TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Ramazan ayının başlamasına sayılı günler kala tüm gözlerin gıda fiyatlarına çevrildiğine dikkat çekerek, “Gıda denetimleri artırılmalı, halkımızın sağlığıyla oynanmasına izin verilmemelidir. Ramazan yaklaşırken üretici, hal, pazar ve market fiyatlarını takibe devam ediyoruz. Ramazan öncesinde veya Ramazanda fiyatları yükseltmek fırsatçılıktır” dedi.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Bayraktar, düzenlediği basın toplantısında, Ramazan ayı öncesinde üretici ve market fiyatlarını açıkladı. Ramazan ayında görülebilecek, yüksek gıda fiyatları konusunda tüketicileri uyaran Bayraktar, “Ramazan ayına sayılı günler kala market fiyatlarına baktığımızda; geçen ay sonuna göre 5 üründe fiyat değişimi görülmezken, 16 üründe azalma, 15 üründe ise fiyat artışı oldu. Markette fiyat düşüşü yüzde 40.82 oran ile en az fazla karpuzda meydana gelirken, markette en fazla fiyat artışı ise yüzde 34.31 ile kabakta görüldü. Ramazan öncesi üretici fiyatlarına baktığımızda; geçen ay sonuna göre 12 üründe fiyat değişimi görülmezken, 10 üründe azalma, 10 üründe ise fiyat artışı meydana geldi. Üreticide fiyatı en fazla düşen ürün yüzde 45, 45 ile karpuz olurken, en fazla fiyat artışı da yüzde 39,56 oran ile limonda görüldü.
Bayraktar, konuşmasına şöyle devam etti:
“Hayvansal ürünlerden yumurtada, Mayıs ayında bazı çiftliklerde görülen kuş gribi görüldü. Buna bağlı olarak iç piyasada, ihracatta bir dağılma meydana geldi. Arzında bir miktar yükselme vardı. Bütün bunlara bağlı olarak fiyatlar 17,5 liraya kadar geriledi. 20,5 liradan 17,5 liraya kadar geriledi. Daha sonra ihracatın artmasıyla beraber fiyat artışı 21 kuruşa geldi. Et fiyatlarındaki duruma baktığımızda; et tüketiminin de arttığı Ramazan ayı, fiyatlarda yukarı yönlü bir baskıyı görüyoruz. Ama Ramazan ayında kesinlikle bir hayvan sıkıntısı olmayacaktır. Kırmızı et üretimi 1 milyon tonu geçmiştir. Her zaman şunu söylüyoruz, üretici desteklendiğinde ülke insanımızın ihtiyacı olan eti üretmek. Et fiyatlarının elbette bir miktar aşağıya mümkündür. Ancak et fiyatlarının yükseldiğini iddia edenler ve kamuoyuna taşıyanlar. Üreticinin maliyetleri ile ilgili değildir. Üreticinin de maliyeti artmaktadır. Üretici maliyetlerini aşağıya düşürdüğümüz de et fiyatlarında bir miktar daha aşağıya düştüğünü hep beraber göreceğiz.”
Markette ve üretici fiyatlarında bu yıl ve geçen yıl Ramazan ayı öncesi fiyatlarını karşılaştıran Bayraktar, “Market raflarında fiyatı en çok artan ürün kuru incir, fiyatı en çok düşen ise sivri biber oldu. Üreticide ise en fazla fındık fiyatında artış görüldü. Fiyatı en fazla düşen ürün ise üreticide karpuz oldu. Bu yıl ve geçen yıl Ramazan ayı öncesi fiyatları karşılaştırdığımız da üretici fiyatlarında 11 üründe azalma, 21 üründe ise fiyat artışı oldu. İklimsel faktörlere karşı alınabilecek önlemler de tarıma da daha fazla yatırım yapılmasını gerektirmekte, üretim yapmak her geçen gün daha zorlaşmaktadır. Tarımsal üretimde yaşanan bir olumsuzluk ister istemez gıda fiyatlarına yansımaktadır. Nitekim geçen yıl doğal afetler nedeniyle kayısı, fındık ve Antep fıstığında büyük rekolte düşüşleri gerçekleşmiştir. Bu durum ürün fiyatlarını yukarı çekmiştir. Kamuoyunda zaman zaman gündeme gelen konulardan biri de zeytinyağı oldu. Zeytinyağında önemli üretici ülkelerde yaşanan rekolte kaybıyla birlikte, üreticinin 2013 ve 2014 yıllarında ihracat öncelik haline gelince, iç piyasada fiyatları geçmiş yıllara nazaran artış gösterdi” diye konuştu.
“ET FİYATLARININ DÜŞMESİ MALİYETİN DÜŞMESİNE BAĞLIDIR"
Et fiyatlarının düşmesi maliyetlerin düşmesine bağlı olduğunu vurgulayan Bayraktar, “ 2014 Ramazan öncesi dana eti fiyatının kilosu 30 lira 77 kuruşken, 2015 yılında yüzde 2015 yılında yüzde 20, 48 artışla 37 lira 7 kuruşa çıktı. Aynı dönemde üretici fiyatları yüzde 22,77 oranında artarak 19 lira 10 kuruştan 23 lira 45 kuruşa yükseldi. Aynı dönemde kuzu eti fiyatlarına bakıldığında; 2014-2015 döneminde market fiyatları yüzde 10,47 oranında artışla 37 lira 51 kuruştan 41 lira 44 kuruşa, üretici fiyatları ise yüzde 8,56 artışla 20 lira 44 kuruştan 22 lira 19 kuruşa çıktı. Son bir yılda meydana gelen üretici fiyatlarındaki artışın ana sebebi başta besiye alınan hayvan ve yem fiyatları olmak üzere maliyetlerde meydana gelen yükselmedir. Buradan bir kez daha bir gerçeğin altını çizmek istiyorum. Şayet, vatandaşlarımızın makul fiyatla et yemesi isteniyorsa, üreticilerimizin üzerindeki ağır girdi maliyetleri düşürülmeli, destekler artırılmalıdır. Türkiye’de et fiyatlarının düşmesi maliyetlerin düşmesine bağlıdır. Maliyetleri düşürün ki et fiyatları düşsün” ifadelerini kullandı.
“ÜRETİCİ-MARKET FİYAT FARKINDA KURU İNCİR BİRİNCİ”
Ramazan ayı öncesinde üretici ve market fiyatları arasındaki fark en fazla yüzde 498,18 ile kuru incirde görülmektedir’ diyen Bayraktar, “Kuru incir 6 kat, maydanoz 5,7 kat, salatalık 5 kat, karpuz 4,8 kat, kabak 4,6 kat, kuru fasulye 2,7, nohut 2,6 kat ve süt 2,8 kat fazlaya tüketiciye satılmaktadır” dedi.
Üretici-tüketici fiyatları arasındaki makasın kapanmadığını belirten Bayraktar, “ Pazarlamadaki sorunlar nedeniyle üretici düşük fiyata ürün satarken, tüketiciler de daha pahalıya tüketmek durumunda kalıyor. Üreticiden tüketiciye olan zincirin kısalması, fiyatların çiftçi lehine oluşturulabilmesi, tüketicilerimizin de uygun fiyatla ürün almasının sağlanmasının yolu örgütlenmeden geçmektedir. Bu nedenledir ki, üreticilerin üretim ve pazarlamada ortak hareket etmelerini, örgütlenmelerini ve örgütlü hareket etmelerini teşvik edici mekanizmaların geliştirilmesi gerekmektedir. Üretici örgütlerinin finansal bakımdan daha güçlü hale gelmesi sağlanmalıdır. Burada dikkati çekmek istediğimiz husus, ürünlerin üreticiden tüketiciye ulaşması sürecinde pazarlama zincirinde yer alan tüm tarafların gereken hassasiyeti göstermesi, tüketicilerimizin alım gücü de dikkate alınarak sağduyulu davranılmasıdır. Üreticilerimizin bin bir emekle ürettiği ürünlerden hak ettiği payı almaları ve tüketicilerimizin de daha makul fiyatlarla bu ürünlere ulaşmaları en önemli beklentimizdir. Ramazan ayının başlamasına sayılı günler kala tüm gözler gıda fiyatlarına çevrilmiştir. Beklentimiz bütün kesimlerin sorumlu davranması, artan talebin suiistimal edilmemesidir. Tüketicilerimizin yeterli ve güvenilir gıdaya uygun fiyatla erişebilmesi hepimizin dileğidir. Üretimde istikrarın bozulmasına ve spekülasyona fırsat verilmemeli, tedbirler zamanında alınmalıdır. Üretici, esnaf, halk, Ramazan ayını dört gözle beklemektedir. Tüm taraflar Ramazan ayının anlam ve önemine yakışır şekilde hareket etmeli, halkımız mağdur edilmemelidir. Gıda denetimleri artırılmalı, halkımızın sağlığıyla oynanmasına izin verilmemelidir. Ramazan yaklaşırken üretici, hal, pazar ve market fiyatlarını takibe devam ediyoruz. Ramazan öncesinde veya Ramazanda fiyatları yükseltmek fırsatçılıktır. Bu günahtır, vebali vardır. “Ramazan fırsatçılığı yapılmasın” diyoruz. Tüketicilerimizin yeterli ve güvenilir gıdaya uygun fiyatla erişebilmesinin sağlanmasını istiyoruz. Üreticiden tüketiciye varıncaya kadar tüm taraflar, bu hususta gereken hassasiyeti göstermelidir. Bunun takipçisi olacağız. Bu şekilde hareket etmeyenler öncelikle karşılarında bizi bulacaklardır. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Ramazan ayı boyunca yapacağımız ve piyasaların nabzını tutacağımız çalışmaları da sizlerle paylaşıp, üretici ve tüketici fiyatlarını kamuoyunun dikkatine sunacağız” şeklinde konuştu.
Konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bayraktar, üretici market fiyatları arasındaki makasın kapatılması konusunda gıda komitesinden beklentilerini sorması üzerine, şunları söyledi:
“Gıda komitesinde bütün taraflar yer almalı. Komitede üretici tarafı şu ana kadar yok. Bize bir davet gelmedi. Biz Türkiye’de bütün çiftçileri temsil eden bir meslek kuruluşuyuz. Diğer ekonomik örgütlerine de bir davet geldiğini sanmıyorum. Bu ayağı tamamlamak lazım. Bu önemli. Bir eksiklik olarak görülüyor. Bunun dışında böyle bir komitenin görevi ithalat olmamalı. Komitenin görevi bu makasın sebeplerini araştırmak, buna bağlı olarak fiyat artışlarının sebebini araştırmak ve buna önlem almak olmalıdır. Aksi takdirde böyle bir komitenin başarılı olması da mümkün değildir. Biz üreticiden tüketiciye yani üretici market fiyatlarını dikkate aldığımızda bir çok üründe 5-6 kat fiyat artışı olduğunu görüyoruz. Bu sürdürülebilir bir durum değildir. Yani hiçbir ülkede böyle bir manzarayla karşılaşmakta mümkün değildir. Dolayısıyla bu makası kapatmanın yollarına bakmamız lazım. Aracıları aradan çıkarmanın yollarına bakmamız lazım. Bununla ilgili çalışmaların yapılması lazım. Biz her zaman bu çalışmalara katkı vermeye hazırız.”
Bayraktar, koalisyon sürecinde bunu fırsat bilip spekülasyona gidilip gidilmeyeceğine ilişkin soru üzerine, “Belli zamanlarda mesela Ramazan öncesinde biz bunları yaşıyoruz. Konjektörel olarak bu gibi şeyleri yaşamak mümkün olabilir. Buna mümkün değildir damak yanlış olur. Ancak biz Ramazan için zaten uyarıyoruz. Bu uyarı yeterli. Biz spekülasyona meydan vermeyelim. Hangi koşullarda ramazan olur, başka zamanlar olur yani sektör spekülasyona her zaman açık. Dünyadan da artık sektörü soyutlayamıyoruz. Dünyada ki konjektörel gıda ile ilgili gelişmelerde etkiliyor. Biz her zaman spekülasyonlara karşı tedbir alınması lazım. Spekülatif faaliyetlerde bulunanlara da idari yönden gerekli yaptırımların müeyyideleri uygulamak lazım geldiğine inanıyoruz. Ve bu konuda ilgili kurumları da uyarıyoruz. Zaten biz de bunun takipçisiyiz. Yani ramazan boyunca değil. Biz her ay yaptığımız açıklamalarla fiyatları takip ediyoruz. İlgili kurum ve kuruluşları uyarıyoruz. Bu uyarılarımızda devam edecek" diye cevapladı.
Bugün karnelerini alan, gelecek olarak gördükleri çocuklar ile öğretmenleri, velileri ve bütün eğitim camiasını kutlayan, üniversite sınavına girecek bütün gençlere başarılar temenni eden Bayraktar, “Ramazan ayının milletimiz ve bütün İslam alemi için hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan diliyorum” şeklinde konuştu.