TMO, ürün bedelini
teslim tarihinden
itibaren 45 gün içinde
ödeme kararını,
geçmişte olduğu gibi
en geç 21 güne çekti...
Doğrusu da buydu...
Çünkü, sahil kesiminde
kokarca yüzünden
zaten
randıman
35'lere kadar düşmüştü...
Diğer yandan da
TMO'nun ödeme
süresi
yüzünden
fındığı
50 ve üzerinde
olan
üretici,
kurum yerine
tüccarı tercih ederek,
vade farkı yüzünden
beklemeye
gerek duymuyordu...
Yani, kilosu 120 liradan
tüccara satılarak peşin alınan
bedel,
yüzde 50 üzerinde
uygulanan
mevduat faiziyle
neredeyse aynı rakama geliyordu...
Üretici böylelikle de
acil para ihtiyacını
görüyordu...
Fındık üreticilerinin sorunlarını
dile getirme konusundaki
hassasiyetiyle bilinen
Ayvacık Zirat Odası Başkanı
Erdal Avcı, yaptığı açıklamayla
TMO yönetimine teşekkür etti...
2006 yılından bu yana
Bakanlar Kurulu
kararıyla fındık alımlarını sürdüren
TMO;
alım ve ödeme politikalarıyla
üreticiye
destek oluyor...
"Kurtlar sofrası" gibi
bir piyasaya sahip olan
fındıkta;
ürünü daha dalındayken
Avrupa pazarına satan
"Alivreciler"in
fiyatı düşürme
çabalarına
TMO alımları
büyük bir engeldi...
Neler yaptılar neler?..
Türkiye'yi,
fındık yerine badem ya da
meyve kullanılacağını
ileri süren
Avrupalı sanayicilerle tehdit ettiler...
Piyasadan emanet alınan
fındığı Avrupa'ya
satıp,
fiyatın yükselmesine engel oldular...
Tarım bakanlarının hepsi değil ama
Mehdi Eker,
döneminde
"Alivreciler" istediğini alamadı...
Fındık, Karadeniz Bölgesi'nin en önemli geçim kaynağı olduğu kadar,
Türkiye'nin tarımsal ürün ihracatında
lokomotiftir...
Fındıkta verimi artırmanın yanı sıra,
ürünü yarı mamul ihraç etmek yerine
katma değerini yükseltecek
sanayileşme, giderek yaygınlaşıyor...
Hal böyle olunca, Türk fındığının
tekelini kırmak isteyen
tekel konumundaki firma,
bir yandan da
Amerika, Şili, Gürcistan ve Azerbaycan'da
fındık bahçeleri kuruyor...
Türk fındığını,
domates ve salatalık gibi görmek
yerine
"Milli politikası" olan bir 
ürün haline getiremezsek,
üreticiyi TMO bile kurtaramaz hale gelecek...