Tüm Okurlarımıza Merhaba
Psikolojik Danışmanla Hasbihal köşemizde bu hafta, ebeveynlerin uzmanlara sıkça soru sorduğu bir konu ile Merhaba demek istiyorum: Sınırlar! Konuyu ‘Sınırlar’ başlığıyla ele aldığımızda bazen anlaşılması güç, köşeli, duvarlı bir durummuş gibi algılanabiliyor. Ancak bir çocukla sınırları belirlemek; ebeveyn çocuk ilişkisine katkı sunarken öte yandan çocuğun kendisini iyi hissettiren bir durum olarak karşımıza çıkıyor. Hem alanda çalışan bir psikolojik danışman hem de bir ebeveyn olarak üzerine konuşmak için çok heyecanlandığım ‘Sınırlar’ konusunu meslektaşım Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği Samsun Temsilciliği İl Alt Çalışma Birimleri Sekreteri Psikolojik Danışman Orhan Seyfettin KABALI’ya sordum.
Sevgili Orhan, Sınırlar konusunu mesleki pratiğinde çok kez çalıştığını biliyorum. Çocukla çalıştığımız zaman karşımıza en sık çıkan konulardan biri olması sebebiyle bize çok yönlü anlatacağını düşünüyorum. Ebeveynlere de rehber olması açısından konuyu öncelikle ‘Sınır Koymak Nedir?’ sorusu üzerinden değerlendirelim ister. Nedir sınır koymak?
‘Merhaba Gülser. Ifade ettiğin gibi çocuklarla çalışırken karşımıza en fazla çıkan konular arasında.. Sınır koymak, çocuğa bir istek ya da kuralı çocuğun kendini güvende hissedebileceği, rahat edebileceği alanları oluşturarak öğrettiğimiz, her bireyin gelişiminde önemli rol oynayan pozitif bir süreçtir. Sınır koyma aynı zamanda ebeveynin çocukla arasındaki güvenli ilişkiye zarar vermeden, çocuğun davranışlarını kısıtlamasını sağlamaktır. ‘
Sınır koyma ile ilgili yaptığın tanımda; çocuğun kendini güvende hissetmesinden, ebeveyni ile arasında olan güvenli ilişkiye kadar bir çok katkısından bahsettin. Peki ebeveynler ne yaşarlar da çocuklarına sınır koymaya ihtiyaç duyarlar?
‘Çocuklar genelde doğdukları ilk andan itibaren ebeveynler tarafından sağlanan desteklerle oldukça konforlu bir yaşam sürerler. Çoğunlukla ihtiyaçları ebeveynleri tarafından karşılanır. Çocuk, kendini rahat hissettiği, çok sevildiği ve değer gördüğünü bildiği ve bunların yanında sınırların olmadığı bir ortamda, yaşamın getirmiş olduğu gereklilikleri yerine getirmek istemez. Bunları deneyimleyerek öğrenmek ister. Sınırları belirsiz olan deneyimleme her zaman olumlu ve zararsız şekilde sonuçlanmayabilir, o yüzden çocuklara daha güvenli ve çerçeveli bir alan oluştururuz. Bu alan içerisinde deneyimlerinin sonucu olumlu da olsa olumsuz da olsa deneyimlerinin sonuçlarıyla daha zararsız bir şekilde yüzleşir.’
Çocuklarla çalışırken bahsettiğin durumları bire bir deneyimliyoruz. Doğru ve etkin sınırların çocuğu rahatlattığını ifade edebiliriz. Peki ebeveynler için listelemiş olsak. Çocuklara sınır koymanın yararları nelerdir?
‘Sınır koymanın yararlarını sıralayacak olursak; bunlardan bahsedebiliriz:
•Sınırlar çocukların öz denetim becerileri geliştirmesine yardımcı olur.
• Çocuklara hayatta her zaman seçim yapma şanslarının olduğunu ve yaptıkları seçimler sonucunda sorumluluk almaları gerektiğini öğretir.
•Çocuklar, sınırlar sayesinde istedikleri her şeye her an ulaşmalarının mümkün olmadığını öğrenir. Böylece daha işlevsel ve gerçekçi yaklaşımlarda bulunabilirler.
• Sınır koyduğumuzda çocukların gelecekte zorluklarla başa çıkabilmelerini sağlayacak beyin bağlantılarını güçlendirmiş oluruz.
• Sınırlar, çocukları hem fiziksel hem psikolojik anlamda güvende hissettirir.
• Çocuk, kurallara uymanın önemini öğrendiği için toplumsal normlara da uyum sağlar, sosyal becerileri gelişir.
•Sınırlar çocuk ve diğer aile bireyleri arasında yaşanabilecek problemlerin önüne geçer, daha huzurlu bir aile ortamı sağlar.’
Ifade ettiğin beceriler aslında bir çok ebeveynin çocuğunda görmek istediği beceriler. Peki konuya bir de tersten baksam ve sana şunu sorsam: Sınırlar olmazsa ne olur?
‘Çocuklar için sınır ve kısıtlamaların olmaması stres kaynağı olabilir ve bilindiği üzere stresli çocuklar daha tepkilidir. Bu yüzden ‘‘hayır’’ deyip çocuklarımıza sınır koyduğumuzda karmaşık olabilecek bir dünyada, sadeliği ve güvenliği keşfetmelerine yardım etmiş oluruz. Eğer çocuğa sınır konulmaz ve onaylamayan bir davranışı gerçekleştirmesine izin verilirse, çocuk o davranışının yanlış olduğunu öğrenme şansından mahrum bırakılmış olur. ‘
Aktardığın kıymetli bilgileri okuyan ebeveynlerimizin aklında beliren sorulardan birinin şu olduğunu tahmin ediyorum. Peki biz bu sınırları nasıl koyacağız? Konunun bu kısmında okurlarımıza sınır koyarken nelere dikkat etmeliler noktasında hangi önerilerde bulunmak istersin?
‘Sınır koyarken dikkat edilecek noktaları birkaç madde ile özetleyeyim:
1.Gerçekten gerekliyse ve kararlıysanız “hayır” deyin ve sebebini mutlaka açıklayın. Çocuklar bir sınırların bir sebebi olduğunu ve ebeveynlerin uygun durumlarda “evet” diyebileceklerini de bilmelidir.
2.Çocuk koyulan kurallara uymuyorsa nasıl bir sonucu olacağına karar verilmeli ve tutarlı olunmalıdır.
3.Çocuklar davranışı gerçekleştirme odaklıdır. Bu sebeple uzun nasihatler faydalı olmayacaktır.
4.Güç savaşına girmeyin. Sakin kalmaya çalışın.
5.Unutulmamalıdır ki sınırlar hayatın her alanında vardır ve olacaktır. Her şeye “evet” demek çocuğunuzun uzun vadede zorlanmasına sebep olacaktır.’
Ifade ettiğin dikkat edilecek noktaları özetleyecek olsan; ne dersin?
‘Belirlenen sınırlar, esnek ama gevşek olmayan; belirli ama tartışılamaz olmayan; tutarlı ama gerektiğinde değişebilir; zorlayacak ama incitmeyecek ve zarar vermeyecek nitelikte olmalıdır.’
Konuyu bir de örnekle açıklayabilir misin?
‘Tabiki. Örneğin, çocuğa bir sınır konularak yapmaması beklenen davranış söylenirken diğer yandan neleri yapabileceğinden, olası diğer seçeneklerden de bahsedilmelidir. Gerektiğinde sınırlar esnek de olabilir ancak bunun sorumluluğu da belirtilmelidir. Örneğin, akşam 18.00’ de 20 dakika ekran saati olan bir çocuk bunu daha erken bir saatte yapmak istiyorsa esnetilebilir; ancak akşam yeniden izleyemeyeceği ve sebebi de net bir şekilde belirtilmelidir. Böylelikle çocuk, sınırların esnek ancak net olduğunu ve bir sebebinin olduğunu da anlayacaktır. Bu noktada, akşam da ekran saatinin yeniden kullanılması çocuğun sınırı yok sayma, daha talepkar olma ve diğer sınırları da zorlama davranışı göstermesine sebep olabilir.’
Aktardığın kıymetli bilgiler için çok teşekkür ederken; tüm konuyu bir amaç etrafında özetlemeni rica ediyorum. Ebeveynlerin bir kısmının çok zorlandıklarını ifade ettikleri bu konudaki amaçları ne olsa sürece katkı sunar?
‘Amacımız sadece çocuğun hatalı davranışlarını sınırlandırmak değil, çocuğun içinden gelen bir motivasyonla kendi davranışlarını düzenleyebileceği özelliklerini geliştirmesini sağlamaktır.’
Verdiğin kıymetli bilgileri hem çocuklarla çalışan bir psikolojik danışman hem de 2 çocuk annesi ebeveyn kimliğim ile dinledim. Değindiğin detaylar çok değerliydi ve bir çok ebeveyne ışık tutacağına inanıyorum.
Çok yönlü bir rehber niteliğindeki bilgilendirmesi için kıymetli meslektaşım; Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği Samsun Temsilciliği İl Alt Çalışma Birimleri Sekreteri Psikolojik Danışman Orhan Seyfettin KABALI’ya teşekkürlerimi sunuyorum.
‘Rica ediyorum. Benim için de keyifli bir hasbihal oldu.’
Psikolojik Danışmanla Hasbihal köşemizde okumayı dileğiniz konuları bizlere derneğimizin sosyal medya hesaplarından iletebilirsiniz.
Bir sonraki hasbihalde bambaşka bir konuda başka bir meslektaşımla sizlerle bulaşacak olmanın heyecanıyla hoşçakalın diyorum.
Gülser ÇELEBİ BAŞ
Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği
Samsun İl Temsilciliği İl Başkan Yardımcısı
Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği Samsun Temsilciliği İl Alt Çalışma Birimleri Sekreteri Psikolojik Danışman Orhan Seyfettin KABALI