Yeni çözüm süreci kapsamında Meclis’te kurulan komisyona katıldığı için ağır eleştirilere uğrayan CHP’nin takınacağı tutum, kamuoyu tarafından merakla izleniyor.

Ekim 2024’te MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin DEM Parti’ye yakınlaşmasıyla başlayan yeni açılım süreci, partilerin komisyona göndereceği milletvekillerinin belli olmasıyla son aşamaya geldi. İYİ Parti’nin temsilci göndermediği komisyon, ilk toplantısını bugün TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un başkanlığında yapacak.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Terörsüz Türkiye”, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Kardeşlik ve Dayanışma Komisyonu”, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “Toplumsal Barış ve Demokratik Mutabakat Komisyonu” olarak adlandırdığı oluşumda kararlar nitelikli oy çokluğuyla alınacak. Ancak İYİ Parti’nin katılmaması nedeniyle nitelikli oy sayısı ne olacak? Kamuoyu anketlerine göre birinci parti konumundaki CHP’nin komisyonda 10 milletvekili ile temsil edilmesi eşitsizlik yaratmayacak mı? Komisyon toplantıları basına açık mı yapılacak? Bu gibi pek çok soru belirsizliğini koruyor.

CHP, komisyona katıldığı için laik, seküler ve Atatürk milliyetçisi tabanından ağır eleştiriler aldı. Salt tabanın değil, partiye oy veren ulusalcı seçmenlerin de CHP’nin komisyonda yer almamasını savunduğu biliniyor. Komisyonun tek amacının Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeniden aday olabilmesine olanak tanıyacak anayasa değişikliğini yapmak ve “Terörsüz Türkiye” adı altında bebek katili Abdullah Öcalan’ın özgürlük alanlarını genişletmek olduğunu savunan partililer, CHP’nin bunlara onay vermemesi gerektiği görüşünde.

Özgür Özel, kendilerine yöneltilen eleştirilere karşı, komisyonun sigortasının CHP olduğunu, Cumhuriyet’in kurucu değerlerine tek bir çivi çakılmasına kesinlikle izin vermeyeceklerini ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeniden aday olabilmesine ilişkin anayasanın 101. maddesinin değiştirilmesi gündeme geldiğinde anında komisyondan çekileceklerini açıkladı. Elbette Özel’in açıklamaları kıymetli, ancak kafalardaki kuşkuları tamamen gidermedi. Komisyon çalışmaları ilerledikçe yanıt aranacak pek çok soru netlik kazanacak.

Özel’in komisyon çalışmalarında ileri sürdüğü koşullardan biri de “Şehit ailelerine komisyonda söz hakkı verilmesi”. Bu son derece doğru ve makul bir koşul. Bölücü terör örgütüne karşı yıllar süren mücadelede şehit düşen ve gazi olan binlerce vatan evladının ailelerinin görüşlerinin alınmaması düşünülemez.

Ayrıca, suçüstü durumlar dışında tutuksuz yargılamanın esas alınması, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına uyulması da CHP’nin komisyonda dile getireceği diğer başlıklar olacak. Medya üzerindeki baskıların kaldırılması, ekranların karartılmaması da CHP’nin diğer talepleri arasında yer alıyor. Kamuoyundaki kaygılara karşı “Bize güvenin” mesajı veren CHP kurmayları, “Komisyonda figüran olmayacağız” diyor.

Görüldüğü gibi CHP, komisyonda Erdoğan’ın yeniden aday olmasına ilişkin anayasa değişikliği gündeme geldiği anda masadan kalkmaya son derece kararlı. “O masanın görevi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeniden seçilmesine olanak tanımak değil; terörün sonlandırılması, hukuk ilkelerinin tam anlamıyla hayata geçirilmesi, demokratikleşmenin ve özgürlüklerin genişletilmesine yönelik düzenlemelerin TBMM’de çıkarılmasıdır” değerlendirmesinde bulunan CHP’li yetkililer, tabanın kaygılarını dikkate aldıklarını açıkladı.

Bir yandan bölücü terör örgütü üyelerinin Kuzey Irak’ta silahlarını yakmasına rağmen, örgütün yönetim kademesinin tehditkar açıklamaları devam ediyor. Öte yandan, Suriye’de PKK’nın uzantısı PYD/YPG’nin silah bırakmayacağını duyurması da başka bir sorun olarak gündemde. Terörden çok çekmiş Türkiye, gelişmeleri pür dikkat izliyor.