İKRA-III OKU-III KUR’AN’I NASIL OKUMALIYIZ-III Kur’an’ın tercüme ve yorumuna/tefsirine karşı çıkanlara nedeni ne olursa olsun hatta anlamadan ses olarak onu taklit ederek onu anlamamakta ve anlatılamayacağını söyleyerek ısrar edenlere yüce Allah’ın uyarısı ve azabı olduğunu yüce Rabbimiz şöyle açıkça vurgulamaktadır: “İndirdiğimiz açık delilleri ve hidayeti- biz kitapta(Kur’an’da) insanlara açıkça belirttikten sonra, gizleyenler (var ya), işte onlara hem Allah lanet eder hem bütün lanet edilenler lanet eder”( Kur’an: Bakara 2/159) “Allah’ın indirdiği kitap(Kur’an)dan bir şey gizleyip, onu birkaç paraya satanlar var ya, işte onlar karınlarına ateşten başka bir şey doldurmuyorlar…”( Kur’ân: Bakara 2/174) Hz. Peygamberimiz, Müslümanlara Kur’an’ı “tebliğ:Bildirme,anlatma ve kavratma görevi” verdiğini birçok hadislerinde bildirmektedir. Bunlardan birini aşağıda okuyalım ve belleğimizden çıkarmayalım: “Benden bir ayet bile olsa “tebliğ” ediniz. İsariloğullarından (Allah’a karşı yaptıkları çeşitli davranışlardan) söz edip değerlendiriniz. Çünkü bunda zorluk yoktur. Kim kasıtlı olarak bana (söylemediğim bir şeyi söylemişim gibi) yalan uydurursa, ateşten kendi oturacağı yerine hazırlansın” (e’l-Buhârî, e’l-Câmi’us-Sahîh, Bâbu’l-‘İlm, C.I,s.26; e’t-Tirmizî, Sünen, C.5, s.40; e’n-Nevevî, Riyâzü’s-Sâlihîn, ve Tercemesi, Çve. H.Hüsnü Erdem,, 2. Basım, Başnur Matbaası, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, Ankara, 1970, C.III, 3, s.4,Hadis No:1409) Niyeti Kur’an'ın aslının muhafazası veya dindarlık veya her hangi neden olursa olsun Kur’an’ın anlaşılmasını ve kavranılmasını engelleyenlere yüce Allah’ın ve Rasülünün uyarısı ve cezası açıkça bildirilmişken, hiçbir Müslüman Kur’an “tercüme edilemez, edilmesin” veya “yorumlanmasın/tefsir edilmesin” diyebilir! Müslüman olmayanlar, Müslümanlar Kur’an’ı anlamasınlar, kavramasınlar, Kur’an’ın nurundan faydalanmasınlar diyebilirler. Müslümanların düşmanları olan bunlar doğrudan diyemeyecekleri için dolaylı yollarla ve Müslümanların zihinlerini karıştıracak ve onları dosdoğru Allah yolu varken birbirine düşürecek açıklamalar yaparak, Müslümanların cahil kalmalarını isteyebilirler. Bugün açıkça bellidir ki, Kur’an’ın “tercüme “ ve “yorumun/tefsirine bilerek veya bilmeyerek(bilimsel açıklam ve yorum yapıyorum diyenler) “ Müslümanların Kur’an'dan nur almasını engelleyenlerdir. Daha önce de yazdım, manasını anlamadan Arapça ses olarak okuyarak Kur’an’ı okuduğunu sananlar ve bunun Kur’an okumak olduğunu söyleyenler her kimse yukarıda anlamlarını sunduğumuz biçimde yüce Allah ve Rasülünün işaret ettiği ceza ve azaba düşecekleri açıktır. Müslümanlar da kendilerini aldatmasınlar. Onlar da sorumlu ve cezayı hak ederler. Hiç manasını anlamadan bir şeyi ses taklidiyle seslendirmek, okumak olur mu? Bunu bizim Allah’ın nurundan verdiği aklımız kabul etmiyor da Kur’an’da açıkça Allah açıkça bidirmişken, Hz. Peygamber açıklamışken kabul eder mi? Bu kadar gülünç bir şey olur mu? Manasını anlamadan Kur’an okumak okumak olmaz. Eğer böyle bir şey olsaydı, Allah ve Rasülü açıkça söyler ve Kur’an’ı manasını anlamadan ses olarak taklidini yapmanızda sakınca yoktur demez miydi! Yazıklar olsun o Müminlere ki, bilmeyerek Arapça ses taklidi yaparak manasını anlamadan Kur’an’ı okuduğunu sanırlar. Hiç böyle bir aldatmaca olur mu? Aklımız bile bunu kabul etmiyor! Manasını anlamadan bir şeyi okumak… Asla olmaz... 2. BÖLÜM YARIN İKRA-III OKU-III KUR’AN’I NASIL OKUMALIYIZ-III 2. BÖLÜM Kur’an’a el sürerek, Arapça manasını anlamadan ses taklidi yaparak okumak diye bir şeyin İslamda:Kur’an’da, Sünnette,İcmâ’da ve Kıyas-ı Fukeha’da asla yeri olamaz yoktur. Belki sadece dua maksadıyla namazda Kur’an’ı ilk başlayan ve öğrenenler için öğrenene kadar bir süre müstesna ve geçici olarak cevaz verilebilir. Tekrar ediyorum. Kur’an’ı, manasını anlamadan Arapça ses taklidiyle okumak değildir. Hele yüce Allah’ın bu konudaki doğrudan ve dolaylı bu konuyla ilgili birçok ayetlerinde aşağıda manasını sunduğumuz ayetini okuduktan sonra Kur’an’ın manasını anlamadan okumak okumak değildir. “… Sana da bu zikri(Kur’an’ı) indirdik ki, kendilerine indirileni insanlara açıklayasın ta ki düşünüp öğüt alsınlar” (Kur’an Nahl 16/44). Hele Hz. Muhammed’in bu konudaki birçok hadislerinden aşağıda manasını sunduğumuz hadisini okuduktan sonra Kur’an’ın manasını anlamadan okumak okumak değildir.   “Sizin hayırlınız Kur’an’ı öğreten ve öğrenenizdir”(e’d-Dârimî,Sünen,C.2,s.437) Manasını anlamadan hem de Kur’ân’ı okumak. Bu aklın alacağı şey değildir. İnsanlarımız uyguluyor ama bu doğru değildir. İnsanlarımız yanlış da yaparlar. Kurtuluş Savaşı öncesi, Atatürk’ün dışında herkes “manda” istememiş miydi? Bu insanın onuruna yakışacak bir şey miydi? Hatta bir Müslümanın Hz. Muhammed’in “küfür tek millettir/kendi aralarında birlik olurlar” hadisi dururken, Osmanlı İmparatorluğu'nda padişah dahil herkes manda istemesi İslamın, Kur’an’ın ve Hz. Muhammed’in ruhuna uyar mı? Oysa daha Fatiha’daki ayet “(Ey Yüce Rabbimiz!) Yalnız sana ibadet eder yalnız senden yardım dileriz” ayetini beş vakitte okuyan Müslüman hiçbir kuldan manda isteyemez. Hele Kitap Ehli de olsa bir Hristiyandan asla isteyemez... Bir Müslüman kendi kimlik ve kişiliğiyle bağımsız olmalıdır. Bağlandığı yer, onuru ve şerefiyle yalnız Allah olmalıdır... Bugün Müslümanlar Arapça seslendirerek manasını anlamadan Kur’an okumayı okumak kabul ediyor da bir sen mi akıllı ve bilim insanı(Alim) çıktın deme delilleri ve hakları hiç kimsenin ne İslam bilimleri ne de insanlık adına asla yoktur... Çoğunluk her zaman doğru şey yapmaz, yanlış da yapabilir. Hz. Peygamber sapan çoğunluğa gelmemiş midir? Atatürk manda isteyenlere karşı çıkarak Kurtuluş Savaşı'nı başlatmamış mıdır? Ama inançlı olanlar tek kişi de olsa Allah’ın izniyle başarmışlardır. Bugün de inançlı olan olursa insanlarımızı kurtarır. Keşke insanlarımız veya insanlık yanlışa düşmese... Kur’an’ı hiç değilse günde bir sayfa mealinden /Türkçe tercümesinden okuyalım. Hangi meal derseniz. Ülkemizde şükürler olsun, değerli bilim insanlarımız emekler vererek çok doğru mealler yaptılar. Üniversitelerimizin İlahiyat fakültelerindeki öğretim üyelerimizin, Diyanet İşleri Başkanlığımızdaki müftülerimizin, araştırmacılarımızın, tarikat ve cemaat şeyhlerimizin sayıları artan ve hepsi de emek mahsulü meallerden herhangi biri olabilir. Çünkü bunların aslı Kur’an ile tutarlıdır ve zaten de tutarlı olmak zorundadırlar. Tercih sizlerin. Ama alın ve hiç değilse günde bir sayfa okuyun Bir sayfa Kur’an mealini okumak topu topu 5 dakika alır. Çantamızda, otomuzda bir Kur’an meali bulunduralım. Yanlışları herkes yapıyor diye biz de yapmayalım. Şu anda ülkede ne bulduysak satıyoruz. Peki biz ne zaman para verip alıcı olacağız. Yanlışlara o kadar uyuyoruz ki, dinimizdeki yanlışlardan, hayatımızdaki yanlışlara ve ülke yönetmedeki yanlışlara varıncaya kadar. Allah aşkına bizim uzun vadeyi kapsayacak hiç doğru işimiz olmayacak mı? Kur’an okumamız bile bir alem... Manasını anlamadan Kur’an okumak! Böyle bir şey olabilir mi? Buna nasıl okumak denir? Bu eleştirilerim kendimizi hor görmek için asla değil, daha iyiye yönelmemiz içindir. Yeter ki, doğruya ve iyiye yönelelim... Mustafa Kemal Atatürkümüzün çocuklara armağan ettiği, TBMM’nin kuruluş ve açılış tarihinin yıldönümünde “Egemenlik ve Çocuk Bayramı”nı aziz Türk milletine, yüce Allah kutlu ve huzurlu eylesin. Amin! *** MASKEYİ TAM TAKIN BURNUNUZ AÇIK OLMASIN. MÜSLÜMANSANIZ BUNU YAPINIZ. KENDİNİZE VE BAŞKASINA ZARAR VERMEYİNİZ! MASKE TAKMAK YETMEZ. SOSYAL MESAFEYİ DE KORUYACAĞIZ. TEMİZLİK (HİJYEN) İMANIN YARISIDIR buyuruyor Peygamberimiz Hz. MUHAMMED SAV. Yüce Allah’ın buyurduğu وَلَا تُلْقُوا بِاَيْد۪يكُمْ اِلَى التَّهْلُكَةِۚۛ “Kendinizi kendi ellerinizle tehlikeye atmayınız” ayetini unutmayınız. (Kur’ân: Bakara 2/195) Sıkıntılarımızı giderecek bizi MİLLETÇE Covid-19’dan ve başka sıkıntılardan kurtaracak ve de kucaklaştıracak Odur O(Hu Allah Hu). ZÜMRÜT KALEM 20 Nis 2021 Prof. Osman ZÜMRÜT e.Mail: [email protected]