Samsun’da bayan basketbolunun gelişmesinde önemli roller üstlenen Cantuğ Keskindemir,  Bayan basketbolunda Samsun’u ilk kez Avrupa’ya taşıyan ekibin başında yer aldı. O günleri “Gururluyum” diyerek anlatıyor.

Keskindemir, şimdilere Samsun’da genç basketçileri yetiştiren 55 Gençlik Spor kulübünün başkanlığını yapıyor.Keskindemir  yaşadığı zorluları şu cümlelerle dile getiriyor: “Amacımız birçok Samsunlu oyuncuyu yetiştirmek. Ancak zorlanıyoruz. Çünkü ikili ilişkilerle yürütebildiğimiz, 3-4 tane arkadaşımızın desteğiyle bu işleri götürüyoruz. Ama başkan olduğum bu kulüpte önümüzdeki seneler için de karamsarım. Çünkü her sene maliyetler artıyor. Bunun için ciddi sponsorlara ihtiyacımız var.”

Şimdi sizleri Cantuğ Keskindemir’le yaptığımız Röportajımızla baş başa bırakıyoruz.

Kısaca Cantuğ Keskindemir’i  tanıyabilirmiyiz?

19 Nisan 1970 tarihinde Samsun’da dünyaya geldi. İlk, orta ve lise tahsilimi Samsun’da tamamladıktan sonra Ankara’da Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi Yüksek Okulu’ndan mezun oldum.  İlk görev yerim Bafra Lisesi oldu. Daha sonra İmam Hatip Lisesi, Namık Kemal Lisesi, Mustafa Kemal İlköğretim Okulu ve son olarak şu anda İlkadım Gazi Ortaokulu’nda Beden Eğitimi öğretmeni olarak çalışmaktayım.

Babanız Temel Keskindemir, Samsunspor tarihinin unutulmaz golcüleri arasında bulunuyor. Sizdeki basketbol merakı nasıl ortaya çıktı?

Bu bana en çok sorulan sorulardan biri. Ben spor hayatıma kaleci olarak başladım. Daha sonra çok sevdiğim bir abimizin basketbola yönlendirmesi ile amatör düzeyde Devlet Su İşlerinde, PTT’de ve Selahiyespor’da basketbol oynadım.  Antrenörlük hayatımda beden eğitimi öğretmeni olarak çalıştığım Namık Kemal Lisesi’nde gelen teklif üzerine Samsun basketbol erkek takımında altyapı antrenörü olarak başladım. Okul takımları, kulüp takımları derken 2004- 2005 sezonunda rahmetli Kaya Cengiz hocamın Devlet Su İşleri’nden ayrılmasından sonra  bayan basketbol için o zaman ki idarecimiz Recep bey takım arkadaşım Murat Kumbasar’a teklif götürüyor. Murat hocamda kızlarla çalışmayı düşünmediği için o teklif bize geldi. 2004 senesinden beri ayrılmadan bayan basketbolun içinde bulduk kendimizi. Birçok oyuncuyla çalıştık. Çok özverili, parayı düşünmeyen, hatırla gönülle oynayan oyuncularımızda oldu. Bunların yanında ise şu anda para altın kural. Eskisi gibi ruhuyla oynayan, parayı önemsemeyen, hatır gönül için oynayan oyuncuları bulmamız şu anda mümkün değil.

Sizce Samsun şehrinin basketbola, özelliklede kadın basketboluna bakış açısı nasıl?

Samsun şehrinin basketbola, özelliklede kadın basketboluna bakış açısı son 10 yıllık bir olay. Samsun  Basketbol Kulübü önce Namık Kemal Lisesi Spor Kulübü’ydü. Bölgesel Lig’de Türkiye Şampiyonu olup 2. Lige çıktıktan sonra Samsun’a mal edip herkesin sahip çıkması için Samsun Basketbol Kulübü olarak adını değiştirdik. Daha kuvvetli bir yönetimle 2. Lig’de mücadele edip 1. Lige çıkma hakkını kazandık. Samsun’un bakış açısına gelince her sporda olduğu gibi şampiyonluğa oynarsanız, hep yenerseniz tribünleriniz doluyor. Aslında bayan basketbol kültürü Samsun’da yok. Diğer Anadolu şehirlerinde olduğu gibi kazanmaya endeksli bir ilgi var. Ufak şehirlerde bu işleri yapmak daha kolay. Çünkü oralarda sadece bir tane faaliyet oluyor ve insanlar hafta sonunu iple çekiyor. En son Yeşil Giresun örneğinde bunu görebilirsiniz. Basketbol normalde 56’lar, Çiftlik gibi sosyal seviyesi yüksek insanların yaşadığı bölgenin sporu iken şimdi taşraya da yayıldı. Bunun örneği olarak Canik Belediyesi Bayan Basketbol Takımı’nı görebilirsiniz. Onlarda Samsun’u Süper Ligde temsil eden bir takım. Ama 10 senedir basketbol adına sürekli dışarıdan oyuncu getiriyoruz. Bir altyapı organizasyonu, altyapıdan çıkma organizasyonu yapılamadı. İnşallah onlarda ileride bunu da hallederler.

Bafra Lisesi ve Samsun  Namık Kemal Lisesi’nde Beden eğitimi Öğretmeni iken okulda kurulan Spor Kulübü’nde Antrenör olarak başladığınız bayan basketbol maceranızda zirveye yükseldiniz? Bu başarıyı neye borçlusunuz?

Devlet Su İşleri’nden sonra kurmuş olduğumuz Bayan Basketbol takımının başarısı ekip çalışması,  birbirine olan inançları ve desteği, yöneticilerimizin ve ağabeylerimizin bize destek olması bizi başarıya götürdü. Biz sadece yüzde 10-20 hocalık ağabeylik katkısı verebildiysek ne mutlu bize. Bu bir ekip işidir. Tek başına kimsenin bir şey yapma şansı yoktur. Çok biliyorum diyenler çok hata yaparlar.  Çünkü biz senelerdir bu işin içerisinden geliyoruz. Her şeyi bilmek mümkün değil. Her sene yeni yeni şeyler çıkıyor. Çok paranın olması çok doğru şeylerin yapılacağını da ortaya koymuyor.  Samsun Basketbol Kulübü’nde doğru çalışmalarla o zamanki yardımcı antrenörlerim Fırat ve Adnan hoca, masörlerimiz Faik, Eyüp ve altyapı çalışan Sami hoca ve diğer genç arkadaşlar çok büyük fedakarlıkla bu işi yaptık. O zamanlar kimse maddiyatı göz önünde tutmadı. Herkes işin bir ucundan tutarak yürütmeye çalıştılar. Yöneticilerimizin de bize inanması, desteklemesi büyük ve seyircini tribünleri tıklım tıklım doldurması başarıda faktördü. Hafta sonunu iple çeken, salona giremeyen insanların olduğu bir ortam oluştu. Bu tamamen birbiri ile kaynaşma, inanç, destek ve birde frekans tuttu. Dişliler yerlerine oturdu.  Fazla para harcamadan yabancı oyuncular getirdik. Onlar verimli çıktı. Sonunda da o başarıyı elde ettik. Sahamızda hiç yenilmedik. Maçlarımız da   2-3 saat önceden salon doluyordu. Basının, televizyonun ilgisi, takımda en az 3-4 Samsunlu oyuncunun olması, antrenörün menajerin Samsunlu olması başarıda önemli şeyler.

Bu süreç sonunda Galatasaray Kulübünden teklif aldığınız ve kabul etmediğiniz söyleniyor. Birde sizden bu süreci öğrenebilir miyiz?

Galatasaray’dan teklif aldığımız konusuna gelince bir yazıda Galatasaray’da görmek isterim diye bir şey çıktı, bize resmi olarak bir şey ulaşmamıştı. Gider miydiniz derseniz oralar bir camia kulübü, biz bu işi zevk için hobi olarak yapıyoruz. Bizim mesleğimiz antrenörlük değil. Dolayısıyla oralar bir camia, bir kültürleri bir alt yapıları var. Başarısız olduğunda hemen devre dışı kalabiliyorsun. Bu camianın içinden gelmiyorsan, geleneklerin içinden gelmiyorsan başarılı olmak zor.

Bayan Basketbolunda Samsun’u Avrupa’da temsil eden tek takım Samsun Basketbol’da görev yaptınız. Nasıl Bir duygu?

Bayan basketbolda Samsun’u Avrupa’ da temsil eden tek kulüp ve bunun antrenörü oldum.  Gurur duyuyorum ama her zaman söylediğim gibi başarı bir ekip işidir. Yaptığınız işi Samsun’a mal ederseniz bir başarı oluyor. Ama biz maalesef bize bir bütçe verilip de alın bu bütçe ile takım yapın denilen bir dönemi yaşamadık. Bizim dönemimizde iddialardan ciddi paralar gelmiyordu. O zaman tamamen yöneticilerin kendi çevreleriyle yaratmış oldukları bir maddi kaynakla bu işler gitti. Allah’da yüzümüze baktı başarılı olduk. O zamanki durum şu anda Samsun Basketbol Kulübü olsaydı şu imkanlarla doğru olanı doğru organizasyonlarla ömür boyu tahminim bu iş giderdi. Başarılı olmak Fenerbahçe’nin arkasından normal sezonu ikinci bitirmek, Avrupa’da  kupa oynamak ve her sene peş peşe 3.Lig, 2.Lig ve 1.Lig sırasıyla bunu yapabilen organizasyon hiç ortaya çıkmamış. Bize inananlara çok çok şükran duyuyoruz. Çok büyük destekler verdiler bize. Onlar destek olmasaydı bizim başarılı olmamız söz konusu değildi. Bize inandılar en azından.

Şu anda Türkiye Kadınlar Basketbol Liginde mücadele eden 55 Gençlik Spor Kulübünün başkanlığını yapıyorsunuz. 55 Gençlik’in hedefi ne?

Evet, şu anda da 55 gençlik spor kulübünün başkanlığını yapıyoruz. Bu kulüp Samsun Basketbol Kulübü’nde oynayamayan oyuncuları, genç oyuncuları pişirmek adına yapılan bir organizasyonla kurulmuştu. Daha sonra yeni gelen yönetim Samsun Basketbol Kulübü’nde bizi istemeyip görevimize son verince bu kulübü kendimiz faaliyete geçirdik. O zaman 2.Lig’di. Geçen sene ilk 24 takım arasına kabul edildik.  Elde ettiğimiz başarıyla ve şu anda 1. Lig’de mücadele ediyoruz. Lig zorlu. Geçen sene küme düşme yoktu, bu sene küme düşme var. her gruptan 3, toplamda 6 takım küme düşecek. Ciddi maliyetleri var. Biz de mütevazi bütçemizle öncelikle 7-8 galibiyet alıp kümede kalmayı planlıyoruz. Daha sonra da Play-Off’da yukarıları hedefliyoruz. Amacımız birçok Samsunlu oyuncuyu yetiştirmek. Ancak zorlanıyoruz. Çünkü ikili ilişkilerle yürütebildiğimiz, 3-4 tane arkadaşımızın desteğiyle bu işleri götürüyoruz. Yönetim Kurulu’nda da 3-4 tane arkadaşımız var onlar destek veriyorlar. Ciddi bir kaynağımız yok, en büyük kaynağımız  Spor Toto’ da iddia ve isim hakkı gelirlerimiz. Bu da sezon sonunda kafa kafaya bir maliyetle ligi bitirmemiz demek. Ama şampiyonluğa oynayıp lige çıkmak  için daha büyük bütçeler gerektiğini biliyoruz. Bu seneki amacımız yeni kurulan Bayanlar Basketbol 1.Ligi’nde bu işi en iyi yerde bitirmek, noktalandırmak.  Ama başkan olduğum bu kulüpte önümüzdeki seneler için de karamsarım. Çünkü her sene maliyetler artıyor. Bunun için ciddi sponsorlara ihtiyacımız var. Ciddi sponsorlar olmadığı takdirde biz de 55 Gençlik Spor Kulübü olarak bir daha ki seneden sonra kulübü il dışında veya il içinde bir yere devredip artık tribünde seyirci olarak yerimizi almak istiyoruz.  Kendi adıma bir daha bu işleri yapmayı pek de düşünmüyorum. Çünkü yaptığım  15-20 senelik hayatımda sürekli olarak gidip destek aramak, artık zorlanıyoruz. Arkadaşlarımız da sağ olsunlar kendi bütçeleri doğrultusunda bize destek veriyorlar. Kapısını çaldığımızda geri çevirmeyen insanlar oldu. Zamanı geldiğinde bunlara da isim olarak teşekkürlerimizi sunacağız. Zaten onlar da gönül dostumuz olduğu için böyle bir şey beklemiyorlar. Ancak dediğim gibi hayat şartları zor. Önümüzdeki sezondan sonra da bir bütçeli takım, ciddi sponsor olmazsa, önceden bütçe olmazsa, sağdan soldan topladığımız ve iddia payları ile bu işleri götürmek çok zor. Noktalandıracağız ama bir gerçek de var,ne kadar salonlar tesisler yapsak ta tesislerin içini sporcularla doldurmamız gerekiyor.  Sporcuların kaynağı da okullar. Bu sınav sistemi, sınav kaygısı velilerde olduğu sürece, gerekli alt yapı da oluşturulmadığı sürece alt yapısı olmayan bir kulübün hangi branşta olursa olsun daha fazla ilerleyeceğini düşünmüyorum. Dışarıdan sürekli 16-17 tane sporcu getir, para ver. Bu şekilde ciddi organizasyon yapılmadığı takdirde sistemin çökeceğini düşünüyorum. Çünkü tesislerimiz var. Sağ olsun spor bakanlığı çok iyi çalışıyor. Her türlü imkan var. Ancak öğrenci sporcu eğitiminde ve sporcu öğrenci  kulüp organizasyonunda çok büyük eksikliklerimiz var. Bunların da düzeltilmediği takdirde yarın bugün sadece tesis mezarlığı olacağını düşünüyorum. Ya da laf olsun diye oralarda spor yaptırılan insanlarla dolacak. İleriye dönük profesyonel anlamda sporcu yetiştirileceğini düşünmüyorum. Bu da kanayan bir yara.

Not: Bu röportaj samsun habertc dergisinin Ocak 2016 sayısında yayımlanmıştır.