Samsun Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Uğur ArslanKanal S ekranlarında kalp sağlığı ve kalp hastalıklarına yaklaşım hakkında merak edilenleri yanıtladı

                                     

GÜNÜMÜZDE SIK GÖRÜLEN KALP HASTALIKLARI NELERDİR?

Kalp hastalıkları çok önemli biliyorsunuz, kalp vücudumuzun merkezinde bulunan bir organ. Kalp hastalıkları da en sık ölüm nedenleri arasında yer alıyor Dünyada ve ülkemizde özellikle ülkemizde daha genç yaşlara inmeye başladı bu kalp hastalıkları. Kalp hastalığı denilince çok geniş bir spektrum, kalp bütün vücudu besliyor.  Kalbide besleyen damarlar var ki koroner arter dediğimiz damarlar bunlarda zaten kalp hastalığında en önde gelen organı. Koroner arterde oluşacak hastalık zaten kalp krizlerine neden oluyor. O yüzden koroner arterler yani kalbi besleyen damarlarda zaten çok önemli, yine kalbin kapakları da mevcut bu kapaklarında oluşabilecek patolojiler özellikle önemli bunlar çünkü kalp yetersizliğine neden olabiliyor. Yine kalp kasının kasılmasındaki bozukluklar değişik kalp hastalıklarına neden olabiliyor. En sık gördüğümüz kalp hastalığı koroner arter hastalığı dediğimiz kalp damar hastalığı.

KALP DAMAR HASTALIĞI NASIL ORTAYA ÇIKAR?

En başta genetik faktörleri söylemek gerekiyor. İnsanın ailesinde kalp hastalığı olması özellikle çok önemli risk faktörü. Tabi ki sigara içmesi çevresel faktör dediğimiz çok önemli bir etken kalp hastalığının oluşması için, hareket etmeden ortaya çıkan bir yaşam tarzı da yine kalp hastalığını tetiklemekte. İnsanların stresleri de yine kalp hastalığını çok etkilemekte. Bir de ek hastalıklar var tansiyon gibi örneğin. Yine şeker hastalığı ama zaten o da artık bir kalp hasatlığı olarak sayılıyor. Yine kolesterol yüksekliği hiperlipidemi kötü huylu kolesterolün yüksek olması iyi huylu kolesterolün düşük olması gibi durumlar da kalp hastalığını tetiklemekte. Yani birçok nedeni var kalp hastalığını ortaya çıkaran. Hem genetik hem de çevresel etkenler hem de ek hastalıklar gibi birçok sebebi var.

RİSK ALTINDA OLAN HASTALAR İÇİN ÖNCEDEN MÜDAHALE OLABİLİR Mİ?

Genetik olarak kalp hasatlığı bulunan hastaları biz zaten ayrı bir risk grubuna alıyoruz. Ona kalp hastası gibi tedaviler verilebiliyor. Bunu önlemek maalesef çok fazla elimizde değil sadece hastanın ilerleyişini ancak yavaşlatabiliyoruz. Belki 15-20 yıl içinde ilerleme kaydedeceğini düşünüyoruz ama şu an için öyle bir durum yok. 

KORONER ARTER HASTALIĞININ EN SIK BELİRTİSİ NEDİR?

Bizim gördüğümüz göğüs ağrısı, hareketli yürüyüşle ortaya çıkan göğsünde baskı ya da yanma ortaya çıkan kola ya da çeneye yayılabilen dinlenmekle geçen bir göğüs ağrısı. Bizim tipik olarak kabul ettiğimiz bir göğüs ağrısı ve kalp damar hastalığı olduğunun bir göstergesi. Kalp damar hastalığı olanların %20’sinde ortaya çıkabiliyor. Yani bu belirtiler herkeste olmuyor maalesef kalp damar hastalıkları semptom vermeden ortaya çıkabilmekteler. Başka şikayetlerle de gelebilmekteler, nefes darlığı oluyor, çarpıntı olması gibi değişik şikayetlerle de gelen hastalarımız mevcut. Bizim en çok korktuğumuz kalp krizi, kalp kriziyle başvurularda sık olmakta ve kalp krizinin ölümcül olduğunu hepimiz biliyoruz. Kalp damar hastalıklarıyla ilgili bizim de bilgi sahibi olmamız, şikayetimiz olduğunda doktora gitmeyi bilmemiz gerekmekte. Örneğin bizim hastanemizde acil koroner anjiyografi yapılmakta ve hemen gerekirse o damar açılmakta ya da ilaç tedavisi yapılmakta. Her göğüs ağrısı kalp hastalığı belirtisi değil ama özellikle kalbin orta kısmında yanma, sıkışma genelde kalp hastalığına delalet ediyor.

GENÇLERİN KALP HASTALIKLARININ NEDENLERİ NELERDİR?

30’lu, 40’lı yaşlarda da artık kalp krizi artık çok görmeye başladık. Bunun tek bir nedeni yok az önce saydığım nedenlerin birikmesi diyebilirsiniz. Genetik özelliklerle birlikte çevresel faktörlerden de kaynaklı genç yaşta da sık görülüyor.

KALP YETERSİZLİĞİ NASIL TEŞHİS EDİLİR?

Öncelikle hasta şikayetlerinden yola çıkılır, sırt üstü rahat yatamaz, nefes darlığı ile uyanır bu şikayetlerden biz şüpheleniriz. Muayenesinde özellikle akciğerde rallerin duyulması sonucu da yapacağımız EKO ve EKG tahlillerinde kalp yetersizliği olduğunu net bir şekilde ortaya koyabilmekteyiz. Özellikle kalp fonksiyonlarının daha zayıfladığını görebilmekteyiz. Ya da bazen kalp duvarlarının aşırı kalınlıktan dolayı da kalp yetersizliği ortaya çıkabiliyor. Ona da biz gevşeme bozukluğu diyoruz. Kalp yeteri kadar gevşemezse içeri yeteri kadar kan alamıyor ve yeteri kadar kanı da pompalayamıyor bu da ayrı bir kalp yetersizliği ortaya çıkartıyor. Kalp yetersizliği tanısı için bu söylediklerimi uyguluyoruz.

TEDAVİ SÜRECİ NASIL İŞLİYOR?

Tanıyı koyduktan sonra önce bir neden var mı yok mu onu araştırmak gerekiyor. Koroner arter dediğimiz az önce saydığım bir tıkanma var mı onu araştırmamız gerekiyor. Yoksa genetik bir hastalık var mı yok mu onları değerlendirmek gerekiyor çoğunda da bulunamayabiliyor. Bunu yaptıktan sonra da hastanın tedavisine hemen eş zamanlı olarak başlıyoruz. Tedavisinde de ilaçlarımız mevcut bu ilaçları hastanın şikayetlerinin geçme düzeyine, kan değerlerinde bozulma olup olmamasına göre ayarlamalar yapmaktayız. Yakın takiple hastanın ilaçlarını optimize ediyoruz 3-4 aylık süreç içinde ve uygun ilaçları hastalara yazdıktan sonra da tedavinin devamında da gerekirse de eğer hastaların kalp yetersizliğinde düzelmeler olmuyorsa biz bu hastalara kalp pili öneriyoruz kalbin kasılmasını da senkronize haline getirerek kalp yetersizliğini toparlayabiliyoruz ama bu her hastada mümkün olmuyor bazı hastalarda ani ölüme karşı korumak için kalp pili takmaktayız.

DAHA SONRASINDA BİR RİSK OLUŞTURUYOR MU YOKSA KALICI BİR TEDAVİ Mİ?

Kalıcı bir tedavi, kapak değişiminden de bahsettim bunların hepsi kalıcı tedavi, kapak değişimi, kapak balon sonrası falanda hastalık yine ilerleyebiliyor. Hastayı uzun süre götürebileceği şekilde gittiği için çok daha az görmekteyiz. Ama sonuçta yaptığımız şey kalıcı bir tedavi. Şu an için devletimiz herkese de önerilen bir yöntem değil cerrahiyi kaldıramayacak hastalara bu yöntemi yapmaktayız.

ANJİYO NEDİR?

Kalp damarlarını görüntülemek için uyguladığımız bir yöntem özellikle bu kalp damar hastalıklarının tespitinde şüphelendiğimiz hastalarda uyguladığımız bir yöntem. Gerek kazık damarından ya da kol damarından girilerek yapılan bir işlem. Kalp damarları için özel dizayn edilmiş kataterler vasıtasıyla ordan verdiğimiz boyar maddeyle kalp damarlarını görüntüleyerek koroner anjiyografi işlemini yapmaktayız. Koroner anjiyografi tek başına yapılabilen bir yöntem değil ancak sonrasında halk tarafından da bilinen balon ve stend uygulamaları tedavi için kullandığımız yöntemler içinde yer almakta özellikle kalp damarlarındaki tıkanıklıkları eğer ciddi darlıklar mevcutsa gidermek için ya da kalp kriziyle başvuran hastaların tıkalı tam damarı açıp kalp damarına yerleştirmekteyiz ve açıklık sağlamaktayız.

ANJİYO NE KADAR SÜRÜYOR?

Genellikle çok uzun süren bir işlem değil yaklaşık 10 ila 15 dakika arasında değişmektedir. Bazen daha zor vakalarla karşılaşabilmekteyiz o yüzden balon artı stendleme işlemi yaklaşık 1 saat diyebiliriz. Tabi ki süre her hasta için değişiyor. Komplikasyona açık bir işlem sonuçta girişimsel bir işlem yapıyorsunuz. Çok düşük risklere sahip, önemli olan hastalıkla ilişkili de olabilir. Örneğin hastada kalp krizi de olabilir o zaman koroner anjiyografi riski çok daha yüksek olabiliyor. Ama ayaktan gelen hastalara yaptığımız anjiyonun riski daha düşük diyebiliriz ama risksiz hiçbir işlem yok.

ANJİYOYA NASIL KARAR VERİLİR?

Ayaktan gelen hastalara genellikle poliklinik koşullarında yaptığımız değerlendirmeler sonucunda riski yüksek görüyorsak, ilaca rağmen hastaların şikayetlerinin azalmadığını görüyorsak o zaman biz hastalara koroner anjiyografi yapmayı tercih ediyoruz. Çok uzun yatış gerekmeyen günü birlik yatışla halledebildiğimiz bir yöntem. Ama balon ya da stend taktığımız zaman en az 1 gün yatış tavsiye ediyoruz. Acil hastalarda da primer peruktan koroner dediğimiz kurtarıcı bir işlem yapıyoruz. Bizim hastanemizde de 24 saat boyunca yapılmakta. Çünkü bu hastalarda tanı konulur konulmaz işlem yapmak ne kadar erken yaparsanız o kadar kalp dokusunu koruyorsunuz o kadar çok hastanın iyiliğine oluyor, ömrünü uzatıyor.

GİZLİ KALP HASTALIĞI NEDİR?

Önemli bir konu, bizim hastalarımızın 4/1 ‘i en azından gizli kalp hastasıdır diyebiliriz. Bunlar şikayetleri olmayan hastalardır aslında çünkü kalp damar hastalıkları ille hemen bir şikayet yaratacak diye bir şey yok. Bazı hastalarda özellikle ileri yaştaki hastalarda, şekeri bulunan hastalarda, kadınlarda bu hastalarda daha çok görebilmekteyiz. Basitçe söylemek gerekirse koroner arterlerinde ciddi darlıkları olan, hastalıkları olan ancak hastanın farkına varmadığı durumlara biz gizli kalp olarak adlandırıyoruz. Tabi ki düzenli kontrollere gitmemiz gerekiyor.

KİLO ALIMI KALP HASTALIĞINI NE KADAR ETKİLER?

Obezite tek başına bir risk faktörü değil kalp hastalığı için ama obezite olan hastalarda neler gelişiyor kan basıncı yükselmeye başlıyor, yine bozulmuş şeker toleransı ortaya çıkmasına neden olabiliyor obezite bunların hepsi zaten risk faktörü. Yağlı yiyeceklerden uzak durmamız gerekiyor. Kilomuzu kontrol etmemiz gerekiyor. Çünkü bu ek hastalıklar kalp hastalığını ciddi bir şekilde tetikleyebilmekte.

RAMAZAN AYINDA KALP HASTALARININ DİKKAT ETMESİ GEREKEN HUSUSLAR NELERDİR?

Yeni işlem yapılmış hastalara biz oruç tutmalarını pek önermiyoruz. Ama genel olarak baktığımızda ramazan tipi yapılan diyet aslında önerilen bir diyet. Kalp sağlığı açısından da faydalı olduğu gösterilmiş, şeker için birçok şey için faydası olarak gösterilmiş bir diyet türü. O yüzden aslında zarar vardır diye net bir şey diyemeyiz. Sadece ilaç alım saatlerine uyum sağlamak önemli bazı hastalarımızda çoklu ilaçlar oluyor o kadar uzun süre açlığı tolare edemeyecek hastalarımız oluyor biz o tür hastalarımızın oruç tutmalarını istemiyoruz ama ilaçlarını hastalar güzel bir şekilde alabilir halde bölebilirlerse genel durumu da iyi oruç tutmalarında herhangi bir sorun olmaz.

HASTALARIN SİZİN ÖNERDİĞİNİZ ŞEKİLDE İLAÇLARI KULLANMAMASI KENDSİNE ZARAR VERİR Mİ?

Kalp hastalığın en başta gelen tedavi ilaç tedavisi ve bu ilaçları aldığınız zaman bırakamıyorsunuz bağımlılık değil onu yanlış anlamayın ama bırakıyorsunuz almıyorsunuz o zaman kendinize kötülük yapmış oluyorsunuz, ilerlemesine neden oluyorsunuz, ani ölüm riskini arttırabilirsiniz. O yüzden ilaçları hastalar düzenli bir şekilde her gün muhakkak almaları gerekiyor.

ÇAY İÇMEK KALP İÇİN ZARARLI MIDIR?

Çay içmek kalp için zararlı diyemem ama çok demli ve çok fazla içerseniz çayın içindeki madde neticesinde kalp hızının arttığını görmektesiniz bu da bazı hastalıkları tetikleyebilir tabi ki ama günde 2-3 bardak çay içiyorsanız size bir problem yaratacak bir durum değildir.

 KALP SAĞLIĞINI KORUYABİLMEK ADINA NE KADAR ARALIKLARLA KONTROLE GİTMEMİZ GEREKİYOR?

Kalp hastalığı bulunan hastaların daha sık aralıklarla gelmesini istiyoruz sonrasında 15 günde bir, ayda bir, 2 ayda bir çağırdığımız hastalar oluyor daha sonra kalp durumları stabilleştikten sonra 6 ayda bir kontrollerini yapıyoruz ama daha genç daha bilinen bir hastalığı olmayanları bu kadar sıklıkla çağırmıyoruz. Genel olarak da yaş ilerledikten sonra bir kalp kontrolüne gitmek faydalıdır diye hastalarımıza tavsiye ediyoruz.

SİZİN HASTANENİZDE NASIL BİR TEDAVİ UYGULAMIYOR?

Hem üniversite hem de eğitim araştırma hastanesi olarak geçiyor. Şu an için kalp hastalıkları için yapılabilecek her türlü tedavi uygulanmakta. Gerek bizim yaptığımız gerek cerrah arkadaşlarımızın yaptığı tedaviler hastanemizde yapılmakta. Kompleks koroner işlemleri yapmaktayız, kalp kapağı yapmaktayız, kalp deliklerini kapatma yöntemini yine hastanemizde uygulamaktayız. Kalıcı kalp pili yapmaktayız. Elektro fizyoloji çalışmaları da yine bizim hastanemizde en üst düzeyde yapılmaktadır. Genel olarak nerdeyse her işlemi yapabiliyoruz. Sonuçta üniversite hastanesiyiz bizim 3 tane profesörümüz, 4 tane doçentimiz, 10 tane uzmanımız mevcut hastanemizde çalışan. Büyük bir kadroyla da hizmet verdiğimizi düşünüyoruz. Hastanemizde her şey ücretsiz, devlet hastanesi özelliğini taşıyoruz. Başta devletimize, rektörümüze sayın profesör doktor Mahmut Aydın’a, il sağlık müdürümüze, başhekimimize teşekkür ederim.

YAREN YALNIZ

SAMSUN HABER İLE İLGİLİ İÇERİKLERE GÖZ ATIN.