Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından üçüncüsü düzenlenen ve gençlerin yazdığı binlerce mektupla rekor katılımın gerçekleştiği ‘Gençlerden Ecdada Mektup Yarışması’nın sonuçları açıklandı.
Gençlerden Ecdada Mektup Yarışması, gençlerin milli ve manevi duygularını canlı tutarak, tarih şuurunun toplumda yerleşmesini sağlamak amacıyla Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından bu yıl üçüncü kez düzendi.
Yarışmaya Kırşehir’den katılan Berfu Bahar, 11-14 yaş kategorisinde yazdığı ’Kınalı Hasan Dedemize’ adlı mektupla birinci oldu.
Yarışmada birinci Kırşehir’den Berfu Bahar olurken ikinciliği Van’dan Bilgecan Mutlu, Üçüncülüğü ise Uşak’tan Latife Çakın aldı. Derece yapan öğrenciler Ankara’da Gençlik ve Spor Bayramı Gençlik Haftası kutlamalarında ödüllerini alacak.
Kırşehir’den derece yapan ve birincilik alan Berfu Bahar’ın kınalı Hasan Dedeye yazdığı mektup ise şöyle:
Kınalı Hasan Dedemize;
Sevgili Dedeciğim, bu mektubu sana ve şahsında tüm Çanakkale şehitlerimize yazmak istedim. Neden mi? Senin kahramanlık dolu hikâyeni dinlediğimde, bütün hücrelerimle seni yaşadım, seni hissettim. Sen ve senin gibi birçok arkadaşın Çanakkale Savaşı denilen savaşa, daha askerlik çağınız bile gelmemişken gönüllü olarak koşa koşa gitmişsiniz. Çanakkale savaşı denilen savaş adeta bir değirmen misali insanımızı öğütürken siz saçınıza kına yakıp bu vatan için kurban olmayı seçmiş ve şehadet şerbetini içmişsiniz.
Dedeciğim, hikâyenizi okurken bile içimi ürperten o savaş anlarında siz neler yaşadınız, nelerin hayalini kurdunuz? Sıcak yuvalarınızı nasıl terk ettiniz? Analarınız sizleri kınalayarak şehit olasınız diye oralara yolladı. Hiç özlemediniz mi baba ocağınızı, ananızı, evladınızı, yavuklunuzu? Söyler misin sevdiklerinle bir daha görüşmemek üzere helalleştiğinde neler hissettin dedeciğim? Ananın kınayı neden yaktığını öğrendiğinde neler yaşamıştın kim bilir? Hani yazmıştı ya Hatçe Anamız sana mektubunda:
“Yavrum, Hasanım, Kınalı Kuzum
Mektubun geldi, sanki dünyalar benim oldu. Köy kâtibi okudu, ben ağladım. Kumandanını pek sevmişsin, ne güzel! O senin babının yarısıdır. Sakın ola yavrum kumandanının emrinden çıkma, önünden aykırı geçme. Ateşe bas dese basasın yavrum. Kars’tan, Siirt’ten, Adana’dan, Uşak’tan arkadaşların olmuş. Birbirinizi çok sevip iyi geçinirmişsiniz. Elbette öylesi yakışır yavrum. Onlar senin dünya ahret hakiki kardeşlerindir. Sakın onları incitme yavrum. Sütümü sana helal etmem. Kumandanın saçındaki kınayı sormuş. Bunda bilmeyecek ne varmış ki yavrum? Bizim burada Allah için kurban seçilen koçların başına kına yakılır. Ben de dört kardeşin içerisinde en çok seni sevdiğim için seni vatan, millet ve Allah yolunda kurban olarak seçtim. O yüzden başını kınaladım.
Anan Hatçe
Sevgili dedeciğim, ben bu mektubu yazarken gözlerim dolu dolu oluyor.
Benim vatanımda bana zulmetmesinler diye, namusumuz çiğnenmesin diye kanlarını akıtan öyle bir ecdatsınız ki büyüklüğünüz karşısında saygıyla eğiliyorum. Ve gurur duyuyorum böyle bir ceddin torunları olmaktan. Bu gün bu vazifeyi yapmak bizlere düşse, ceddimiz ne yaptıysa bizlerde aynısını yapmaya hazırız. Dökülen kanlarınız boşa gitmedi, gitmeyecekte... Bize emanet olarak bıraktığınız vatanımızı canımız pahasına koruyup, sahip çıkacağız. Dedeciğim, sizleri asla unutmadık. Unutturmayacağız. Sizleri, methiyelerde, hikayelerde andık, yazılan şiirlerde dinledik:
Şu boğaz harbi nedir
Var mı dünyada eşi...
Yükleniyor en kesif orduların
Dördü beşi
Bedrin aslanları
Ancak bu kadar şanlı idi.
Yaşadık, yaşattık türkülerimizde