Seçimin yaklaşmasıyla çeşitli kitle örgütleri ve dar gelirlinin siyasilerden talepleri gün yüzüne çıkmaya başladı.
Hükümet seçmenin gönlünü kazanabilmek için kesenin ağzını açtı, iktisaden geri kalmış kitleye yönelik bir dizi iyileştirmeleri hayata geçirdi.  “Olmaz” denilen EYT yasası çıkarıldı, en düşük emekli aylığı ile bayram ikramiyeleri yükseltildi. Ancak 7500 lira olan en düşük aylık 8506 liralık net asgari ücretin yine gerisinde kaldı. 7500 liranın üzerinde aylık alanlar anlaşılmaz tutumla göz ardı edildi. Onlara zam yok. 
Emekli maddi anlamda sorun yaşamamak, hayat pahalılığı altında boğulmamak için siyasilerden yıllardır haykırdığı taleplerinin karşılanmasını istiyor. 16 milyonluk emekli, dul ve yetim, seçim sonucunu belirlemede oyları ile rol oynayacak. Büyük kitle olmalarına karşın, toplumun en az gelirine sahipler, düşük aylıkla geçinmeye çalışıyorlar. 
İntibak yasasının hayata geçirilmesi, en düşük aylığın net asgari ücret düzeyine çıkarılması, yılda 4 aylık tutarında ikramiye ödenmesi, bayram ikramiyelerinin en az 3 bin liraya yükseltilmesi, sağlık hizmetindeki kesinti uygulamalarının sonlandırılması, ek ödeme tutarının artırılması, aylık bağlamada karma sistemden vazgeçilmesini, büyümede ve milli gelirden pay verilmesi gibi temel talepleri var.
Memur ve işçiler gibi toplu iş sözleşmesinden yararlanamıyorlar. Zira emekli sendikaları bu haktan yoksun. Hükümetin verdiği zam ve enflasyon artışı ile yetiniyorlar. Toplu sözleşme masasında yer alsalar yüksek zam edinecekleri aşikar.  
Aylık artışlarının yanı sıra 2000 sonrası SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin intibak sorunu hep gündemlerinde. Aylıklarda göreceli iyileştirme sağlayacak intibak yasasının hayata geçirilmesi “olmazsa olmazları.” Aynı primi ödemeleri ve aynı yıl çalışmalarına rağmen bir kısım emekli yüksek aylık alırken, diğerininki çok düşük.
Aylıklarda eşitliğin sağlanması için kazançların güncellenmesi ve aylık bağlama oranlarında ortak sisteme geçilmesi gerekiyor. Ortalama prim kazançları, prim gün ödeme sayıları eşit olanlar saptanarak emekli aylıklarında farklılığın sonlandırılması şart. Bunu gerçekleştirmenin yolu da yeni intibak yasasından geçiyor. Son derece yaşamsal olan istemleri yıllardır karşılanmıyor. 
Seçim yaklaştıkça daha gür haykırmaya devam edecek, siyasilere seslerini duyurmaya çalışacaklar. Siyasi partiler 16 milyonluk dev ordunun temel taleplerine seçim beyannamelerinde ne denli yer verecekler göreceğiz. Öyle ya, kullanacakları oylarla seçimin patronu onlar. 
Dağınıklık, ayrışma, bir araya gelememe gibi nedenlerden ötürü siyasi otorite üzerinde yeterince baskı grubu oluşturamıyorlar. Bir bölümü dernek ve sendikalara üye olarak seslerini ve taleplerini duyurmaya çalışıyor. Lakin o sesler hükümet tarafından duyulmuyor.
Emekli dernekleri çok etkin değil hükümet üzerinde. Bir bölümü meydanlara çıkıp taleplerini haykırıyor, diğerleri basın açıklamaları ile emeklinin hakkını savunmaya çalışıyor. Birleşip ortak mücadele etseler siyasi irade karşısında daha güçlü olacakları kesin.
Emekliler siyasi irade üzerinde baskı grubu oluşturamamanın sorunlarını yaşıyor,  bunaltan yüksek enflasyon karşısında kendilerine “layık” görülen yetersiz zamlarla yaşamaya çalışıyor...