“TÜRK TARİHİ BİR BÜTÜNDÜR, COĞRAFİ TANIMLAMA GERÇEKÇİDİR”
Topsakal, Türk tarihinin bir bütün olduğunu vurgulayarak, coğrafi isimler üzerinden “doğu ve batı Türkleri” ayrımının en gerçekçi tanımlama olduğunu ifade etti. Paylaşımında şu sözlere yer verdi:
“Türk tarihi bir bütündür; ancak coğrafi isimlerle doğu ve batı Türkleri tarihi en gerçekçi tanımlama olur. Türk tarih yazıcılığındaki en büyük mesele, farklı han sülalelerinin bu süreçte büyük topraklarımızda hanlık yapmalarıdır. Türkistan’ın ulu hanı Timur’un ölümüne kadar bu gelenek devam etmiş, Türk tarihindeki birleşmeler ve zaman zaman çözülmeler devam etmiştir.”
“16. YÜZYILDAN SONRA HAFIZAMIZ KÜÇÜLDÜ”
MHP’li Topsakal, 16. yüzyıl sonrası büyük Türk coğrafyasındaki çözülmelere dikkat çekerek, bu süreçte toplumsal hafızanın da küçüldüğünü belirtti:
“Büyük devletimiz zamanla hafızasını küçültmüş; atalarımız yaşadıkları yerlerde boy veya bölge devletlerini kurmuşlardır. Ancak unutulmaması gereken bizim tarihimizde Türk töresi vardır ve toprak han sülalesi arasında paylaşılmakta, askeri kaynağı da Türklerden temin edilmektedir.”
“TEBANIN KİMLİĞİ SADAKAT ÜZERİNE KURULUDUR”
Modern dönemde hukuki kimliğin vatandaşlık bağı üzerinden şekillendiğini vurgulayan Topsakal, Osmanlı'dan bugüne süregelen bu anlayışın altını çizdi:
“Tebanın kimliği bizde etnisite veya dini özelliklerle belirlenmemiş; sadık olmasına ehemmiyet verilmiştir. Modern dönemde batı Türkleri olan bizler bu geleneği devam ettirmişiz ve Türk milleti, hukuki varlığını vatandaşlık tanımında, vatandaşlık bağıyla terimiyle anayasasında taçlandırmıştır.”
“TÜRK ADI KURUCU İRADE İLE ANILMIŞTIR”
Topsakal, Türk adının etnik bir kavram değil, kurucu bir irade olarak değerlendirildiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Tarihçi büyüklerimiz bu nedenle devletin adına Türk demişler, terimi etnik olarak kullanmamışlardır. Kurucu irade de böyle davranmıştır. Türk tarihi için içinde farklı etnik paydaş uydurma fikri ilmi ve gerçekçi değildir.”





