Ordu Devlet Hastanesi Organ ve Doku Nakli Koordinatörü Dr. Selçuk Yücesan, bazı kesimlerin kamuoyunda ‘organ mafyası’ efsaneleri olarak ‘kaçırıldı, sabah kendini buz dolu bir küvette buldu, böbrekleri alındı’ gibi efsanelerin doğru olmadığını belirterek, “Organ nakli ‘leblebi çekirdek yer gibi’ yapılmaz, komplike bir olaydır” dedi.
Dr. Selçuk Yücesan, Türkiye’de on binlerce diyalize giren insanların böbrek beklediği bir ortamda bazı kesimlerin ısrarla ‘organ mafyası’ adı altında efsaneler ürettiğini, hatta ‘organ naklinin’ sanki ‘leblebi çekirdek yemek gibi’ kolay olduğunu zannedip insanları kandırmaya çalıştığına dikkat çekti.
“TESTLER YAPILMADAN ORGAN ALINAMAZ”
Dr. Yücesan, şu açıklamalarda bulundu: “Bir insanı organları için kaçırmak veya öldürmek mümkün değildir. Kaldı ki organ nakli bir kişinin yapabileceği bir olay değildir. Bir kişiden organ alabilmek için o kişinin sağlıklı olduğundan emin olmak lazım. Organ takılacak kişinin kan grubu, doku grubu, organ reddiyle ilgili testlerin sonucunun bilinmesi gereklidir. Bu testler de iyi bir merkezde 8-12 saat sürer. Bunlar yapılmadığı takdirde organ alan hayatını kaybedebilir. Üstelik organı veren kişinin AİDS, sarılık, frengi, sorunları varsa organı alan kişiye ‘geçmiş olsun’ demek gerekir. Çünkü bu hastalıkların hepsi o kişiye geçer. Yani bir anlamda organ verecek olan kişinin detaylı olarak incelenmesi ve organ alıcıyla uyumuna bakılması gerekir.”
“ORGAN NAKLİ İÇİN KOMPLİKE BİR HASTANEYE İHTİYAÇ VARDIR”
“Organ naklinden sonra en büyük sorun enfeksiyonlardır. 1.sınıf hastanelerde yapılan ameliyatlarda bile hastane enfeksiyonları görülebilmektedir. Organ çıkartımı ve nakli ameliyatları ameliyathane ortamında tam bir sterilizasyonla yapılmalıdır. Organ nakli gibi büyük ameliyatlardan sonra değişik komplikasyonlar görülebilmektedir. Bunların tedavisi zaman alabilir. Kalp, akciğer sorunları, enfeksiyonlar, psikiyatrik sorunlar, yoğun bakım gibi takip uygulamaları gerekmektedir. Yani ameliyatlar ve sonrasındaki tedavi için çok iyi bir hastaneye ihtiyaç vardır.”
“BU ASILSIZ EFSANELER ORGAN BEKLEYENLERİ ÖLDÜRÜYOR”
“Bir organın başka vücutta yaşayabilmesi için uygun teknikle çıkartılması gerekir. En küçük bir hata, damarlarda en ufak bir hasar organın kullanılmasını engeller. Bunu yapabilecek ekibinde çok profesyonel olması gerekir. Ülkemizde aktif olarak böbrek nakli yapan 30, aktif olarak karaciğer nakli yapan 10 civarında ekip vardır. . Dikkat edin ekip diyorum, çünkü bunlar tek başına ‘leblebi çekirdek yer gibi’ yapılacak ameliyatlar değildir. Bu uzmanlarda mesleki olarak gelebilecekleri en üst seviyeye gelmiş, dünya çapında tanınan ve maddi olarak da iyi kazanan kişilerdir. Demek ki ülkemizde sayıları bir futbol takımı kadar uzmanlardan bir kısmını yaşa dışı iş yapmaya ve kariyerlerini bitirmeye ikna edeceksiniz ve bütün bunları da büyük gizlilik içinde yapabileceksiniz. Bu mümkün değildir. Bu tür efsaneleri üretenler yüzünden çok insan organlarını bağışlamaktan vazgeçiyor, hatta beyin ölümü gerçekleşmiş yakınının organını bağışlamaktan vazgeçiyor ve bu vazgeçişler neticesinde onlarca insan organ beklerken ölüyor.”
“ORGAN MAFYASI YOK”
Para karşılığı organını vermek isteyen ile yeterince parası olan hastalar arasında bağlantıyı kuran sistemin ‘simsarlık’ olduğunu, bunu münferit olarak gerçekleştirmek isteyen birkaç kişinin emniyet ve jandarma güçleri tarafından kısa sürede ortaya çıkarıldığını belirten Dr. Yücesan, bunun ‘mafya’ olarak değerlendirilmemesi gerektiğini sözlerine ekledi.