Vefat eden kişinin borçları, mirasçılar için ciddi bir yük oluşturabilir. Mal varlığının borçları karşılamaması halinde mirasçılar, "reddi miras" hakkını kullanarak sorumluluktan kurtulabiliyor. Bu durumda dahi, dul ve yetim aylığı alma hakkı devam ediyor.

Hayatını kaybeden kişinin varlıklarından çok daha fazla borç bırakması halinde, mirasçılar üç ay içinde "reddi miras" başvurusunda bulunabiliyor. Bu işlem sayesinde mirasçılar, hem borçlardan hem de mal varlığından feragat etmiş oluyor.

Buna rağmen, ölen kişinin eşine ve çocuklarına bağlanan dul ve yetim maaşı, reddi miras sonrasında da alınabiliyor. Sosyal güvenlik hukuku kapsamında bu aylıklar, miras kapsamına girmediği için hak sahiplerinin maaş alması mümkün oluyor.

SGK PRİM BORCU VE MAAŞ BAĞLAMA ŞARTLARI

Ölen kişinin Bağ-Kur’lu olması durumunda, ölüm aylığı bağlanırken Sosyal Güvenlik Kurumu'na (SGK) prim borcunun bulunmaması gerekiyor. Buna karşılık, 4/a (SSK) kapsamında olan bir sigortalının vefat etmesi halinde, en az 5 yıllık sigortalılık süresi ve 900 gün prim ödemesi şartı aranıyor. Toplamda 1.800 gün prim ödemiş olanların yakınlarına da ölüm aylığı bağlanabiliyor.

DUL VE YETİM MAAŞINDAN KİMLER YARARLANABİLİYOR?

Ölen sigortalının dul eşine, herhangi bir koşul aranmaksızın ölüm aylığı bağlanabiliyor. Ancak dul eşin yeniden evlenmesi durumunda maaş kesiliyor. Çocukların ise ölüm aylığı alabilmesi için çalışmamaları, emekli olmamaları ve sürekli iş göremezlik geliri almamaları gerekiyor. Kız çocukları evlenene kadar, erkek çocuklar ise eğitim gördükleri sürece ve en fazla 25 yaşına kadar bu haktan yararlanabiliyor.

YARGITAY'DAN EMSAL KARARLAR

Yargıtay kararlarına göre, reddi miras yapmış olsalar dahi hak sahipleri ölüm aylığını almaya devam edebiliyor. Ayrıca kız çocukları, reddi miras kararı alsalar bile evlilik halinde "çeyiz yardımı" olarak bilinen iki yıllık ölüm aylığının toplu ödenmesinden yararlanabiliyor. Bu nedenle SGK'nın ileride maaşların geri talep etmesi gibi bir durum söz konusu olmuyor.

Kaynak: gerçek gündem