CHP’de nefesler tutuldu, gözler 4-5 Kasım 2023’te yapılan 38. Olağan Kurultay ile 6 Nisan 2025’teki 21. Olağanüstü Kurultay’ın iptaline ilişkin yargıdan çıkacak karara kilitlendi.
24 Ekim Cuma günü Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülecek davanın beşinci duruşmasında ya mutlak butlan kararı çıkacak, ya mahkeme davayı reddedecek ya da ileri bir tarihe erteleyecek. Eğer dava reddedilir ya da ileri bir tarihe bırakılırsa CHP yönetiminin eli rahatlayacak, ülke derin bir “oh” çekecek. Zira bu iki olasılık karşısında CHP, kasım ayı sonlarında gerçekleştireceği 39. Olağan Kurultay ile mutlak butlan beklentilerini boşa çıkarmış olacak.
Zor bir dönemden geçen ekonomi de olası iki karar karşısında oldukça rahatlayacak. Zira mutlak butlan kararının verilmesi durumunda piyasalar alt üst olacak, döviz ve altın daha yukarılara fırlayacak, TL hızla değer yitirecek, yoksullaşma artacak. 24 Ekim’de mahkemenin alacağı karar hem CHP açısından hem ülke ve ekonomi açısından önemli. Eylül ayında davanın 24 Ekim’e ertelenmesi piyasaları rahatlatmıştı.
CHP yönetimi mutlak butlan kararı dahil yargıdan çıkabilecek tüm olası kararları değerlendirme toplantısı yaptı. Mutlak butlan kararı çıkabileceği gibi mahkemenin çağrı heyetini görevlendirmesi de ele alındı. CHP, mutlak butlan veya çağrı heyeti karşısında direnme kararından vazgeçmiş değil.
Eğer mahkeme mutlak butlan kararı verirse eski genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile önceki yönetimin CHP’de iş başı yapacağı söyleniyor. Kemal Kılıçdaroğlu’nun büyük istekle yeniden eski koltuğuna oturmayı beklediği kuvvetle dillendiriliyor. Kendisinin dava süresince konuya ilişkin kamuoyunu tatmin edici açıklama yapmaması , olası görevlendirmeyi kabul etmeyeceğine ilişkin bir çift söz söylememesi iddiaları güçlendiriyor. İlkbahar ayları olacak sanırım, “Partiyi birilerine teslim etmem” diyerek mutlak butlan kararına yeşil ışık yakmıştı. Bu da gösteriyor ki, Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’nin başına yeniden geçmekte oldukça istekli. Ne var ki, bu tutumu CHP tabanı tarafından büyük tepki ile karşılandı, sevgi ve saygısı dibe doğru yuvarlandı. Bu konumda partinin başına geçse bile genel başkanlık görevini ne denli etkin sürdürebilir?
Yargı çağrı heyetini görevlendirirse, CHP’nin 15 gün içinde kurultayını toplaması gerektiği görüşünü savunuyor hukukçular. Özgür Özel ve yönetimin de düşüncesi bu yönde. Bu durumda Özgür Özel yeniden genel başkan seçilecek, parti yönetimi yeniden şekillenecek. CHP yönetimi 21 Eylül’de yapılan 22. Olağanüstü Kurultay ile birlikte davanın konusuz kaldığını, bundan ötürü reddedilmesi gerektiğini ifade ediyor. CHP üst yönetimi, 21 Eylül’deki son olağanüstü kurultayda mevcut yönetime yönelik delegelerden istenen güven oyu sonucunun Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülecek kurultay iptal davalarını konusuz bıraktığı görüşünde.
Kurultay iptal davalarına önlem olarak hızlandırılmış takvimle yürütülen il kongrelerinde sona gelindi. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi delege sayısı fazla büyükşehirlerler başta olmak üzere il kongreleri bitmek üzere. Beşinci duruşmanın yapılacağı cuma gününe kadar kalan il kongrelerinin tamamlanması hedefleniyor.
CHP kadar Türkiye, siyaset, ekonomi 24 Ekim’de yapılacak duruşmaya odaklandı. Oradan çıkacak karar CHP ve siyasette taşları yerinden oynatacağı gibi ülkeye rahatlık da sağlayabilir. Olası mutlak butlan kararı karşısında bitmek bilmeyen enerjisi ve heyecanı, dinamik yapısı, her hafta sonu yurt genelinde gerçekleştirdiği mitinglerle CHP’yi birinci parti konumuna taşıyan Özgür Özel’in nasıl tutum takınacağını kamuoyu merakla bekliyor.
Aslında “Partiyi kayyuma terk etmeyeceğiz, direneceğiz” diye önceden yapılan açıklama bundan sonra takınılacak tutumun ip ucu. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu partisinin kayyuma bırakılması, onlar eli ile yönetilmesi gerçekten hiç hoş olmayacak. Bilinen bir gerçek var, o da 12 Eylül askeri dönemi başta olmak üzere birçok büyük engellemeler ve zorluklarla karşılaşan, kapatılan CHP bu süreci de zor olsa bile aşacaktır.