Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir'in, Samsunspor'a tahsis edeceği arazi için kongrede başka, mecliste başka ifadelere yer vermesine; sosyal medyada büyük tepki artarak devam ediyor... Mustafa Demir'in eleştirildiği paylaşımlar öylesine büyüdü ki, en çok aranılan anahtar kelime ve hashtaglar arasında "Trend topik" listesinde, Türkiye gündeminde ilk sıralarda yer aldı... Türkçesi, aile içindeki bu meseleyi, bütün Türkiye öğrenmiş oldu... Tasvip etmesem de paylaşımlarda, hakaret boyutunda eleştiriler vardı... Bu arada, Yılport Samsunspor A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Yıldırım da Demir'in bu çelişkili tavrı karşısında sessizliğini bozarak, ona kongre konuşmasını hatırlattı... Aylardan beri adeta "bugün git yarın gel" muamelesiyle oyalanan Samsunspor haklıydı... Çünkü, o gün kongrede 10 yıllık kiralama sözleşmesinin gerekçeleri anlatılırken, bu konunun meclis gündemine getirilmesi gerektiğini söyleyen de Demir'di... Hatta oturduğu yerden kürsüdeki Yıldırım'a umut verici sözlerle seslenmişti... Kayıtları var, isteyen izler!.. Demir'in "Meclise getirilmesi gerekir" açıklaması sonrasında AK Parti dışındaki diğer partilerin meclis üyeleri, Demir'e "Ne bekliyorsunuz, getirin o zaman" diye çağrıda bulunmuştu... Aradan çok geçmedi... Büyükşehir Belediye Meclisi'nin son toplantısında, 10 yıllık sözleşme konusu Demir'e sorulduğunda, işin rengi değişti... Demir'in o sözlerini duyanların başından adeta kaynar sular döküldü... Çünkü, Mustafa Demir, bu konunun meclis gündemine getirilmeyeceğini söylemişti... Hızını alamayan Demir, "Sahildeki spor tesislerinin yıkılacağını" belirterek, gerçek niyetini ortaya koydu... Aslında bütün mesele başından beri buydu... Çünkü, sahilde Samsunspor'un kiralık olarak istediği yerler, Samsunspor'dan daha değerliydi... Kongrede, 10 yıllık sözleşme için konunun meclis gündemine getirilmesi gerektiğini söyleyen kendisi olduğu halde; Demir'in böyle konuşmasının nedeni; onun yaklaşımlarını bilenler için bir "Demir klasiği" idi... Öyleyse aylarca "ha bugün ha yarın" diye Samsunspor'u neden oyalamıştı?.. Aslında, Demir'in seçim öncesiyle seçim sonrası söylemlerine bakıldığında, bu yaşananlarda yadırganacak bir şey yoktu!.. Valilik ve AKM binasını yıkıp, sahili, Millet Bahçesi ile buluşturacağını söyleyen Demir, Kültür Parkı ortadan kaldırarak iki betonarme yapıyı oraya inşa eden değil miydi?.. Neyse konuyu dağıtmayalım!.. Taraftarın yasalar çerçevesinde ortaya koyacağı demokratik tepkilerin karşılık bulup bulamayacağını bilemem ama bu meseleye Demir'den farklı yaklaşan bazı AK Partililerin nasıl bir tavır takınacağını da merak etmiyor değilim!.. Samsunspor taraftar gruplarının ortak açıklamasında Demir'e yaptıkları çağrı karşılık bulmazsa; bu meselenin nasıl bir hale geleceğini o farklı düşüncenin sahibi AK Partililer de biliyor ama nedense seslerini çıkaramıyor!.. Belki de partili başkanı, kamuoyu önünde tartışmayı, parti disiplini açısından doğru bulmuyor olabilirler ama bu mesele, isteseler de istemeseler de Külliye'ye gidecek!.. Bu arada, sosyal medyada Demir'e, ehliyeti ve liyakati dikkate almadan "hemşehricilik" yaptığı iddiaları üzerinden yüklenenlerin haklı gerekçeleri vardır!.. Ancak burada dikkat edilmesi gereken başka bir durum söz konusudur!.. Demir'in eleştirilen bu adaletsiz yaklaşımı yüzünden dedesi, babası, annesi, halası, teyzesi, dayısı amcası, eşi, çocuğu ve torunu bu şehirde doğmuş, Trabzon kökenli binlerce insan, yatırımını "memleketim" dediği Samsun'da yapmıştır!.. Bu şehirde binlerce kişiye iş ve aş vermişlerdir!.. Ve bu insanların pek çoğu, sporda, eğitimde, sağlıkta, ticarette, sanayide ve siyasette bu şehir için maddi ve manevi fedarkarlıklar yaparak, Samsunlu olmanın sorumluluklarını yerine getirmeye çalışmış halen de çalışmaktadır... "Samsunlu olmak" Samsun'da doğmak değildir, diyorum!.. Samsunlu olmak, bu şehrin temel meselelerinin çözümü için çalışmak ve dertlenmektir!.. "Kafa kağıtları"nda doğum yeri Samsun yazıp, bu şehre ihanet eden nice insanlar gördük!.. Elbette, bu şehrin değerleriyle önemli noktalara gelip, Samsun'a sırtını dönerek, "hemşehricilik" yapanlar "yok" demiyorum... Bu nankörlüğe öfkelenip, şehirler arasındaki rekabeti böyle sığ düşüncelerle körüklemek; Samsun için elini taşın altına koyan o insanların kalbini kırar!.. O yüzden, Demir üzerinden Trabzonlulara yüklenmek, tıpkı "pireye kızıp yorgan yakmak" gibi olur!.. Esas mesele; yanlış kimden ve nereden gelirse gelsin, ortak payda olan Samsunluluk duygusuyla buna karşı çıkabilmektir!.. Kifayetsiz muhterislerin başarısızlıklarını karartmak için toplumda suni tartışmalar yaratması, klasik bir stratejidir!.. Buna izin verilmezse, hiç kimse bulanık suda balık avlamaya kalkamayacaktır!.. Yani demem o ki; taraftarın tepkisi, binlerce kişiye iş ve aş verenlerin atalarının doğdukları ile değil, Samsunlulara kim yanlış yapıyorsa ona yöneldiğinde, maksat hasıl olur!.. Öbür türlüsü, bizi birbirimize kenetleyen "Samsunluluk" olgusuna zarar verir!.. Samsunlular, bu tür tezgahları bozmayı tarihi derinliklerinde iz bırakan deneyimlerle öğrenmiştir... O yüzden sapla saman karışmayacak, hedef şaşmayacaktır!.. Ve böylelikle Samsunlular, bir kere daha "aptal" değil, "abdal" olduklarını gösterecektir!..