İstanbul, 15 Ekim () - Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Enstitüsü (DİSK-AR), Türkiye'de son üç yılda "işsizler ordusuna" 950 bin yeni işsiz eklendiğine dikkati çekerek, "Bu süre içinde her iki işsizin yanına bir işsiz daha eklendi" uyarısı yaptı.

DİSK-AR'ın, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Temmuz dönemi işsizlik verilerine ilişkin değerlendirmesinde, resmi işsizliğin yüzde 9.8 ve tarım dışı işsizliğin de yüzde 12.0 olarak açıklandığına işaret edilerek, "Resmi işsiz sayısı geçen yılın aynı dönemine göre 103 bin kişilik artış göstererek 2 milyon 970 bine ulaştı" denildi ve eklendi:

"Temmuz 2015 dönemi için işsiz sayısı Temmuz 2012 dönemine göre yüzde 47 artmış durumunda. Söz konusu dönemde işsiz sayısı 2 milyon 20 bindi. Türkiye ekonomisi 3 yılda 950 bin yeni işsiz yarattı. Temmuz 2015 dönemindeki işsiz sayısı 2009 krizindeki Temmuz döneminden sonra en yüksek işsizliğin olduğu Temmuz dönemi oldu."

Umutsuzlar da eklenince sayı kabarıyor

DİSK-AR'ın hesaplamalarına göre, Temmuz döneminde resmi işsizlere, umudu olmadığı için ya da diğer nedenlerle son 4 haftadır iş arama kanallarını kullanmayan ve işe başlamaya hazır olduğu halde bu nedenle işsiz sayılmayan umutsuzlar da eklendiğinde işsizlik oranı yüzde 16.5, işsiz sayısı da 5 milyon 418 bin kişi olarak gerçekleşti.

İşinden memnun olmayan ya da daha fazla çalışmak istediği halde düzgün işler bulamadığı için çaresiz kısa süreli işler yapanlar ile birlikte işsizler, gizli işsizler ve çaresizlerin toplam sayısı 6 milyon 416 bin kişiye çıkıyor ve geniş işgücü içindeki payı ise yüzde 19.6'yı buluyor.

Kadınlarda işsizlik yüksek

Kadınlar için resmi işsizlik oranı bir önceki yılın aynı dönemine göre 0.5 puan artışla yüzde 12.5 olarak gerçekleşti. Kadınlarda geniş tanımlı işsizlik oranı ise yüzde 24.2 oldu. İşsiz sayısındaki artış kadın işsiz sayısından kaynaklandı. İşsiz kadın sayısı son 1 yılda 123 bin kişi artarken, erkeklerde 20 bin kişi azaldı. Erkeklerde geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 12.7 ile yaklaşık olarak kadınlardakinin yarısı düzeyinde kaldı. Resmi işsizlik oranı erkeklerde yüzde 8.8’den, 8.6’ya geriledi.

Geçici işte çalışanlar ve yüksek öğrenimliler

Geçici bir işte çalışıp iş bittiği için işsiz kalanlar toplam işsizler arasında en ağırlıklı kesimi oluşturdu. Toplam işsizlerin yüzde 33’ü ya da 942 bini geçici işlerde çalışıp iş bittiği için işsiz kalanlardan oluştu. Yeni işsizler arasında geçici bir işte çalışıp, iş bittiği için işsiz kalanların sayısı 544 bini buldu.

Yükseköğretim mezunları arasında işsiz sayısı bir önceki senenin aynı dönemine göre 63 bin kişi arttı. Bu veri işsiz ordusuna 63 bin yeni üniversite mezununun katıldığını gösteriyor. Yükseköğretim mezunu resmi işsiz sayısı 720 bin kişi. Yükseköğretim mezunları için işsizlik oranı yüzde 11.4 ile ortalamanın üstünde.

Yükseköğretim mezunu kadınlar için ise tablo daha da kötü. Üniversiteli kadın işsizliği bir önceki yılın aynı dönemine göre 0.8 puan artarak yüzde 17'ye yükseldi. Bu oran yükseköğretim mezunu erkeklerin işsizlik oranı olan yüzde 7.7'in iki katından fazla. Yükseköğretim mezunu kadın işsizlerin sayısı geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre 67 bin kişi arttı. Buna göre yeni işsizlerin yaklaşık 3’te 2’sini üniversite mezunu kadınlar oluşturdu.

Çözüm önerileri

DİSK-AR raporunda, yüksek işsizliğe çözüm için şu öneriler sıralandı:

1. Haftalık çalışma süresi gelir kaybı yaşanmaksızın 37,5 saate, fazla mesailer için uygulanan yıllık 270 saat sınırı, 90 saate düşürülmelidir.
2. Herkese en az 1 ay ücretli izin hakkı tanınmalıdır.
3. Herkes için iş güvencesi ayrımsız bir biçimde uygulanmalıdır.
4. Sendikal hak ve özgürlükler güvence altına alınmalı, sendikal barajlar kaldırılmalı, herkesin sendika hakkını özgürce kullanabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
5. Taşeronlaşma ve kayıt dışı istihdam engellenmelidir.
6. Kamu girişimciliği ve hizmetleri istihdam yaratacak şekilde yeniden ele alınmalıdır.
7. Kamuda personel açığı derhal kapatılmalıdır.
8. Kadın istihdamının artırılması ve işsizliğinin azaltılması için işgücü piyasalarındaki cinsiyetçi uygulamalara son verilmeli, ev içi bakım hizmetleri devletin gereken nitelikli, yaygın ve ücretsiz bakım hizmetlerini sağlaması ile kadının üzerinden alınmalıdır.