Samsun’daki Gürcüler: Tarih, Kültür ve Toplumsal Miras
Samsun, Karadeniz Bölgesi'nin önemli şehirlerinden biri olarak hem ekonomik hem de kültürel açıdan zengin bir yapıya sahiptir. Bu zenginliğin bir parçası da, yüzyıllardır Samsun’da yaşamış olan Gürcülerdir. Gürcüler, özellikle Samsun’un iç kesimlerinde, Vezirköprü ve Havza gibi ilçelerde yoğun olarak bulunurlar. Ancak bu topluluğun kökeni, Karadeniz'in diğer bölgelerindeki Gürcü yerleşimlerinden de izler taşır. Samsun’daki Gürcülerin tarihleri, toplumsal yapıları ve kültürel gelenekleri, bölgenin tarihsel süreciyle yakından ilişkilidir.
Gürcülerin Samsun'a Göç Tarihi
Gürcüler, tarihsel olarak hem Osmanlı İmparatorluğu’nun geniş sınırlarında hem de daha önceki dönemlerde Karadeniz’in doğu kıyılarında, özellikle Gürcistan, Çoruh Vadisi ve Batum gibi bölgelerde yaşamışlardır. 19. yüzyılın sonlarına doğru, Osmanlı İmparatorluğu’nda yaşanan Rus İmparatorluğu’nun baskıları ve Kafkasya’daki savaşlar sonucu pek çok Gürcü, Osmanlı topraklarına göç etmiştir. Özellikle 1877-1878 yıllarında gerçekleşen 93 Harbi sonrasında, Gürcüler Batum’dan, Çoruh Vadisi’nden ve diğer Kafkasya köylerinden Osmanlı topraklarına göç etmeye başlamışlardır. Samsun, bu göçmenler için önemli bir durak noktası olmuştur.
Samsun’a gelen ilk Gürcü göçmenler, şehre yakın yerleşim yerlerinde, özellikle Vezirköprü, Havza, Terme, Çarşamba, Salıpazarı ve Bafra gibi ilçelere yerleşmişlerdir. Bu göçmenler, çoğunlukla tarım, hayvancılık ve zanaatkarlık gibi alanlarda çalışmışlar ve zamanla bölgenin ekonomik ve kültürel dokusuna entegre olmuşlardır.
Samsun’daki Gürcülerin Sosyal Yapısı
Gürcüler, Samsun’da genellikle köy yerleşimlerinde yaşamışlardır ve bu köyler, zaman içinde Gürcü köyleri olarak bilinmeye başlanmıştır. En yoğun yerleşim, Vezirköprü ilçesinin İçme ve Alacahisar köylerinde, Havza ilçesinin Çevrik ve Köprühisar köylerinde görülmektedir. Gürcü köyleri, kültürel ve sosyal yapılarıyla önemli bir miras taşır. Bugün bile, bu köylerde yaşayanların çoğu, geçmişte Gürcü kökenli olduklarını belirtir.
Gürcüler, özellikle göç ettikleri dönemde, Osmanlı’daki diğer etnik gruplarla kaynaşmış, ancak kendi kültürlerini de koruyabilmişlerdir. Bu durum, Gürcü dilinin, yemek kültürünün, dini inançlarının ve geleneklerinin nesilden nesile aktarılmasına olanak sağlamıştır. Birçok Gürcü, Türkçeyi günlük dil olarak kullanırken, Gürcüceyi ise eski kuşaklar arasında konuşulmakta ve bazı özel günlerde, dini törenlerde bu dil hala kullanılmaktadır.
Gürcü Kültürünün Samsun’daki Yansımaları
Samsun’daki Gürcülerin kültürel mirası, yalnızca dil ve göçmen kimliğiyle sınırlı değildir. Gürcüler, hem geleneksel Türk kültürüne hem de kendi geleneklerine ait pek çok ögeyi harmanlayarak, zengin bir kültürel doku oluşturmuşlardır. Gürcülerin en belirgin kültürel etkilerinden biri, mutfak kültürüdür. Gürcü mutfağı, Karadeniz mutfağının etkilerini taşır ve hamur işleri, et yemekleri ve sebze yemekleriyle zengindir. Hastav (Gürcü usulü etli yemek), pide ve khachapuri (peynirli ekmek) gibi yemekler, günümüzde hala birçok Gürcü ailesinin sofralarında yer alır. Ayrıca, börek ve yaprak sarması gibi yemekler de Gürcü mutfağının etkilerinin görüldüğü gelenekler arasında yer alır.
Gürcüler, dini inançlar açısından da dikkat çekicidir. Samsun’daki Gürcülerin büyük bir kısmı, Ortodoks Hristiyanlığı benimsemişlerdir. Ancak zamanla, özellikle yerleşik hayata geçtikçe, bazı Gürcüler Sünni Müslüman olmuştur. Bununla birlikte, dinî bayramlar ve gelenekler, Samsun’daki Gürcü topluluğunun kültürel kimliğini koruyan önemli öğelerdir. Noel ve Paskalya gibi Hristiyan bayramları, Gürcü topluluğu tarafından geleneksel olarak kutlanmaya devam etmektedir.
Gürcülerin Samsun’daki Toplumsal Rolü
Gürcüler, Samsun’daki toplumsal yapıya da önemli katkılarda bulunmuşlardır. Özellikle tarım, hayvancılık ve ticaret alanlarında güçlü bir yer edinmişlerdir. Birçok Gürcü aile, köylerinde kendi topraklarında tarım yaparak geçimlerini sağlamış, ayrıca küçük işletmelerde çalışmışlardır. Gürcü zanaatkarlığı, özellikle dokumacılık, deri işleri ve taş ustalığı gibi alanlarda köklü bir geçmişe sahiptir. Ayrıca, Gürcülerin yöresel müzikleri ve dansları, özellikle köy düğünlerinde ve diğer özel günlerde önemli bir yer tutmaktadır. Gürcü müziği, kendine has melodileriyle bilinir ve bu müzik, özellikle duduk ve balaban gibi geleneksel enstrümanlarla icra edilir.
Samsun’daki Gürcü topluluğu, sadece tarım ve ticaretle değil, aynı zamanda eğitimle de ilgilenmiş ve çocuklarına iyi bir eğitim aldırmaya özen göstermiştir. Birçok Gürcü ailesi, kendi köylerinde okullar açmış ve bu okullarda hem Türkçe hem de Gürcüce eğitim verilmiştir.
Samsun'daki Gürcü Topluluğunun Geleceği
Günümüzde, Samsun’daki Gürcü topluluğu, hızlı kentleşme ve göçle birlikte sayıca azalmış olsa da, kültürel miraslarını yaşatmaya devam etmektedirler. Samsun’daki Gürcü köylerinde, eski gelenekler hâlâ yaşatılmakta, özellikle yılbaşı kutlamaları ve düğün törenleri gibi etkinliklerde Gürcü kültürünün izleri gözlemlenmektedir. Bunun yanı sıra, Gürcülerin kimliklerini koruma konusunda gösterdikleri çaba, gelecekte de kültürel çeşitliliğin sürdürülmesi açısından büyük önem taşımaktadır.
Sonuç:
Samsun’daki Gürcüler, şehrin çok kültürlü yapısının önemli bir parçasıdır. Göç ettikleri tarihlerden bugüne, Gürcü topluluğu yalnızca tarım ve ticaretle değil, aynı zamanda kültürel miraslarıyla da Samsun’un toplumsal yapısına önemli katkılarda bulunmuştur. Gürcü kültürü, yemeklerinden müziklerine, geleneklerinden diline kadar geniş bir yelpazede kendini göstermektedir. Her ne kadar nüfusları azalmış olsa da, Samsun’daki Gürcülerin kültürel mirası, hem şehirde yaşayan Gürcü kökenli bireyler hem de genel halk için değerli bir kaynak olmaya devam etmektedir. Bu miras, sadece bir etnik grup olarak değil, aynı zamanda bölgesel çeşitliliğin ve tarihsel süreçlerin bir yansımasıdır.





