AK Parti Kars Milletvekili Prof. Dr. Yunus Kılıç, biyoteknolojinin önemine dikkat çekerek Türkiye’nin biyoteknolojiden daha fazla yararlanması gerektiğini söyledi.
Türkiye’de ilk kez Biyoteknoloji Araştırma Merkezi kurulduğunu ifade eden AK Parti Kars Milletvekili Yunus Kılıç,” Türkiye’nin artık bazı alanlarda çok yüksek kapasiteli ürünler üretmesi gerekiyor. Türkiye’de 1990’lı yıllarda yüzde 40 olan köylü oranı, şu anda yüzde 23’lere kadar düştü. O zaman 4 kişi 6 kişiye üretiyordu, şimdi 2 kişi 8 kişiye üretiyor. O yüzden daha verimli, dayanıklı, çevreye, hastalıklara dayanıklı bitkiler ve yüksek kapasitesi olan hayvanlar geliştirmesi, soylarını ve nesillerini ıslah etmesi lazım. Bunun için dünya, teknolojiyi kullanıyor. Canlı üzerinde teknolojiyi kullandığınız zaman, buna biyoteknoloji deniyor." şeklinde konuştu.
"Biyoteknolojiyi anlatan ve öneminden bahseden Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü.” Sizin elinizde bir bitki türü var, fasulye var, ekiyorsunuz. Bir dönümden 200 kilogram fasulye alıyorsunuz; biyoteknoloji ile bunu 400 kilograma, 800 kilograma, bin kilograma çıkarmak mümkün. Böylece üretici daha çok ürettiği için geliri artıyor. Üretici aynı alana ekiyor, aynı mazotu kullanıyor, aynı işçilikte çalıştırıyor ama daha çok ürün elde ediyor. Ürünü daha çok ürettiği için de tüketici daha ucuza alıyor. Maliyetler düştüğü için de üreticimiz dünyadaki üreticilerle rekabet edebiliyor ve kendini koruyor. Türkiye biyoteknolojiyi bugüne kadar kullanmaya çalışıyordu ama çok fazla kullandığı söylenemez. Ben, bilim adamı olarak bunun farkında olanlardan birisiyim. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın olduğu toplantılarda, ’Türkiye biyoteknolojiden daha fazla yararlanmalı’ diyorum ve bu fikrimi Sayın Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanımızla da zaman zaman paylaşıyorum. Bir ülkenin sürdürülebilir gelişmesi ve üretimi için, biyoteknoloji olmazsa olmazdır. Bu merkezin kurulmasından çok mutlu oldum. Bu merkezin kurulmasından sonra Türkiye artık daha çok üretecek, daha ucuz üretecek, çiftçinin gelirleri daha yüksek olacak, tüketici de bu teknoloji sayesinde daha ucuza ürün elde etmiş olacak. Böylece Türkiye dünya ile rekabet edebilecek, kendine ait cinsler, türler ortaya çıkarabilecek."
ABD, İsrail, Arjantin, Brezilya, Hollanda ve Kanada gibi tarımda önemli ülkelerin biyoteknolojiyi şu anda kullandığını belirten Yunus Kılıç, Türkiye’nin sanayi devrimini, tarım devrimini kaçırdığı, bundan sonra biyoteknolojiyi kaçırmaması gerektiğini söyledi. Et fiyatlarını konusunda da değerlendirmelerde bulunan Kılıç,” Vatandaşların et tüketimi ve talebi arttı. Dolayısıyla, arz talep dengesinde zaman zaman sıkışıklık oluyor. Türkiye hala üretmesi gerektiği kadar eti üretmiş değil, daha fazlasını üretebilir. Fakat çok aşağılara inmiş kırmızı et tüketiminden buralara geliyoruz. Şu anda kıştan çıkıyoruz, o yüzden büyük oranda besiye alınmış hayvan yok, şu anda kilolu hayvan bulma sıkıntısı var, kesime gidebilecek hayvan sayısı olması gerekenin biraz altında. Fiyatın yüksekliği biraz da ondan. İnsanımızın talebi kadar kırmızı et üretemediğimiz için bazı dönemlerde böyle dalgalanmalar olabilir. Buna ülkemizin alışması lazım. ’Tedbiriniz nedir’ diye soracak olursanız. Bir ülkede ithalat hiç bir zaman tedbir değildir, asla düşünülmemesi gereken bir şeydir. Çünkü ithalat her şeyden önce dışarıya verdiğiniz bir paradır. Bunu hiç bir ülkenin insanı, siyasetçisi, hükümeti istemez. Ama sizin hem üretici hem tüketici tarafınız var. Bazen bir tarafın aleyhine sıkıntılı bir süreç başladığı zaman, öbür tarafı da korumak zorundasınız.” dedi.