Rusya'nın Ukrayna'yı işgal girişimi devam ederken; son günlerde Türkiye'de ve dünyada ayçiçeği ve ayçiçeği yağı önemli bir gündem maddesi haline geldi. Bunun nedeni Ukrayna ve Rusya'nın hem dünyanın en büyük ayçiçeği yağı üreticileri hem de ihracatçıları olmaları. Malumunuz ülkemizde ham ayçiçeği ithalatının büyük çoğunluğu Rusya ve Ukrayna’dan yapılıyor. İşte durum böyle olunca, fiyatlar bir anda yükseldi. Ayçiçek yağı fiyatlarına daha da zam geleceği düşüncesiyle vatandaşlar marketlere akın etti. Hatta hiç de alışık olmadığımız kuyruklar oluştu. Birçok zincir markette saatler içinde 5 litrelik ayçiçeği yağları tükendi. Evet ayçiçeği yağı konusunda bir sıkıntının olduğu muhakkak. Vatandaş da doğal olarak kendi tedbirini bir şekilde almak istiyor. Fakat vatandaşları panik içine sokan biraz da "ayçiçek yağı bitti, tükendi", "Fiyatlar daha da artacak" türünden haberler oldu. Yağları stoklayanlar mı dersiniz, raflardaki yağları geri çekenler mi dersiniz... Marketlerde, piyasada yağlar bir anda buhar oldu. İşte buna fırsat verilmemeli. Medya biraz daha sorumlu olmalı diye düşünüyorum. Ancak vatandaşlar da bir anda hücum ederek fırsatçıların ekmeğine yağ sürmemeli. Anormal fiyat artışlarında dolaylı da olsa vatandaşların yağlara yüklenmesi etkili oldu diyebiliriz. Şimdi sırada tahıl ve buğday konusu var. Ukrayna'da devam eden savaş sadece mevcut ayçiçeği yağı üretim ve ticaretini değil, buğday fiyatlarını da etkileyecek gibi görünüyor. Savaş, bir sonraki sezonun üretimini de tehdit ediyor. Un fiyatlarında da tıpkı ayçiçek yağında olduğu gibi fiyatların anormal artmaması için piyasayı elinde tutan, istediği gibi oynatan zincir marketlere ve fırsatçılara fırsat verilmemeli. Hem medya vatandaşları paniğe sürüklememeli hem de vatandaşlar evlerinde un stoklamamalı. Biz böyle kuyruklar oluşturduğumuz sürece yağ da artar un da... Kalın sağlıcakla...