Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Tokyo’da düzenlenen BM Afet Risklerinin Azaltılması Konferansı Açılış Oturumu öncesinde yaptığı değerlendirmede, “Uluslararası camia Suriye’deki krizin nasıl bir barış ortamı oluşur, gerçekten halkın kendi geleceğini kendisinin tayin edebileceği yeni Suriye nasıl inşa edilebilir bunun üzerine odaklanması lazım. Her platformda yeni Suriye’nin, demokratik bir Suriye’nin kurulabilmesi için Türkiye olarak katkılarımız ne olabilir bunları dile getiriyoruz” dedi.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, resmi temaslarda bulunmak üzere geldiği Japonya’nın başkenti Tokyo’da BM Afet Risklerinin Azaltılması Konferansı Açılış Oturumuna katıldı. Kurtulmuş oturumdan önce basın mensuplarına gündemde bulunan konularla ilgili yaptığı açıklamalarda konferansın önemine değinerek, ”Tabii gerçekten çok güzel uluslararası düzeyi çok yüksek bir konferans icra ediliyor. Yaklaşık 193 ülke bir kısmı devlet başkanları düzeyinde, bir kısmı devlet başkan yardımcıları düzeyinde, bir kısmı hükümet başkanları bir kısmı da hükümet başkan yardımcıları ve bakanlar düzeyinde katılıyor. Türkiye olarak biz de güzel bir katılım, geniş bir katılım gerçekleştirmiş olduk” dedi.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş afet yönetimi bakımından dünyanın farklı bir eksene doğru gittiğini kaydederek, “Yani sadece afetler ortaya çıktıktan sonra onların sonuçlarını bertaraf etmek değil, bu konferansın ana amacı afetler ortaya çıkmadan evvel ne tür tedbirler alınabilir. Bu konuda Türkiye de önemli hazırlıklar içerisinde olan ülkelerden birisi. Hem toplumları afetlere hazırlamak özellikle okulların afetlere dayanıklı olması, iş yerlerinin afetlere dayanıklı olması ve hepsinden önemli olarak bütün toplumun afet ve risk algısını değiştirmesi, bir düşünce ve mantalite değişikliği. Herhalde bu konferansın buradaki ana gündem maddesi budur diyebiliriz. Bu konuda biz Türkiye AFAD üzerinden fevkalade ciddi hazırlıklarını tamamlamış olan bir ülkeyiz. Şunu da açıklıkla söyleyebilirim ki bir çok ülkeden de çok iyi seviyedeyiz” ifadelerini kullandı.
“İSLAM’IN ASIL YÜZÜNÜ BÜTÜN DÜNYAYA GÖSTERMEMİZ LAZIM”
Japonya’da gerçekleştirdiği ikili görüşmelerde terör gruplarının İslam’ı kullanmasına da değinen Başbakan Yardımcısı, “Buradaki ikili görüşmelerde de gündeme geliyor. Maalesef dünyada çok önemli bir tehditle karşı karşıyayız. Bir tarafta bir takım terör örgütleri, İslam’ın son derece karanlık yüzü daha doğrusu İslam adına bir takım karanlık işlerin ortaya konulması, İslam’ın baskıyla, zulümle, terörle, insanları öldürmekle, kan dökmekle neredeyse eş anlamlı hale getirildiği maalesef İslam’la hiç ilgili olmayan, yan yana gelmesi, bağdaşması mümkün olmayan bir takım uygulamalar. Bunun karşısında da bunu fırsat bilerek, ne güzel böyle bir takım İslam adına görüntüler ortaya çıktı diyerek, topyekun bütün Müslümanları suçlamaya hazır İslamofobiya lobisi dediğimiz çok kuvvetli bir lobinin dünyada her ikisi de eş zamanlı olarak yürüdüğünü görüyoruz. Bizlerin gerçekten burada İslam’ın medeni yüzünü, İslam’ın barışçıl yüzünü, İslam’ın insani yüzünü yani İslam’ın asıl yüzünü bütün dünyaya göstermemiz lazım. Sasakawa Vakfı’ndaki konuşmamızın ana teması da o olacak. Bir küresel barış sağlanması mümkün müdür? Küresel Barışın sağlanmasında İslam medeniyetinin katkısı ne olabilir?” açıklamasını yaptı.
Konferans’ta yapılacak mesajların önem taşıdığına vurgu yapan Numan Kurtulmuş, “Burada verilecek mesajların Japon halkını doğrudan etkileyeceğini ümit ediyoruz. Çünkü biliyorsunuz Japon rehinelerin IŞİD tarafından öldürülmesinden sonra aslında tabiat olarak İslam’a çok yakın olan Japon halkının içerisinde de ciddi bir İslam karşıtlığı başlamış. Bu anlamda bizlerin ortaya koyacağımız fikirler, İslam medeniyetinin, hele bizim Horasan erenleri, Anadolu erenleri, Rumeli erenleri ile asırlar boyunca ortaya konan o büyük barışın ne getirdiğini, bugün için söylediğini bu insanlarla da paylaşmamız, bunlarla da bu fikirleri ortaklaştırmamız lazım. Ümit ediyorum ki Sasakawa Vakfı’ndaki konuşma bu anlamda etkili olacaktır. Dünya barışının sağlanmasına ve İslam medeniyetinin bu barışa olan katkılarını ortaya koyması bakımından da inşallah faydalı olacağını temenni ediyorum” dedi.
“YENİ SURİYE NASIL İNŞA EDİLİR BUNUN ÜZERİNDE DURMAMIZ LAZIM”
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş açıklamaları sırasında Suriye’deki siyasi durumu da değerlendirerek konuşmasını şu şekilde tamamladı: “Gönlümüz arzu eder ki Suriye’deki bu politik karmaşa sona ersin, Suriye’deki savaş sona ersin ve bir an evvel Suriye’deki kardeşlerimiz kendi memleketlerine geri dönebilsinler bunun için bütün konuşmalarımızda şunu söylüyoruz: Suriye krizi ile ilgili esas mesele göçmenler meselesi değildir. Göçmenler meselesi Suriye’deki krizin bir sonucudur. Dolayısıyla uluslararası camia Suriye’deki krizin nasıl bir barış ortamı oluşur, gerçekten halkın kendi geleceğini kendisinin tayin edebileceği yeni Suriye nasıl inşa edilebilir bunun üzerine odaklanması lazım. Biz her platformda ve ikili görüşmelerimizde yeni Suriye’nin, demokratik bir Suriye’nin kurulabilmesi için Türkiye olarak katkılarımız ne olabilir bunları dile getiriyoruz. Ve bu çerçevede de ümit ediyoruz ki en kısa zamanda barış sağlanır ve Suriyeli bütün göçmenler kendi memleketlerine geri dönerler. Biz uluslararası camiayı şuraya getirmeye çalışıyoruz, sonuçları üzerinde durmayın sebepleri ortadan kaldırın”