Dar ve sabit gelirliler arasında en yoksun olanı, hakkının karşılığı tam ödenmeyenlerin başında, hiç kuşkusuz emekliler geliyor.

Memur emeklisi, işçi, esnaf ve çiftçi emeklisi ile dul ve yetiminden oluşan 14 milyonluk kitlenin gelir düzeyi, günün koşullarına göre son derece yetersiz. Açlık sınırı ile yoksulluk sınırı altında kalan aylığa talim ediyor milyonlarca yüzü gülmeyen emekli.

Özellikle ellerine geçen 2.500 lira gibi son derece gülünç aylıkla ayakta kalmaya çalışan 2 milyon işçi ve Bağ-Kur emeklisi, toplumun en yoksul grubunu oluşturuyor. 14 milyonluk emekli arasında, hakkını yeterince alamayan gariban bu grup, unutulmuş ve kakılmış birey olarak köşelerine çekilmiş durumda. Siyasi iradenin kendilerini anımsamasını bekliyor.

Emekliler arasında da göreceli maaş ve aylık farkı mevcut. 3 milyona yakın memur emeklisinin maaşı, 11 milyonu aşkın işçi, esnaf ve çiftçi emeklisi aylığından hayli yüksek. Bunun nedeni çalışırken ödenen SGK prim tutarı ile 2008 yılında hayata geçirilen 5510 sayılı sosyal güvenlik yasası uyarınca, aylık bağlama oranının yüzde 70’lerden yüzde 30’a dek düşürülmesi.

Günümüzde asgari ücretle çalışan bir emekçinin yıllar sonra alacağı emekli aylığı da primleri düşük ödendiğinden 2.000-2.500 lira gibi komik düzeyde olacak.

Bu yetmezmiş gibi, SSK ve Bağ-Kur emeklileri arasında da belirgin aylık farkı var. 2000 yılı öncesinde emekli olan 2 milyon kişiye yönelik intibak yasası 2013 yılında hayata geçirilerek aylıklarında 355 liraya varan artışlar sağlanmıştı. Nedense 2000 yılı sonrası emekli olan 5 milyonu aşkın emekli, bu haktan yoksun bırakılmıştı. Bu insanlar haksızlığın giderilmesini sağlayacak yeni intibak yasasının çıkarılması amacıyla yıllardır siyasi iradeye çağrıda bulunuyor. Lakin bu ses bir türlü duyulmuyor, talepleri karşılanmıyor.

2.500 lira aylık alanların çoğunluğunu intibak hakkı tanınmayan 2000 yılı sonrası emekliler oluşturuyor. Bu tablo karşısında yeni intibak yasasının mutlak çıkarılması gerekiyor.

Aslında 2.500 liralık taban aylık emeklinin temel aylığı değil. Yılbaşında 1.500 liralık en düşük aylık 2.500 liraya yükseltilmişti. Yani 2 milyonluk dar ve sabit gelirli kitle, temel aylıkları 2.500 liraya ulaşana değin 6 aylık enflasyon zammından yararlanamayacak. En düşük emekli aylığı net 4.253 liralık asgari ücret düzeyine eşitlenmeli ki, hayat pahalılığından boğulmak üzere olan emekli bir ölçüde soluklanabilsin.

İktisaden geri kalmış emeklinin bir diğer beklentisi, geçen yıl 1.100 lira olarak ödenen bayram ikramiyesinin önümüzdeki Ramazan Bayramı’ndan itibaren en az 2.500 lira olarak verilmesi. Yıllarca çalışarak emeği ve yatırdığı primle ülkeye hizmet etmiş, eli öpülesi, onurlu emekliye artık hakkı teslim edilmeli.

Asgari ücrete ara zam gündemde iken hakkı yenen emekli gözden ırak tutulmamalı, talepleri karşılanmalı...