Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, tutuklu avukat F.T'nin evinde ele geçirilen, "Abilerin belirgin vasıfları" başlıklı, "Abinin kendisini ve dersini sevdirmesi ve temel prensipler", "Bir eğitmen olan abinin mesleki meziyetleri", "Maddi vasıfları ve başarılı abi", "Evin manevi temizliği ve evin maddi durumu", "Dünden bugüne Işıkevleri", "Mesul talebe münasebetleri ve ne anlatacaksan 35 dakika içinde anlat", "Talebe ne bekler, talebelerdeki hastalık ve tedavi", "Yakınlaştırıcı nitelikte genel ilişkiler, aile boyutu", "Neden ders anlatıyoruz, ideal kazandırma ve niçin sınavlar?", "Hedef belirleme, nedir etkili çalışma, hayattan beklenti ve en iyisi" ve "Genel takip" konu başlıklarının olduğu 11 sayfalık dokümana da değinildi.
İddianamede ifadelerine yer verilen tanık avukat H.Ö, "avukatların imamı" olduğu belirtilen firari M.A.T'nin, evlerdeki dini ağırlıklı sohbetlerde avukatlara önderlik yaptığını kaydetti. H.Ö, Eskişehir'de 2013'ün sonunda katıldığı toplantıda M.A.T'nin, çoğu Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Hukuksal Bakış Derneği üyesi avukatlara hitaben, "Adliyede görevli hakim ve savcılar ile avukatlar hakkında bizden bilgi isteniyor, bir araştırın, bize dönün." dediğini belirterek, buna tepki gösterdiğini, böyle bir olayın suç teşkil ettiğini ve fişleme olduğunu söylediğini bildirdi. "Telefonlara indirilen programlar, aynı amaca yönelik tweet atılması" gibi eylemlerin de Alpu ilçesindeki okulda görevli din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni M.A.T'nin talimatı üzerine yapıldığını aktaran H.Ö, şunları kaydetti: "Son toplantılarda artık bunların iyi niyetli olmadıklarını ve cemaat değil, bir örgüt olduklarını anlayınca ayrılmaya karar verdim. Bildiğim kadarıyla Hukuksal Bakış Derneği, bazı öğrencilere burs veriyordu. Bu gerekçeyle bir kez benden de para almış olabilirler, karşılığında makbuz aldığımı hatırlıyorum. Hukuksal Bakış Derneğinin üyesi ve yönetiminde bulunmadığım için faaliyetlerini ve ayrıntılarını bilmiyorum ancak Hukuksal Bakış Derneğinin FETÖ/PDY ile bağlantılı olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
2013 yılının sonlarından itibaren özellikle 2014 yılının başlarında bunların ülkemize, milletimize karşı her türlü kötülüğü yapabilecekleri sonucuna vardım ve bu düşüncelerimi Facebook sosyal paylaşım sitesinde paylaştım. Avukat arkadaşlara da bu düşüncelerimi her zaman söyledim."
BYLOCK'AN ÖNCE 'KAVURMA'
H.Ö, "17-25 Aralık sürecinden önce bu avukatların telefonlarına kendi aralarında 'kavurma' dedikleri, 'CoverMe' isimli programı indirdiklerini biliyorum." diyerek, şu bilgileri verdi:"Benim yanımda çok ayrıntılı konuşmuyorlardı ancak kendi aralarındaki konuşmalarda zaman zaman 'Yazışmayalım, sadece konuşalım.' dediklerini duydum. Ben bu programı indirip kullanmadım. Kendilerine de bu programların indirilmesinin bir örgüt işi olduğunu, yapılmaması gerektiği konusunda uyarılarda bulundum. Bir süre sonra bu programın güvenilir olmadığını, başka bir program gerektiğini söylediklerini duydum ancak zaten bu süreçte ben o gruptan ayrılmaya karar vermiştim. Hangi programı indirip kullandıklarını bilmiyorum. Ben 'ByLock' isimli bir program duymadım. Zira, 'CoverMe programını sileceğiz.' dediklerini duydum."
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'A BEDDUA
Hacca gittiği 2014 yılında tanımadığı bir doktor ve yanındaki profesörün, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a beddua ettiklerini duyduğunu anlatan H.Ö, "Onlara tepki gösterdim. 'Siz Kabe'de de mi böyle dua ettiniz?' dedim. Zira bu konuşma otobüste geçmişti. Bu kişilere 'Siz bunun için mi buraya geldiniz?' dedim. Onlar da 'En büyük meselemiz bu.' dedi. Ben de kendilerine 'Görüştüğüm Sudanlı, Pakistanlı, Nijeryalı hacı adayları, Cumhurbaşkanımız için dua ederken, siz nasıl böyle beddua edersiniz? Siz kesin FETÖ'cüsünüz.' dedim. Onlar da bana 'Sen Fuat Avni'yi takip et, aydınlanırsın.' dediler." ifadelerini kullandı. İddianamede, tutuksuz sanıklar V.A. ve O.N.Ö'nün, operasyon öncesinde "etkin pişmanlık"tan yararlanmak için ifade verdikleri ancak savcılığın bu konuda olumsuz görüş bildirdiği de yer aldı.
AA
