GİRESUN (AA) - Giresun Üniversitesi'nde, Hocalı katliamının 23. yılı dolayısıyla "Hocalı'da Türk Soykırımı" paneli düzenlendi.

Güre Yerleşkesi Sosyal Tesisler Konferans Salonu'nda, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selçuk Duman'ın oturum başkanlığında gerçekleştirilen panele katliam tanığı kişiler ile Garnizon ve Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Mustafa Doğru, siyasi parti temsilcileri ile sivil toplum kuruluşu üyeleri, öğretim görevlileri ve öğrenciler katıldı.

Azerbaycan Milli İlimler Akademisi Şube Müdürü Dr. Hacı Hasanov, yaptığı konuşmada, Hocalı katliamının 23. yıl dönümünde de Türkiye'nin kendilerinin yanında olduğunu söyledi.

Ermenilerin Azerbaycan toprağında gerçekleştirdiği cinayetlerden en dehşetlilerinden birinin Hocalı katliamı olduğunun altını çizen Hasanov, Ermenilerin Asya kökenli olmadığını, Asya kıtasına Balkanlardan göç ettiğini anlattı.

Katliamın tanığı olan Almas Hasanova ile Mehmed Nagiyev, yaşananları anlatırken katılımcıların göz yaşlarını tutamadığı görüldü.

Hasanova, Ermenilerin Azerbaycan'a karşı düşmanca siyaset uyguladığını belirterek, bunun sonucunda Hocalı hadisenin gerçekleştiğini ifade etti.

Olayı üniversite öğrencisiyken televizyondan öğrendiğini ve babasının yaralandığı haberini aldığını anlatan Hasanova, şöyle konuştu:

"Babamın yaralı olduğunu duydum. Ambulanslar ile ormandan yaralılar taşınıyordu. Belki babamı görürüm diye ambulansa koştum ama mümkün olmadı. Orada öyle bir dehşeti, vahşeti gördüm ki şaşırdım, dondum kaldım. Cesetler tanınmaz haldeydi. Babamın ayağında trafik kazasından dolayı iz vardı. Orada 70'den fazla ceset vardı. Onların hepsinin çorabını çıkararak babamı bulmaya çalıştım ama bulamadım. 20 gün boyunca aradım ve bulamayınca üniversiteme geri dönmek zorunda kaldım. Mart ayının 20'sinde babamın cesedinin getirildiğini söylediler. Babamın mezarı Bakü'deki şehitler mezarlığındadır. Ben o acıyı yaşamak zorunda mıydım. Henüz 19 yaşındaydım."

Panel sonunda konuşma yapan GRÜ Rektörü Prof. Dr. Aygün Attar ise canını, kanını, varlığını vatana, millete ve bayrağa armağan etmiş insanları andıklarını dile getirdi.

Bu konuda tek isteğinin yaşanılanların unutulmaması olduğunu söyleyen Attar, "Hocalı'daki o topraklarda henüz o sert kan kokusunun varlık göstermeye devam ettiği, kazınan her karış topraktan insanlara ait, Hocalının masum halkına ait cesetlerin çıkabildiği bir ortamda hala Hocalı soykırımı ile ilgili ne Türk dünyası ne de dünya yeteri kadar tepki gösterememektedir. Yapılıyor ama yeterli değil" dedi.

Aynı acıyı değişik şekilde yaşadığını ifade eden Attar, "Çünkü babamın mezarı Ermeni işgali altındaki topraklarda. Dini vecibemi gerçekleştirememenin ağırlığını, sıkıntısını ve utancını yaşayan bir evladım. Onun için anlatılanları çok iyi anladım. Bu olayların canlı tanığı olan sizlere çok teşekkür ediyorum. Çünkü biz uzaktan gördük, kimse sizler gibi anlatamaz" diye konuştu. 

Panel, İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdurrahman Haçkalı'nın Hocalı katliamında hayatını kaybedenler için okuduğu dua sonrası sona erdi.