14 ve 28 Mayıs seçim başarısızlığının ardından “Değişim” sloganı ile CHP Genel Başkanlığı koltuğuna oturan Özgür Özel, ilk sınavını 31 Mart yerel seçiminde verecek.
Kemal Kılıçdaroğlu gibi güçlü ismi yenip ana muhalefet partisinin 8. genel başkanı olan Özgür Özel’in 31 Mart’ta alacağı sonuç, parti tabanı kadar kamuoyu tarafından da merakla izleniyor. 
Çiçeği burnunda başkanın yerel seçim başarısı veya başarısızlığı kuşkusuz parti içinde yeni değerlendirmelere yol açacaktır. 4-5 Kasım 2023’te yapılan CHP Olağan Kurultayı’nda 812 oyla genel başkan seçilen Özgür Özel’in karşısında Kemal Kılıçdaroğlu’nun 536 oy aldığı dikkate alındığında, olası başarısızlık durumunda parti içi muhalefetin homurdanmalarının artacağı kesin. Yüksek sesle dile getirilecek eleştirilerin olağanüstü genel kurula ulaşıp ulaşmayacağı önümüzdeki yaşanan süreçte ortaya çıkacaktır.
Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyen ve yerel seçim adaylaştırılmasında dışlandıkları duygusu ağır basan bir kitlenin CHP içinde ağırlığının olduğu sır değil. Genel başkanlık koltuğunu yitirmesinin ardından Ankara Mustafa Kemal Mahallesi’nde kiraladığı ofiste her gün onlarca partili ile görüşen Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim sonucu takınacağı tavır da etkili olacak 31 Mart’ın ardından CHP’de yaşanacak gelişmelerde. 
Tabii tüm bu yazdıklarım seçim yenilgisi  karşısındaki olasılıklar. Eğer CHP elinde bulundurduğu 11 büyükşehir belediye başkanlıklarına yenilerini ekleyip, oy oranını da artırırsa Özgür Özel’in elinin güçleneceği ve koltuğunun sağlamlaşacağı aşikar.  Bir ölçüde 11 büyükşehrin yanı sıra hayli iddialı olduğu vurgulanan Balıkesir, Denizli, Bursa, Kırıkkale ile diğer il  ve ilçelerde belediyelerin kazanılması, 14 Mayıs seçimine göre oy oranını artırması ile ilintili Özgür Özel ve arkadaşlarının başarılı olup olamayacağı.
Aday saptanmasında kırgınlıkların yaşandığını ve tepki istifalarını izledik. Aslında söz verilmesine karşın ön seçim yapılmaması sosyal demokrat partiye yakışmadı. Keşke anket yerine belirli illerin dışında parti tabanı saptasaydı belediye başkanı adaylarını.
Hiç kuşku yok ki AK Parti kadar CHP için de yerel seçimin başarısında temel kent İstanbul. İki kez yenilenen 2019 yerel seçiminde CHP’ye uzun yılların ardından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını edindiren Ekrem İmamoğlu’nun başarısı veya başarısızlığı da damgasını vuracak CHP’deki gelişmelere. 
Özgür Özel’in genel başkan seçilmesinde büyük rol oynayan Ekrem İmamoğlu, kadın ve genç seçmenden büyük ilgi gören güçlü siyasi figür. Karizmatik yapısı, hitabeti ile diğer partilerin tabanından bile oy alabilecek potansiyele sahip. 31 Mart seçimi bir anlamda onun adına da büyük sınav niteliğinde.
İttifaksız seçime giren ve çok sayıda aday ile yarışacak olan Ekrem İmamoğlu, ikinci kez belediye başkanı olursa kuşkusuz siyasete uzun yıllar damgasını vuracaktır. CHP Genel Başkanlığı kadar 2028’te yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimine aday olması kuvvetle muhtemel. Her ne denli siyasi iktidar ve destekçisi medya tarafından hırpalanmaya çalışılsa da Ekrem İmamoğlu, CHP ve Türk siyasetine çoktan adını yazdırdı.
Yitirilecek İstanbul seçimi Özgür Özel kadar Ekrem İmamoğlu’nu da sorgulanır hale getirebilir. Lakin güçlü figür olmasından ötürü  İmamoğlu “pes” diyerek siyasetten çekilmez, mücadelesini CHP çatısı altında sürdürür. Zira gençliği, birikimi ve halkla yakın ilişkisi, kamuoyunda karşılığının olması önünü tıkamaz. Zira gelecek vaat ediyor.
Yaşlanan siyaset sahnesinde yeni yüzlere gereksinim yok mu?  Kolay yetişmiyor genç ve dinamik isimler. Söylediklerim CHP kadar, sağ partiler için de geçerli. Artık onlarda da heyecan verici genç ve dinamik yeni politikacılara ihtiyaç var...