Yıl 1934… Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun üzerinden 11 yıl geçmiş. Yeni Cumhuriyet yaşamın her alanında çağdaşlaşma yolunda hızla ilerler.  Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, bu doğrultuda ulusun yazgısını değiştirecek birçok devrimi hayata geçirir.
Kurucu lider Cumhuriyetin ilk yıllarında kadına seçme ve seçilme hakkı tanıyarak, harf devrimini, kılık kıyafet devrimini ve şapka devrimini gerçekleştirerek emperyalizmin pençesinden kurtardığı Türkiye Cumhuriyeti’ni çağdaş ülkeler düzeyine yükseltmeyi amaçlar. Siyaset, eğitim, sanayi ve ekonomi alanlarda öncü devrimlere imza atan Ulu önder, kültürel devrimleri de hayata geçirmekte kararlıdır.
Cumhuriyeti ilan ettikten sonra yurt dışından çok sayıda davet alan Gazi Paşa, kendisini davet eden yöneticilere “Biz burada bir devrim hareketi başlattık, buraya gelerek neler başardığımızı görmenizi isterim” der.   
Devrimleri ile çığır açan Mustafa Kemal Atatürk kültürel alandaki yeniliklerini Türkiye’yi ziyaret edecek İran Şahı’na izlettireceği, iki ülke arasında tarihsel dostluğu ve bağları sağlamlaştıracağına inandığı bir operanın yazılıp bestelenmesi ve sahneye konması isteği ile sürdürür. Amacı kültürel alanda da Türk’ün gücünü, azmini ve kararlılığını dünyaya göstermektir.
Türk kültür tarihinin ve çağdaşlaşmanın köşe taşlarından biri olarak nitelendirilen Özsoy operasının yazılıp bestelenmesi ve sahnelenmesi öyküsünü anlatan “ Bir Cumhuriyet Şarkısı” cumhuriyetin 101. Yılını kutladığımız haftada sinemalarda gösterime girdi.  
Tosca operasını çok seven ve sık dinleyen Gazi Paşa (Ertan Saban), yardımcı sı yazar Münir Hayri Egeli’den (Ahmet Rıfat Şungar) operanın İran Şahı’nın ziyaretine dek hazırlanmasını ister. Şahın ziyaretine çok kısa süre vardır. Münir Hayri’nin aklına Batı’da eğitim gördükten sonra yurda dönen, ama çalıştığı kurumun yöneticisi İstiklal Marşı’nın bestecisi Osman Zeki Öngör (Okan Yalabık) ile sorunlar yaşamasından ötürü Muş’a sürgüne gönderilen Ahmet Adnan Saygun (Salih Bademci) gelir.
Sürenin kısalığından ötürü teklife olumsuz yaklaşan Ahmet Adnan  Saygun, Münir Hayri’nin ısrarı ve “Bu sadece opera değil, biz burada bir kültür devrimi gerçekleştiriyoruz. Çağı yakalamamız, hatta önüne geçmemiz” diyen Gazi Paşa’dan etkilenerek operanın kotarılması için kolları sıvar. Ne var ki İran Şahı’nın ziyaretine 26 gün kalmıştır.
Ahmet Adnan ile onu küçümseyen, her daim önünü kesmeye çalışan besteci, orkestra şefi Osman Zeki’nin arasındaki çatışma ve husumete karşın İstanbul’dan getirilen müzisyenler ve sanatçılarla zamana karşı zorlu yarış başlar.  Ahmet Adnan,  karısı Mediha Hanım (Melis Sezen),  Münir Hayri’nin desteği , soprano Nimet Vahid (Birce Akalay), müzisyen ve sanatçıların özverisi  ile 26 günün ardından Gazi Paşa ve İran Şahı’nın keyifle izlediği Türksoy operasını yazar, besteler ve sahneye koyar.    
Cumhuriyetin ilk yıllarında kültürel alanda gösterilen dayanışma ruhunu ve azmi  tanımlayan, 1.5 yıl süren hazırlık çalışmalarının ardından  Ankara’da sekiz haftada Cumhuriyet’in ilk yıllarına tanıklık eden mekanlarda çekilen “Bir Cumhuriyet Şarkısı” Türkiye İş Bankası’nın katkılarıyla BKM tarafından beyaz perdeye aktarıldı.
Yönetmenliğini Yağız Alp Akaydın’ın üstlendiği görkemli yapımda  Ertan Saban kendine özgü Balkan lehçesiyle Mustafa Kemal Atatürk’ü içten ve insanı saran sıcak portre ile gayet başarılı oynamış.Ahmet Adnan Saygun’u canlandıran  Salih Bademci, sanki oynanamamış, adeta o günleri yaşamış. Uzlaşmacı ve yapıcı Münir Hayri Egeli rolünde Ahmet Rıfat Şungar için de aynısını söyleyebiliriz. Her iki oyuncu rolleri ile öyle özdeşleşmişler ki…
Nimet  Vahid’de Birce Akalay, Mediha Hanım’da Melis Sezen,  Osman Zeki Öngör’de Okan Yalabık, içine kapanık Süleyman Bey’de Mehmet Özgür, Nükhet’de Şifanur Gül, Operacı Nurullah Şevket’te Burak Bilgili üstlerine düşeni kusursuz yerine getirmişler.
Mustafa Kemal’in Sofya’da ataşe iken (1913 yılı) General Stilyan Kovaçev’in kızı Dimitrina ile aşk yaşamasını, İtalyan besteci Puccini’nin Tosca operasına hayranlığını geriye dönüşlerle anlatan “Bir Cumhuriyet Şarkısı” 101. kuruluş yıldönümünü kutladığımız haftada keyifle izlenecek, Türk’ün azmi ve kararlığını, Mustafa Kemal Atatürk’ün kültürel yaşamda yarattığı devrimi gözler önüne seren son derece başarılı yapım. 
Filmin çekiminde 2 bin 500 kostüm, 2 bin özel ayakkabı üretildi. Aksesuarların, şapkaların bir bölümü Londra’dan, bir bölümü özel koleksiyonlardan sağlandı. Opera sahnesinde 500, Sofya’daki balo sahnesinde özel hazırlanmış kostümleriyle 600 figüran yer aldı.  
Ulu önder ve hayata geçirdiği devrimler,101 yaşındaki Cumhuriyetin haksızca saldırıya uğradığı, hedefe konduğu bugünlerde büyük titizlilik ve özveriyle kotarılan filmi izlemek çağdaşlığı içselleştiren her yurttaşın görevidir diye düşünüyorum. Kaçırmayın derim.  
Zülfü Livaneli’nin2010 yapımı “Veda”, Mehmet Ada Öztekin’in 2023  yapımı  iki bölümlük “Atatürk”, Cenk Yaz’ın 2023 yapımı “Zübeyde; Analar ve Oğullar”, Lütfü Ömer Akad’ın 1949 yapımı “Vurun Kahpeye”,  Ziya Öztan’ın 1998 yapımı “Cumhuriyet”, 1964 yapımı “Çanakkale Aslanları” gibi önemli köşe taşlarından,   Türk sinema tarihinde yerini alacak film “ Bir Cumhuriyet Şarkısı”.