Samsun'da bir özel hastanede doğduktan sonra "sağlıklı" denilerek taburcu edilen bebeğin rahatsızlanması sonucunda kaldırıldığı devlet hastanesinde yapılan muayenesinde, birçok organının oluşmadığı ortaya çıkması sonucu hukuk süreci başlatan ailenin avukatı Murat Demirtaş, hastanenin çocuğun doğumdan sonra sağlıklı olduğunu beyan ettiğini, sonrasında da yaşanan değişimlere rağmen uzmana sevk etmediklerini ve ailenin bilgilendirilmediğini öne sürerek, "ihmal" vurgusu yaptı.

"HUKUKİ MÜCADELE SÜRÜYOR"

Kanal S ekranlarında Sevtap Sağlam'ın sunduğu "Uyan Samsun" programına konuk olan  çocuğun babası Murat Altunay ve Av. Murat Demirtaş, verdikleri hukuki mücadelenin devam ettiğini dile getirdi. Süreci anlatan Av. Demirtaş, "Yargılama süreci şu an da devam ediyor. Hukuki süreç ile ilgili sıkıntı şurada. (Aydınlatılmış onam) diye bir şey var. Herkes hastaneye gitmiştir. İlk gidildiğinde size bir şeyler imzalatırlar. Tabiki bankalarda kredi çekerken imzaladığınız gibi. İmza attırırlar. Birtakım şeylerin size anlatıldığı bilgi verildiği, yapılacak müdahalelere izin verdiğiniz anlamına gelen bir kağıt. Şimdi onunla alakalı da şöyle, böyle bir şey zaten imzalatılmamış. Raporlarda da bu sabit" dedi.

RAPORLAR, "KOPYALA YAPIŞTIR"

Özel hastanenin çocuğu sağlıklı diyerek taburcu ettiğini hatırlatan ve ailenin o dönemde yaşadıklarını değerlendiren Demirtaş, şunları söyledi: "Hastaneye çocuğun doğumdan sonra sağlıklı olduğunu beyan ederek, çocuğu veriyorlar. Ama işte sonra halk arasında üfürüm diye de adlandırılan bazen de çok önemli olmayabiliyor. Ama bununla alakalı çocukta morarmalar meydana geliyor. Buna rağmen, yine çocuğu taburcu edip gönderiyor. Bu esnada yapılması gereken, çocuğu eğer bu şekilde taburcu ediyorsanız, üfürüm varsa veya anne baba diyorsa, 'Çocukta hızlı nefes alıp verme var. Morarma var' diyorsa, o zaman bu çocuğu kardiyolojiye ya da gerekli birime acil bir şekilde sevkinin sağlanması lazım. Aydınlatılmış onam ile ilgili hiçbir şey yapılmamış, hasta yakınları bilgilendirilmemiş, ama buna rağmen mahkeme tarafından 3 tane rapor alındı. Profesörler gibi iyi yerlerden alındı güya. Ama ilk rapor neyse üçüncü rapor kopyala yapıştır sistemiyle yani birbirine benzer şekilde bize yine geldi. Biz kardiyoloji sistemine ya da o bilgilendirmeler yapılmamış, niye sevk edilmemişe itiraz ettik.  Rapor da aynen şunu söylemiş, 'Kardiyolojiye acil sevk edilebilmesi için, çocuğun üfürümünün yanında çocukta morarma olması gerekiyor, siyanoz ve hızlı nefes alıp vermesi halinde aciliyet gerektirir' diye yazmış rapora. Fotoğrafları daha önceden de sunmuştuk ama, artık ona bakılmamış mı ne? Orasını ben de bilemiyorum. Fotoğraflarla beraber tekrardan, dosyaya sunarak tekrar itiraz ettik.  Tamam aciliyet için morarması gerekiyor diyorsunuz, alın çocuğun o dönemki resimleri. Gerçeği yansıtmayabilir gibi bu seferde o da geçerli değildir gibi bir duruma geldi. Sürekli kendi içerisinde çelişen raporlar geldi." 

BABANIN İSYANI

Eylül bebeğin babası Murat Altunay ise "Yasal olarak raporlarımızın, tam olmasına rağmen yine de sonuç alamadık. Sesimizi duyuramadık. Sesimizi büyüklere duyurabilmek için medyaya müracaat ettik. Çünkü kapalı kapılar arkasında ses duyulmuyor. Biz doğru bir yöne gidiyoruz. Maganda değiliz. Biz saygı çerçevesi içerisinde bir gidişat yapıyoruz. Burada ne doktor ismi ne hastane ismi veriyoruz. Ne de kimseyi rencide ediyoruz. Herkesin, kendine göre ailesi, çevresi ve çocuğu var. Ben bugün doktor ismi versem, onun çocuğu bugün okulunda arkadaşları tarafından rencide edilmez mi?" diye dert yandı.

Haber Kaynak: Emre ÖNCEL

SAMSUN HABER İLE İLGİLİ İÇERİKLERE GÖZ ATIN.

Muhabir: Rahşan Çelik