Adana Büyükşehir Belediyesi CHP’li Meclis Üyesi ve Grup Sözcüsü Ulaş Çetinkaya, çiftçilerin, ürünlerini gerçek değerinde pazarlayamadığından, ürettikçe borçlandığını söyledi.
Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Ramazan Akyürek’in başkanlık ettiği mayıs ayı dördüncü meclis oturumunda gündem dışı söz alan Çetinkaya, Mustafa Kemal Atatürk’ün üretime vurgu yaptığı bir aforizmayı paylaşarak çiftçilerin, Çiftçiler Günü’nü kutladı. Çetinkaya, Adana ve ülke genelinde tarımla alakalı değerlendirmelerde bulundu.
Üretimde kullanılan tohum, gübre ve mazot gibi girdilerin yüksek fiyattan alınıp ucuza satıldığına değinen Çetinkaya öte yandan Türkiye’de bazı lüks ürünlerden KDV ve ÖTV alınmadığına dikkat çekti. Çiftçilerin ürününü gerçek değerinden pazarlayamadığını vurgulayan Çetinkaya, çiftçilerin ürettikçe borçlandığını dile getirdi.
Mercimek, nohut, pamuk ve saman gibi birçok ürünün ithal edildiğini söyleyen Çetinkaya, şöyle devam etti:
“Son 12 yılda yaklaşık 30 milyon dönüm, yani 2 Trakya büyüklüğünde tarla artık ekilmiyor. Ülkemizde tüketilen 15 milyar litre mazotun 3.2 milyar litresi tarımda kullanılıyor. Çiftçiye toplam destek 9 liradır. Çiftçinin tükettiği mazottan alınan ÖTV ve KDV ise 9 milyardır. Yani verilen destek, traktörün egzosundan uçup gidiyor. Mazotun maliyeti litrede 1.41 durumda. Biz parti olarak ne diyoruz, ‘Çiftçiye mazot 1.5 TL’ diyoruz.”
ÇİFTÇİYE EKONOMİK DESTEK PAKETİ
Partisinin iktidara gelmesi halinde çiftçilere sağlayacağı ekonomik destek paketini anlatan CHP’li Meclis Üyesi Ulaş Çetinkaya, şunları kaydetti:
“Çiftçinin üretim amaçlı olarak kullanacağı mazotun litresini 1.5 TL’ye düşüreceğiz. Tarım sektöründe çalışanların SGK primlerini 30 yaşına kadar Hazine’den karşılayacağız. Teşvik edilecek tarım ürünlerini bir yıl önceden açıklayacağız. Başka geliri olmayan çiftçiye, hane başına asgari ücret düzeyinde gelir garantisi sağlayacağız. Aile işletmeleri ve küçük çiftçilerin ürünlerini doğrudan tüketicilere satmalarını sağlayacak kurumsal düzenlemeleri yapacağız. Geçici tarım işçilerinin sosyal güvenliği devlet güvencesi altına alacağız. Topraklarımızın kontrolsüz ve yasa dışı bir biçimde tarım araştırmaları için bir laboratuvar gibi kullanılmasına izin vermeyeceğiz. GDO’lu ürünlerin piyasaya sürülmesi ve kullanılmasına ilişkin her türlü yasal denetimi eksiksiz olarak gerçekleştireceğiz. Toprak yapımıza uygun yerel tohumların geliştirilmesi için gen laboratuvarı kuracağız, bu konudaki kapasiteyi artıracağız. Tohum üretiminin sertifikasyon sürecinde haklarını gözetecek ve uluslararası kalite standartları uyarınca hareket edecek özerk bir yapıyla yürüteceğiz. Tarım desteklerinde ve hibelerde doğal ve organik tarıma dönük üretim faaliyetlerine öncelik vereceğiz.