Adana’da, Suriyeli sığınmacılar için başlatılan yardım kampanyasına dikkat çekmek için kentteki camilerde Cuma Hutbesi okundu.
Suriyeli sığınmacılar için başlatılan yardım kampanyası kapsamında Adana’daki camilerde “Suriyeli Kardeşlerimize Yardım Kampanyası” konulu hutbe okundu.
Adana Müftülüğü İl İrşad Kurulu tarafından hazırlanan Cuma hutbesinde il genelindeki camilerde Suriye’ye yardım çağrısı yapıldı.
Okunan hutbede, soğuklar, açlık ve parasızlık sorunlarına vurgu yapıldı. Duygu dolu anlar yaşatan hutbede "Siz hiç açlıktan ağlayan çocuğunuza bir dilim ekmek verememenin acısını yüreğinizde hissettiniz mi? ’Üşüyorum anne! Baba’ diyen yavrunuzun altına serecek bir döşeği, üzerine örtecek bir yorganı bırakın, ona giydirecek bir elbise bulamamanın çaresizliği içerisinde nefesiniz boğazınıza düğümlendi mi? Herkesin evine çekildiği kapısını penceresini kapatıp tatlı uykulara daldığı gecenin ayazında yavrularım üşümesin diye üzerine kapanıp çaresizce gözyaşı döktüğünüz oldu mu? Akşam eve giderken bırakın yavrunuzu güldürecek oyuncak almayı, karnını doyuracak ekmek alamadan eve döndüğünüz ve ’Bu günde mi aç kalacağız?’ diyen yavrunuzun karşısında binlerce kez ölmeyi istediğiniz oldu mu?" ifadelerine yer verildi.
Kentin çeşitli semtlerinde yaşayan savaş mağduru Suriyeliler’in bu sorunları hissettiğine vurgu yapılan hutbede, şu ifadelere yer verildi:
"Bu kardeşlerimizin ne giyecek kıyafeti, ne yatacak döşeği, ne de başını sokup yağmurdan soğuktan korunacağı bir evleri var. Unutmayalım ki Allah, yapılan hiç bir iyiliği karşılıksız bırakmayacaktır. Bugün vatanlarını, evlerini terk edip şehrimize sizlerin, Anadolu’nun ana şefkati ve merhametine sığınan bu kardeşlerimiz, sizlerden Medineli Ensar’ın sıcaklığını, fedakarlığını beklemektedirler. Çok üzülerek ifade edelim ki, çadır bile diyemeyeceğimiz bir yerde yaşayan bu kardeşlerimizden birinin Yasemin Halef adındaki 3 aylık bebeği geçen hafta soğuktan zatürre olup hayatını kaybetti. Gerekli yardım sağlanmadığı takdirde birçok kardeşimiz ve onların minik yavruları için sonuç aynı olacaktır. Bugün Hz. Peygamber Adana’da olup bu kardeşlerimizin şu soğuk yağmurlu kış gününde sokaktaki hallerini görseydi aynı şekilde üzülür ve mahzun olurdu. O yüzden gün, önce Allah’ı sonra Hz. Peygamber’i razı etme günüdür. O’na layık ümmet olduğunu gösterme günüdür.”