayrımcılık tartışması

Purcell, yasağın eyaletin binlerce sakinini etkilediğini, Washington'a girmeye çalışan öğrencilerin geciktiğini ve diğerlerinin ülke dışındaki ailelerini ziyaret edemediğini vurguladı.

Duruşmanın sonunda, yasağın tam anlamıyla ülkenin kapısının Müslümanlara ülkenin kapısını kapatıp kapatmadığı tartışması yapıldı.

ABD Adalet Bakanlığı'nın daha önce sunduğu 15 sayfalık yazılı savunmada yasağın "din konusunda nötr olduğu" savunulmuştu.

Ancak Avukat Purcell, Trump'ın seçim kampanyasındaki sözlerine dikkat çekti.

Yargıç Clifton ise seyahat yasağının Obama yönetimi ve Kongre'nin vize kısıtlamaları koyduğu yedi ülkeyi kapsadığını belirtti.