OMÜ Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yüksel Ardalı Kanal S ekranlarında "Sıfır Atık Nedir?", "Sıfır atıkta belediyelerin rolü nedir, çalışmaları nelerdir?", "Sıfır atık şehirlerinde değişim ve fırsatlar nelerdir?" sorularını yanıtladı 

Sıfır Atık Nedir?

Bu gün 30 Mart uluslararası sıfır atık günü kutlanıyor. Sıfır atığı bir vizyon davranış şekline getiriyor olmamız lazım. Yaşamımızı sürdürürken pek çok ürünü tüketiyoruz ve o ürünü tüketirken de pek çok atık üretiyoruz. Evimizde iş yerimizde onları belki küçük bir kutu içinde görüyoruz ama bütün insanların atığı haline gelince dağlar kadar bir atık oluşması söz konusu. Bunun nasıl ilişkilendireceğiz. İnsanız birazda atığımız olsun doğa çok geniş deniz de çok büyük diyebiliriz ama eğer gelişi güzel bırakır ve iyi yönetemezseniz o zaman oradaki kirleticiler, birçok ürün kimyasal içeriyor, birçok ürün tehlikeli toksik bileşik içeriyor. Suyunuz, havanıza, gıdanıza karışıyor ve size geri dönüyor.  Ham madde tüketimi sürekli işte OECD Ekonomik İş birliği ve Kalkınma Örgütü’nün raporunda gelecekte ham madde sıkıntısı çekeceğimiz pek çok konuda. Ufacık bir ham maddeyi bulamadığımız takdir de o ürünü üretmemiz de mümkün değil. Niye ekonomik değeri olan bir malzemeyi toprağa gömelim şeklinde bir yaklaşımla başlayan bir davranış şekli. Aslında sıfır atığı çok iyi anlamamız gerekiyor çünkü bir minimizasyon azaltma, atığımızı azaltma geri döndüreceğim, enerjiye çevireceğim, hiçbir şey yapamıyorsam artık toprağa gömme, düzenli depolama yapabilirim şeklinde bir yaklaşım sıfır atık ilkesi bu şekilde diyebiliriz.

2,2 milyon ton evsel atık atılıyor dünya da. Bir bakıyorsunuz plastikten dağlar oluşuyor, yollarda atıklar ver, bir kuş ölmüş içinden vida ve cam işte sizin atığınız doğada var olmayan, insan eliyle yapılan maddeler var yani biz algılayamıyoruz ama büyük problem.

Sürdürülebilir Sıfır Atık için Neler Yapılabilir?

Üretici, tüketici, kanun yapıcı hepimize çok büyük görev düşüyor. Bü gün çevresel deformasyondan bahsediyoruz. Son yıllarda yaşadığımız şeyleri görünce doğa ile baş etmek gibi bir problemle karşı karşıyayız. Biz bunun yerine doğanın yanında olup davranış şekli oluşturmamız lazım eğer atığınızı doğaya atıp kendi haline bırakırsanız ona karşı bir iş yapmış olursunuz. Oda size bir tepki olarak geri dönüyor.

Sürdürülebilir olmak ekonomik çevre ve sosyal bileşenlerin ortak noktasında buluşuyor olmak. Üretim ve tüketim yapıp hayatımızı sürdüreceğiz ama biz öyle bir tüketim yapıyoruz ki çok farkında olmadan belki o sistemin bize getirdiği yani paramız olduğunda da yapmayacağımız işler olmalı. Bunu düşünmeliyiz şuna ihtiyacım var mı? Bunu hangi amaçla kullanıyorum? Hepimiz biraz o sistemin kurbanı olaraktan çünkü Türkiye o kadar zengin bir ülke değil bizim bu göre davranış tüketim alışkanlığı oluşturmamız gerek. Avrupa bile bu işi yürütemeyince sürdürülebilirliği sağlayamayınca geliştirilmiş üretici sorumluluğu demiş. Kanun yapıcının da ggörevi sürdürülebilir olması için kuralları koymaktır.

Bir sistem kumanız lazım öncelikle bir master planı hazırlamanız gerekiyor. Benim neye ihtiyacım var? çünkü sıfır atık projesi de o bölgenin özelliklerine, kültürünüze, karakterinize, davranış tarzınıza göre planlaması, coğrafik yapınıza göre planlanması gereken bir uygulamadır. Önce algımızı doğru oluşturmamız lazım. Sıfır atık projesi deyince ambalaj atıkları anlaşıldı ve ayırma kapları, bir sonraki aşama geri kazanım anlaşıldı hayır oda değil yani bir bütün olarak bakın 1976' da bir kimyager Paul Palmer Amerika Birleşik Devletlerinde bu atıkların içerisinde ki kimyasalları malzemeleri azaltmak için minimizasyon için bir çalışma yapmış ve burda başarı elde ettiğini görünce şirket kurmuş ve nu şirketle birlikte elektronik atıklarda ki malzemeleri geri kazanmış ve çok para kazanmış. Yeni keşfedilmiş bir şey değil. 90'larda geri kazanım gündeme gelmeye başlamış ve insanlarda olaya adapte olmaya başlamışlar. Atık yönetimi geçmişten gelen bir problem. Kâğıt, metal, cam elektronik atığı da aynı yere attığınızda, yediğiniz yemek artıklarını da hepsini bir araya attığınızda oradaki her şeyin değerini kaybediyor. Maddi ve ekonomik değerini kaybediyor. Sonra bunu ayırırız gibi bir şey söz konusu değil. Bir belediye oturuyor kendi atığıyla enerjisini elde ediyor. Geri dönüştürülüyor ekonomik kazanç sağlıyor. Üç ayağı var tüketici, üretici, belediyeler ve geri dönüşüm.

Üretici de artık doğrusal ekonomi dediğimiz ham maddeyi al bir malzeme üret bu arada çevre deformasyonunu yap mahvet gibi tüketiciye sat ve tüketicide kullandıktan sonra atsın. Doğrusal ekonomi bitmiştir artık. Doğrusal ekonomi yerine döngüsel ekonomi olmuştur. Üretci ham maddeyi alacak, doğayla uyumlu yeşil tedarik sistemi alacak ve aldıktan sonra kendi atığının içerisinde bu malzeme varsa fabrikanın üretim esnasında onu tekrar tekrar kullanacak ama sadece burada ham made değil suyuda enerjiyi de planlayarak yapacak sonra bunu tüketiciye gönderecek alıp kullandıktan sonra tüketici diyecek ki ben bunu atık haline getirdim ne yapacağım? Üretici gerekli yönlendirmeleri yapacak. Sıfır atığı akü beyaz eşya gibi parça parça uyguladığımız şeyler var ama parça parça değil bir bütün olarak uygulanması gerekiyor.

Sıfır atıkta belediyelerin rolü nedir, çalışmaları nelerdir?

Burada ki problem yer ve para yok şeklinde. Çevre konusu çok güzel konuşuluyor ama uygulama ve para ayırmaya işine gelince başka önceliklerimiz var gibi bir şeyler olabiliyor. Belediye de bir hareketlenme var. Enerji kasanımı yapıyorlar ama çok güzel örnekler var bazı belediyeler %90'a kadar atıklarını yönetiyorlar. Kompost yapıyorlar, geri kazanıyorlar, enerjiye çeviriyorlar. Sadece %10'luk kısmını düzenli depolama ya da yakma işlemine tabi tutuyorlar.

Multidisipliner çalışmak demek herkesin kendi mesleğinin ucundan tutması demek. Bu yanlış anlaşılıyor ve kargaşa oluyor. O kargaşada da termik santreli de, rüzgar enerjisi de aynı statüde değerlendiriliyor. Eğer bu çevresel deformasyona ve iklim değişikliğine son veremezsek, daha çok sel ve afetlere maruz kalacağız. İçecek, kullanacak su, nefes alacak hava temiz, yenilebilir gıda bulma şansını yavaş yavaş kaybediyoruz. Samsun'da daha güzel şeyler yapılacağına inanıyorum ama Türkiye’de ki pek çok belediyede olduğu gibi eksiklikler var. Biyoçeşitlilikle atık arasında çok büyük bir ilişki var. Atığı attığın zaman dengeyi bozuyorsun ve sana yansıyor bu tamamen senin yaşam şeklini ve standartlını düşürüyor. Pandemi döneminde bir proje yapmıştır. TR83 bölgesi için OKAY'la birlikte sanayi bakanlığına çokta iyi dönüşler aldık. İhtiyaç analiz raporu yani döngüsel ekonomi analizi yapmıştık orada da üreticiler iyi örnekler olsun ama bilgi var teknoloji kurulmaya çalışılıyor. Onu uygulamaya gelince o fikre alışıyor olmamız gerekiyor.

O sistem kurulunca o sisteme uymak zorundasınız bunlar bakın gelişmişlik belirtileri açıkçası onu söyleyebilirim. Atığını ayıran ya da o sorumluluğu alan kişi birbirine saygılı oluyor, birbirini dinlemeyi biliyor, yolda geçerken size öncelik veriyor, araçta yayaya öncelik veriyor gibi deneyimlerimin bunu gösterdiğini söyleyebilirim. Aslında diğer değerlere de önem verdiğini görüyoruz.

Depozito yönetiminin önemi nedir?

Depozito sistemi kurulacak. 2024'te tamamen geçeceğiz yani sıfır atık sisteminin iyileştirmesi ve kullanılması açısından çok önemli. Ambalaj atıkları en azından plastik, cam, metal, kâğıdın ayrıştırılmasını sağlıyor. Tehlikeli ve tıbbi atıklar var. Türkiye'nin tıbbi atıklarda gayet iyi olduğunu düşünüyorum. Depozito sistemi çok iyileştirici olacaktır. Sizin bir kontrol mekanizması oluşturmanız gerekiyor. Keyfi değil sistematik olması zorunluluğu, bunu bütüncül yapılması gereken bir şey.

Sıfır atık şehirlerinde değişim ve fırsatlar nelerdir?

Bakanlık sıfır atık dedikten sonra sıfır emisyon, atık su gibi bir takım şeyleri de ekledi. Bu şehrin oluşturulması için bütün yönüyle bakmanız gerekiyor çünkü eğer siz çöp kamyonlarıyla çöpleri birleştirip toplarsanız karbon salınımı yapıyorsunuz, birbiriyle ilişkili. Çok yol kat etmeniz kentsel dönüşümle de alakalı, yollarınızla da ilişkili bunun da tasarımını yapmanız gerekiyor. Sıfır atık Newport diye bir şehir var. Bu şehirde sokak toplayıcılarına Türkiye’de de öyle yapıldı sisteme dâhil edilerek kenara bırakıyor sokak toplayıcısına diyor ki sen şu saatte gideceksin onları toplayıp geleceksin. Bunlar şu öellikte olacaklar.  Tüketiciye de diyor ki bunları toplarken bu özelliklere uyacaksın eğer bu özelliklere uymazsan sana ceza. Oradaki şehirde %98'inin atıklarının yöneltildiği şehirde bir bütüncül olarak mutlaka bakış açısı geliştirmemiz gerekiyor. Master olanının yapılması gerekiyor. Bir yere sadece kap ya da ayırma kapı koymak değil benim ne kadar atığım var, karakterizasyon özellikleri nedir? Ben bunu nasıl toplayabilirim? 50 yıl sonra benim nüfusum ne kadar artar ve ne kadar atık daha olacaktır şeklinde bir mastır planı kısa orta ve uzun vadede plan yapmanız gerekiyor. Deprem, sel olursa bu atıklara ne olacak? Depremde ölmedik kanserden mi ölelim? Bu planların yapılıp, uygulamaya geçmesi ve takip edilmesi gerekiyor.

Sıfır atıkta atıklarınızı tartıyorsunuz, karektirizasyonunu yapıyorsunuz, geçiçi depolama getirme merkezleri bakanlığın sisteminde veri girişi yapıyorsunuz. Sizin yaptığınız işin yaşadığınız problemlere ve bu yönetmeliklerin değişmesine, dünyanın ilerlemesine gelişmesine göre revize edilmesi lazım.  Döngüyü katmanız lazım. O döngüyü kapatırken de iyileştirme yapmak geliştirmek sistemi daha iyi hale getirmek gerekli.

Geçmişimize baktığımızda biyolog Rachel Carson' dan bahsetmek istiyorum. İlk çevre farkındalığıyla ilgili sessiz bahar kitabını yazıyor. DDT’yi dikloro difenil trikloroetan sentez eden bilim insanı Nobel ödülü  alıyor ve daha sonra insanlar, canlılar DDT yüzünden ölüyor diyor. Herkes isyan ediyor iftiralar atıyor bir bakıyorlar evet doğru. Revizyon iyileştirme çok önemli. Sıfır atık adı her neyse çöplerinize sahip çıkmak olur, çöpe değer vermek olur, her ne diyorsanız çokta önemli değil ama bu sistemin mutlaka kurulması gerekiyor.

Bu uluslararası gün olması bize hatırlatması açısından da önemli olacaktır ama sadece bir gün hatırlayarak değil o sistemi kurmak lazım.

SAMSUN HABER İLE İLGİLİ İÇERİKLERE GÖZ ATIN.