İzlanda deplasmanından 1 puanla dönmek kâğıt üzerinde kötü görünmüyor olabilir.
Ama sahadaki oyunu izleyen herkes için durum çok daha açık: Bu maçın galibi Samsunspor olmalıydı.
Üstün olan bizdik. Pozisyonları bulan bizdik. Direğe takılan şutları atan yine bizdik.
Maçın genelinde daha organize, daha etkili ve gole daha yakın olan takım Samsunspor’du.
Bu yüzden alınan beraberlik doğal olarak tatmin etmedi. Çünkü artık deplasmanda alınan 1 puana üzülen bir takım hâline geldik.
Bu da gelişimin, hedeflerin ve beklentinin büyüdüğünü gösteriyor.
Yediğimiz ikinci gol ise maçın genel görüntüsüyle hiç uyuşmadı.
Bu kadar gereksiz bir golü yılda bir kez yeriz, o da İzlanda’da oldu.
Tüm bunlara rağmen grubun tepesindeyiz.
10 puanla hâlâ lideriz. Bu önemli.
Bir diğer önemli konu ise son haftalardaki kadro sıkıntısını iyi yönetmiş olmamız.
Sakat olan ilk 11 oyuncularının geri dönüşüyle birlikte kadrodaki daralma ortadan kalkacak ve çok daha rahat galibiyetler göreceğiz.
Bu süreci kayıpsız atlatmak hem takımın hem teknik ekibin başarısıydı.
Taraftara ayrıca teşekkür etmek gerek.
Binlerce kilometre uzakta, soğuğa rağmen tribünde Atatürk armalı formayı dalgalandıran o destek, takımın moralini yukarıda tuttu.
Futbolcular ve teknik ekip de sahada elinden geleni yaptı. Bizi yine mutlu ettiler.
Şimdi önümüzde Alanya maçı var. Uzak bir deplasmandan dönen bir takımda yorgunluk olması normal.
Alanya maçını kayıpsız geçersek İzlanda’da kaçan 2 puanı bir nebze unutmuş oluruz.
Bu maçta üstün olan ve kazanmayı daha çok hak eden taraf Samsunspor’du.
Skor buna yansımadı ama oyun, hedefler ve liderlik hâlâ bizim elimizde.