Uzman Klinik Psikolog Dilara Sayar, Kanal S ekranlarında "Uyku bozukluğu nedir?", "Uyku bozukluklarının sebepleri nelerdir?", "Uyku apnesi nedir?", "Uyku bozukluğunun türleri nelerdir?", sorularını yanıtladı

Uyku bozukluğu nedir?

Uyku fiziksel ve zihinsel olarak dinlenme ve yenilenme sürecidir. Biyolojik bir süreç ve gereklilik. Dinlenme ve yenilenme için ihtiyaç duydumuğumuz bir süreç. Bunun akmsaması tabiki belli aralıklarla, bir kaç gecede bir, yaşadığımız olumsuz bir uyku sürecine bağlı olarak deneyimlenebiliyor kişiler tarafında ama yaşanan olumsuzluklara karşı bedenin verdiği nörolojik tepki. Birazdan bahsedeceğimiz uyku bozuklukları türlerine dönüşmesi yaklaşık 1 ay 3-4 hafta aralığındana sonra bu şikayetler devam ediyorsa eğer o zaman uyku bozukluğundan bahsediyoruz. Uyku bozukluğu bu belirtilerin daha uzun ve aralıksız görülmesi diyebiliriz ama belirrtiler bir kaç gecede bir görülüyorsa, olumsuz deneyimlere bağlı oluyorsa, bazen çok iyi kalitelli uyuyup bazı dönemlerde kötü uyuyorasa buna uyku bozukluğu demiyoruz.

İdeal uyku yapılan araştırmalarda 4-11 saat ama bu kişiden kişiye çok değişiyor. Meslek hayatı , yaşam rutini, karakteri, mizacı, nörolojik olarak asklında dingin ve yeterli huzurla uyanmış olması, o uykunun ona yetişi önemli kriterler. Sosyal medya da ya da araştırmalarda ideasl süre, kişilerinde görebildiği 7-8 saattir ya ideal gördüğümüz o evet ama vücudun ihtiyacı, kişinin mizacı, yaşam standartları bunların hepsi değiştiriyor ideal süreyi.

Önemli olan o sürenin kaliteli, kesintisiz ve uyandığında kendini dinlenmiş hissetmesi yeterli uyku için kriter diyebiliriz.

Uyku bozukluklarının sebepleri nelerdir?

O da tıpkı süre gibi kişiden kişiye değişiyor. Genetik kökeni olan bozukluklarda var, aileden aktarımsal alınanlarda var, psikolojik bir kökene bağlı olanlarda var yani psikiyatrik bir tanısı vardır ve o gerçekten büyük uyku problemleri yaratabiliyorda olabilir. Dönemsel olarak yaşadığı depresyon, anksiyete belirtilerine bağlı uyku problemleride eşlik eden tanı olabiliyor ya da bir nedene bağlı olmaksızın dediğimiz bir sebebin net bir şekilde koyulamadığı yoğun uyku problemleri yaşadığıda görülebiliyor.

Uyku apnesi nedir?

Psikolojik sebeplere de bağlı olarak ortaya çıkan uyku bozukluğu türü diyebiliriz. Biz psikologlar terapi sürecinde ilaçla tedavi sürecinde ya da nörologlar ilaçla tedavi sürecinde eşlik ediyorlar ama bazen uyku apnesi gibi fizyolojik bir sebebe dayanan durumlarda müdahele gerekiyor. Uyku içerisinde nefes durması yaşıyorsa bu fizyolojik bir sebebe de bağlı oluyor zaten genellikle o yüzden kulak burun boğaz uzmanları cerrahlar bu konuda müdahelelker yapıyorlar. Kilo, troid problemleri ya da eşlik eden başka fizyolojik rahatsızlıkların tedavisi uyklu apnesinin tedavisine yardımcı olan bir konu oluyor.

Uyku bozukluğunun türleri nelerdir?

İlki insonmia dediğimiz uykusuzluk hali, son dönemlerde yapılan, dizilerde de uyku problemlerine yer verilir oldu. Belki tanıdık gelebilir kişilere uykusuzluk uykuya dalma ya da uykuyu sürdürmekle ilgili güçlük yaşama uyku hissetmeme uyku hali ihtiyacı hissetmeme hali diyebiliriz. Psikolojik zorlantı dönemlerine bağlı olarak hiç uykum yok, bir türlü uykuya dalamıyorum, yatakta dönüyorum ama bir türlü derin uykuya geçemiyorum şikayetlerin dönemsel olarak olması değilde, uykusuzluk halinin 1 aydan uzun sürmesi, dsüreğen şekilde kişinin uyuyamama hali diyebiliriz. Kişi tabiki dinlenmiş olmadığı için hem fizyolojik hem psikolojik ve nörolojik belirtiler ortaya çıkıyor. İnsonmia kişinin gerek çalışma hayatına yansıyor gerek sosyal ilişkilerine yansıyor, duygusal ilişkilerine yansıyor. Nörolojik olarak dingin olmamak yeterli uykuyla güne sağlıklı başlayamamak konuşma problemlerinden kendini ifade problemlerinden, öfke nöbetlerine yada nörolojik olarak unutkanlıklar, nörolojik olarak problemler yaşamaya kadar varabilen bir süreç uykusuzluk, insonmia dediğimiz bir uyku bozukluğu türü diyebiliyiz.

İnsomnianın tam tersi çok uyuma hali de bir uykusuzluk hali, buna da hipersonmia diyoruz aşırı uyuma hali, kişinin uyku ihtiyacının çok olması, bu da tabi ki uykusuzluk kadar zorlu bir süreç çünkü kişi günlük yaşamını sürdüremez hale gelebiliyor, çok uykulu hissetmesi yüzünden, kendini yine iyi ifade edemiyor, iletişim problemleri yaşıyor, iş yaşamında aksamalar oluyor, sosyal çevresinden soyutlanabiliyor. Hipersomniada insobmia kadar zorlu bir süreç narkolepsi hipersomnianın bir alt dalı ve ani uyku atakları. Gerçekten kişi rutin yaşamını sürdürürken ve herşey yolundayken, iş yaşamıdayken, evde, dışarıdayken bir anda tetikleyici uyku genelde nörolojik tabanlı oluyor zaten onu uyku atağına geçirebiliyor ve nrem dediğimiz hafif uykuya geçiş değil, direk rem dönemine derin uykuya geçiş oluyor, kaslar paralize oluyor ve rüya görüş süreci aniden başlayabiliyor. Derin uykuya geçişler, uyku atakları narkolepsi olarak tanımladığımız süreç uyku bozukluğu oluyor. Genelde psikiyatrisler ve biz psikologlar günlük tutmalarını istiyoruz zaten ataklar ne kadar sık gerçekleşiyor, ne kadar sürüyor, aniden uyuma hissinin geldiği atağın start verme saati gibi düşünün, uyandığında saat kaç, ne kadar uykuda kaldı, gün içerisinde kaç kere atak yaşadı ya da 1 hafta içerisinde kaç kez uyku atağı deneyimlediğini not almasını istiyoruz ki çoğunlukla o süreci doğru tedaviyle eşlik edebilelim hastaya.

Huzursuz bacak sendromu da bir uyku bozukluğu, kişinin aslında karıncalanma, huzursuzluk, ne yapacağını bilemiyoruz bacaklarımı ayaklarımı nereye koyacağımı bilemiyorum, şeklinde tarif ettiği bir bozukluk diyebiliriz. Kişi hareketsiz yatmaktan çok rahatsızlık duyuyor ve huzursuzluğu gidermek adına ayaklarını sürekli hareket ettirme ihtiyacı duyuyor bununda altında yatan bir psikolojik sebep oluyor. Dönemsel olarak artışlar görülüyor danışanlarda, bir travma sonrasında yaşadığı psikolojik zorlantı döneminde artışlar görülüyor. İlaçla tedavi de söz konusu elbette ama bu süreçlerde kişiye yardımcı olabiliyor.

Uyku felci dediğimiz bir süreç var. Kişinin hareketsiz kalma hali yani halk arasında karabasan olarak dile gelen hareket edememe, kaslarını kontrol edememe ve oradan uyanabilmede çok zorlanma hali. Uyurgezerlik küçük yaş grupların da başlıyor. Kişinin uyanıkmışçasına etraf da hareket etmesi, eşyanın yerini değiştirmesi ya da bir yerden bir yere gitme hali genelde küçük yaşta başlıyor. Önemli olan ev içerisinde ona eşlik eden ebeveynler arasında sadece onu korkutmadan ya da kendi korkusunu kaygısını ona iletmeden, irkilerek yatakta olmadığı bir ortamda uyanmasını sağlamamak. Yatağına götürüp daha çok uykuya devamını öneriyoruz. Bu durum sonrasında tedaviyle toparlanabiliyor. Kabüs rüya görme bozukluğu bahsettiğimiz yaşam deneyimlerine bağlı, olumsuz yaşam deneyimlerinden kaynaklı onu kabüs olarak görme ya da uyanamama durumu. Bunun adı da rüya sıkıntı bozukluğu olarak literatürde geçiyor. Bunlar uyku bozukluğu türleri diyebiliriz.

Tek seferde hiçbir uyku bozukluğu için tanı gerekmez, tanı almaz kişi zaten, süreğen bir süreç gerekli, düzenli olarak bu problemi yaşıyor olmasını bekliyoruz, onların yaşadıkları hikayeyi not alırken zaten biz bu kriteri ne kadar sıklıkla yaşıyorsak uyku sürecini, uyku saatini, kaçta yatıp kaçta kalkıyorsun, çalışma hayatın nasıl, sosyal düzenin nasıl, alkol, sigara, madde kullanımın var mı? Bu çok önemli bir kriter. Yeme düzeni nasıl bunların hepsi taranması gerekiyor gerçekten tanı alması için kişinin o yüzden bir kere yaşadım bir daha hiç yaşamadım kısmında o döngüde bir problem vardır ve bunun eşliği olmuştur uyku felci diyebiliyoruz.

Her problemde tedavi sürecinin geciktirilmemesi ve erken tanı tedaviyi öneriyoruz çünkü süreç ilerlediği zaman kısır döngüye girdiği zaman çok zorlu ve uzun oluyor. Erken tedavi başladığı zaman kişi hem daha az hırpalanıyor. Sadece kadınlarda ve yaşlı bireylerde daha fazla görünüyor. Çeşitlerine bağlı olarak değişerek. Uykuya geçişte yardımcı araçlar kullanılabilir elbette kişiden kişiye elbette değişiyor. Kimine ılık bir duş iyi gelirken kiminin uykusunu açabiliyor. Kimine meditasyon gibi esneme hareketleri yardımcı oluyor kimisi bundan çok öfke duyuyor. İşe yarayan yöntemlerden olduğu için öneriyoruz. Ilık bir süt içmek, bitki çaylarından destek almayı öneriyoruz. Olabildiğince küçük yaş grubunda uyku alışkanlığı kazandırırken paylaştığımız şeyler aslında yetişkin bireylerde de gerekli. Ev içi ışıkları azaltıp biraz daha karanlığa geçmek. Pijamaları giymek ve artık uykuya geçişte bedensel sinyallerinde eşlik etmesini sağlamak. Tam bir karanlık odada uyumaya çalışmak. Melatonin hormonu dediğimiz uyku hormonu sadece tam karanlık ortamda salgılanıyor ve saat aralığı var aslında akşam 10-11’le sabah 4-5’e kadar salgılanan hormon bu tam karanlık hormonda ve bu saatlerde eğer derin uykuda değilse kişi melatonin hormonunu alamıyor o gece depoları boşaltıyor uykuda değilse. O yüzden bu saatler arsında uykuda olmak önemli. Uykuya geçişte durağan hareketsiz aktiviteleri ve dinginleştiren aktiviteleri öneriyoruz. Kitap okumak, müzik dinlemek ve telefon, televizyon gibi ekranlara maruziyeti önermiyoruz. O mavi ışığın uykumu getiriyor algısı yanlıştır. 

İlaca bağlı geldiği için uyku ilacı bırakmama isteği oluyor ve ilaca bağımlılık geliştirme peşi sıra ortaya çıkıyor. Önerimiz önce ilaca başvurmamak bu yöntemleri denemek ve uyku hijyenini arttırmak terapi yöntemlerine başvurmak ve bundan sonra eğer uyku bozukluğu halledilmediyse ilaç desteğiyle kişinin uykuya kavuşmasın yardımcı olmak önemli. 

BORA KARA

SAMSUN HABER İLE İLGİLİ İÇERİKLERE GÖZ ATIN.