CHP’de kurultayın boyu kısalırken, genel başkan adayları projelerini kamuoyuna açıklıyor.
4-5 Kasım’da Ankara’da yapılacak genel kurulda Kemal Kılıçdaroğlu’nun dışında TBMM Grup Başkanı Özgür Özel ile gazeteci yazar Örsan Kunter Öymen öne çıkan adaylar. Bunların dışında adaylığını açıklayanların oy potansiyeli yok. 
 Başkanlık yarışının; delege bazında üstünlük edinen Kemal Kılıçdaroğlu ile “Değişimcilerin” adayı TBMM Grup Başkanı Özgür Özel arasında geçmesi bekleniyor.
“Üçüncü yol” sloganı ile CHP Genel Başkanlığı’na aday olan Örsan Kunter Öymen, kamucu programı ve laikliği savunusu ile dikkat çekiyor.
Bilim insan olmanın yanında Cumhuriyet gazetesindeki düzeyli yazılarıyla sempati toplayan Öymen’in programında, unutulan devletçi anlayışı, hedef haline getirilen laikliği öne çıkarması hayli anlamlı.   
Cumhuriyet’in temel taşı, on binlerce kişiye istihdam olanağı yaratan KİT’ler 1984 yılından bu yana özelleştirme adı altında sermayeye peşkeş çekiliyor. 
Neo liberal anlayış doğrultusunda devlette olması gereken üretim kaynakları, birer birer elden çıkarıldı ve çıkarılmaya  da devam ediliyor. Ekonominin gözbebeği kurumların özelleştirilmesinden 82 milyar doları aşkın gelir elde edildi. Lakin on binlerce emekçi ekmeğinden oldu. Elde edilen para da sorunları ortadan kaldırmadı.
Ekonomide yaşanan derin ekonomik krizlerden ötürü dünyada özelleştirmeyi temel alan, kamuculuğu öteleyen neo liberal politikalar artık terk ediliyor.
Almanya, Fransa ve İngiltere gibi başat ülkeler eskiye göre daha çok kamuculuğu öne çıkarıyor. Zira liberal politikaların ekonomik sorunlara çözüm sağlamadığı, aksine gelir dengesizliği ve eşitsizlik  oluşturduğu yaşanan süreçte görüldü.
Dünya ülkeleri neo liberal politikalardan vazgeçerken; Türkiye’nin buna kayıtsız kalması düşünülemez. Hem bizdeki gelir uçurumu ve adaletsizlik o ülkelerden katbekat fazla...
CHP Genel Başkan Adayı Örsan Kunter Öymen, dünyanın gündeminde olan kamuculuğu  programında esas alıyor. Öne çıkan başlıklar şöyle;
“Ekonomide kalkınmanın sağlanması, gelir dağılımındaki adaletsizliğin ortadan kaldırılması ve toplumda ekonomik adaletin yaşama geçirebilmesinin yolu, özel sektör karşısında güçlü bir kamu sektörünün olması ve karma ekonomik modelin uygulanmasından geçmektedir.
Turizm, ulaşım, iletişim, finans, bankacılık gibi hizmet sektörünü kapsayan alanlarda devletin, kamunun yararına yatırımlar artırılacak. Devlet, kamunun yararına teknoloji, sanayi ve tarım alanlarındaki üretim ekonomisine yatırım yapacak.
Kamu kurumlarının özelleştirilmesine son verilecek, zarar eden kamu kurumları yeniden yapılandırılacak ve siyasallaşması önlenecek. 1980 yılından sonra özelleştirilen tüm kamu kurumları, yeniden kamulaştırılacak.”
Örsan Kunter Öymen,  bir anlamda genel başkan adayı olduğu CHP’nin kuruluş ilkelerini temel alıyor ve hatırlatıyor. İyi niyetli, cesaretli girişimine karşın kurultayda delege yapısından ötürü seçilebilme olanağı yok.
Ancak,  günümüzde unutulmaya yüz tutulan kamuculuğu ve laikliği kararlıkla öne çıkaran genç politikacı Öymen’in gelecekte yolu açık olacak, belki de CHP’nin genel başkanlığı koltuğuna oturacaktır...