Fenerbahçe taraftarına, siyasi iradeye yönelik tepkisinden ötürü Kayserispor karşılaşmasında tribünleri yasaklamak, doğrusu çok anlamlı değildi.
Kayseri İl Güvenlik Kurulu’nun aldığı yasağın Bölge İdare Mahkemesi tarafından kaldırılmasına karşın, üst mahkemenin yasağın devamına ilişkin kararından ötürü şampiyonluk savaşımı veren Fenerbahçe, Kayseri’de taraftarından yoksun kaldı. Çok zor dış saha maçında alınan üç puan bir anlamda yasak kararı alanlara yanıt oldu. 
Küfür, şiddet, talan ve yıkım içermediği sürece taraftara tribün yasağı getirmek ne insan haklarına ne sporun özüne uyar. Hem Konyaspor maçında atılan sloganlar savlandığı gibi toplu tribün protestosu değildi, toplu küfür de yoktu.
Orada insanlar üzüntüleriyle deprem bölgesindeki uygulamaları demokratik haklarını kullanarak protesto etti. Beğenmeyebilir, hoşnut olmayabilir veya şiddetle kınayabilirsiniz. Lakin her demokratik ülkede olağan sayılan eleştiri hakkını kullanarak haykırdılar. Demokrasilerde ifade ve görüş belirtme özgürlüğünün önünde ne engel olabilir ki? Bırakın yasaklamayı, her bireyin ifade özgürlüğünü daha geniş kullanacağı ortamı sağlayıcı uygulamalar hayata geçirilmeli. 
Tribünler, sağcısından solcusuna, varsılından yoksuluna, emekçisinden bürokratına, çocuğundan yaşlısına farklı bireyden oluşan dev bir kitledir. Türkiye’nin rengidir onlar. Her çeşit, her sınıftan insan vardır tribünlerde. Futbol, ülkenin ortak sevdasıdır.
Deprem bölgesinde enkaz altından canlı çıkarılan çocukların takım tutkularını dile getirmeleri o sevdayı gözler önüne bir kez daha sergiledi. Kurtarma ekiplerinin enkazdaki çocukları hayatta tutmak için sevdalısı takımlar üzerinden konuşmalarını gözyaşlarımızı akıtarak izlemedik mi?  
Takımdaşlık, renk ve takım tutkusu o farklı insanları bir arada tutan, ortak sevdaya yönelten temel etmenlerdir. Yani orada siyasi iktidarı destekleyen de karşı olan da mevcuttur. Tek amaçları gönülden bağlı olduğu takımlarının başarılı olması, şampiyonluğa ulaşması, kupalar kazanmasıdır. Hal böyle iken onlara pranga takmak, yasak getirmek de neyin nesidir. Artık bu tür garip uygulamalar, şiddet ve kavga olmadığı sürece bir daha uygulanmamalı.
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, sloganlar nedeniyle sandıkları ve kendilerinin de çok iyi bilmediği şekilde Kayseri’de taraftara tribünlerin yasaklandığını açıkladı. Kararın hukuken ortadan kaldırılması için üst yargıda hak arayışlarını sürdüreceklerini ifade etti. 
Her ne denli maç oynanmış olsa bile yargıdan çıkacak olası lehte karar, bundan sonra tribün yasaklamalarına örnek olacaktır...