"Yeni yargı paketi" yasalaşırsa, birçok suçun cezası artırılarak caydırıcılık daha etkin olacak!..

Suça sürüklenen çocuklar, siber dolandırıcılık, sanal bahis ve banka hesaplarının başkalarına kullandırılması, meskûn mahalde silah atılması ile trafik magandalarına yönelik cezalarda ciddi biçimde artış olacak...

Yani cezaların yetersizliğinden yararlanarak toplumun huzurunu bozacak olanlara fırsat verilmeyecek!..

Yeni yargı paketinde af ve infaz indirimi olmadığı gibi "nafaka" düzenlemesi de yok!..

Aslında nafaka meselesi sadece boşananları değil, sonuçları itibarıyla yeni evlenecek olanları da ilgilendiriyor...

Öyle ya, işin içinde bir hafta evli kalıp ömür boyu nafaka ödemek var!..

Geçenlerde mevzu açıldığında, bir arkadaşım ablasının 6 ay evli kaldıktan sonra eşinden boşandığı ve yıllarca nafaka aldığını anlattığında, “Ablan çalışacak durumda olmasına rağmen intikam duygusuyla iş bulma girişiminde bulunmadı değil mi?” diye sordum...

O da “Aynen öyle. Hırs yaptı” dedi...

Ablası eşinden ayrıldığında 27 yaşındaydı. Tahsilliydi de. İsteseydi bir iş bulabilir, hatta kurabilirdi...

Aslına bakarsak, bugün yaşanan kadın cinayetlerinin ardında da “nafaka” meselesi ilk sırada...

Çünkü yoksulluk nafakası alan kadınların bazıları başkalarıyla uygunsuz hayat yaşarken, onun geçimini de eski eş sağlıyor...

Olacak iş mi bu?..

Ahlaki değer erozyonunda bu tür hayata pek aldırmayan “sosyete” ya da “sanat çevresi” olarak ifade edilen kesimde bile bu durumu kabullenemeyen insanların isyanının sıkça medyaya yansıdığını gördük!..

Hasta ve bakıma ihtiyacı olan kadın ya da erkeğe verilecek yoksulluk nafakasını elbette anlarım...

O nafaka süresiz verilmelidir de...

Ancak çalışabilecek yaşta olup, varlıklı ailesiyle birlikte kalan ve anne ya da babasından yetim maaşı alan kadın ya da erkeğin asgari ücretle geçinen bir insandan yoksulluk nafakası almasına rıza göstermek mümkün müdür?..

Üstelik bu nafakaları ödeyemediği için hapis yatanlar da var...
Yazık günah değil mi?..

Ayrıca asgari ücretli eski eş, enflasyon oranında ücretine artış olmadığı halde mahkeme kararıyla TEFE-TÜFE oranında yoksulluk nafakası ödemesi adil midir?..

Toplumun adeta “kanayan yarası” haline dönüşen yoksulluk nafakası konusunda bir başka sorun da yıllar önce ayrılmış eşlerin bu ödemeler nedeniyle ister istemez bağının sürüyor olmasıdır...

Yeni bir hayat kuran insanlar sırf bu yüzden de huzursuzdur...

Yoksulluk nafakasını “enayi parası” gibi gören zihniyetin fırsatçılığının yasayla önüne geçilmesi, aynı zamanda yaşanan gerçekler nedeniyle gençlerin yuva kurma endişeleri de ortadan kalkacaktır!..

Sonuçta hiç kimse boşanmak için evlenmiyor ama birlikte bir hayat sürdürülemiyorsa ayrılık kaçınılmaz oluyor...

Bu ülkede bir hafta evli kalıp yıllarca yoksulluk nafakası ödeyen gençler var...

“Ha bugün ha yarın” diye yıllardır sürüncemede bırakılan bu sorun, yasal düzenlemelerle acilen çözülmezse ileride telafisi mümkün olmayan sonuçları daha da artıracaktır!..