Mehmet TÜRK/DİYARBAKIR, ()- DİYARBAKIR İl Jandarma Komutanlığı, merkez ve ilçe kırsalında yaşayan kadın ve erkeklere yönelik, aile içi şiddeti önlemeye yönelik çalışma başlattı. Çalışma kapsamında yol kontrolleri sırasında durdurulan araçlardaki yolculara bilgi ve konu ile ilgili hazırlanan broşürler verildi. Göçebe yaşayan vatandaşlara da giden, erkek ve kadınlardan oluşan jandarma ekipleri, kadınlara şiddete uğramaları halinde yapmaları gerekenleri anlattı.
Diyarbakır Valiliği ve İl Jandarma Komutanlığı'nın ortak yürüttüğü, 'Çaresiz ve yalnız değilsin, susma göz yumma' başlıklı aile içi şiddeti önleme projesi kapsamında, merkez ve ilçe kırsalında yaşayan vatandaşlara konu ile ilgili bilgi verildi. Uygulama noktalarında durdurulan araçlara aile içi şiddet ile ilgili bilgi veren jandarma ekipleri, kadın yolculara da şiddete uğramaları halinde izlemeleri gereken prosedürün yer aldığı broşürler dağıtıldı. İlçelere bağlı kırsal alanda çadırlarda yaşayarak hayvancılık yapan vatandaşlara da ulaşan kadın ve erkeklerden oluşan jandarma ekipleri, aile içi şiddet nedeniyle yapılacak adli ve idari işlemleri tek tek anlattı.
ADLİ İŞLEMLER
Buna göre, vatandaşlara dağıtılan broşürlerin ön yüzünde, aile içi şiddet nedeniyle jandarma ve polisin yapacağı adli ve idari işlemler şöyle sıralandı:
"Sizi dinler, şikayetinizin ne olduğunu anlar, Cumhuriyet Savcısını bilgilendirir, talimatını alır ve adli işlemlere başlar. Mağduriyetinizin tespiti vo gerekli tedavinin yapılması için en yakın sağlık kurumuna sevkini yapar ve doktor raporunuzu alır. Olaya karışan tarafları tespit eder, delil toplar ve tutanak düzenler. Olaya karışan tarafların avukat talepleri için işlem yapar."
İDARİ İŞLEMLER:
"Sizi 6284 Sayılı Ailenin Korunmasına ve Kadına Yönelik Şiddetin Onlenmasine Dair Kanun hakkında bilgilendirir. Size kadın kuruluşları, Kadın Konuk Evi ve ŞÖNİM (Şiddeti Önleme ve İzleme Merkezi) bakında bilgi verir. Güvenliğiniz için sizinle birlikte risk analizi yapar. Yüksek risk grubundaysanız, tedbir karan alınmasını sağlayarak Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğüne bildirir."
AİLE İÇİ ŞİDDETİN TANIMI
Aile içi şiddetin ne olduğunun tanımı da yapılan broşürlerde, "Birlikte yaşadığınız eşinizin, bir kadının, eşi veya yakınları tarafından şiddete uğraması halinde kendi isteğiniz veya mahkeme kararı ile ayrı yaşadığınız eski eşinizin, eşinizin veya sizin akrabalarınızdan herhangi birinin, size ya da evdeki diğer kişilere yönelik; tehdit, baskı ve kontrol içeren fiziksel, cinsel, ekonomik veya psikolojik zarar görmenize ya da acı çekmenize sebep olan her türlü davranışı aile içi şiddettir" denildi.
"ÇARESİZ ve YALNIZ DEĞİLSİN! SUSMA"
Dağıtılan broşürlerin diğer yüzünde ise fiziksel, psikolojik, cinsel ve ekonomik şiddetin tanımı yapılarak, öngürülen yasa maddesi ve bunun gereği olarak verilen cezalar anlatılarak, şöyle denildi:
"Tokat atmak, tekmelemek, yumruklamak, hırpalamak, bağlamak, saçını çekmek, boğazını sıkmak, kesici ve vurucu aletlerle yaralamak, kezzap veya kaynar su dökmek, sağlıksız koşullarda yaşamaya mecbur bırakmak, sağlık hizmetlerinden yararlanmasına engel olarak bedensel zarar vermesine neden olmak gibi eylemler fiziksel şiddettir. Bağırmak, korkutmak, küfür etmek, tehdit etmek, hakaret etmek, ailesi akrabaları, komşuları veya arkadaşları ile görüştürmemek, eve kapatmak, küçük düşürmek, kıskançlık bahanesi ile sürekli kontrol altında tutmak, başka kadınlarla kıyaslamak, kadının nasıl giyineceği konusunda baskı yapmak, kendini geliştirmesine engel olmak, psikolojik şiddettir. Evli olduğu kişi bile olsa, kadını istemediği zamanda ve istemediği biçimlerde cinsel ilişkiye zorlamak (tecavüz), cinsel organlara zarar vermek, çocuk doğurmaya veya kürtaja zorlamak, birinci veya ikinci dereceden yakın akrabaları ile ilişki ve fuhuşa zorlamak, zorla evlendirmek, telefon, mektupla ya da sözlü olarak rahatsızlık verici davranışlarda bulunmak cinsel şiddettir. Para vermemek veya kısıtlı para vermek, ailenin tasarruf ve gelir giderleri konusunda bilgi vermemek, kadının mallarını ve diğer gelirlerini elinden almak, çalışmasına izin vermemek, istemediği işte zorla çalıştırmak, iş hayatını olumsuz etkileyecek kısıtlamalar getirmek, aileyi ilgilendiren ekonomik konularda kadının fikrini almadan tek başına karar vermek gibi eylemler ekonomik şiddettir."
"RESMİ NİKAH OLMADAN DİNİ NİKAH KIYMAK SUÇTUR"
Anayasa Mahkemesi'nin, resmi nikah olmadan imam nikahı kıymanın suç olduğu düzenlemeyi kaldırarak, resmi nikah olmadan dini nikah kıyılabileceğinin önünü açmasına rağmen, dağıtılan broşürlerde, yasal nikah olmadan dini nikah yaptırma, kemik kırma ile cinsel saldırı, tecavüz, kendi çocuğu bile olsa çocuk kaçırmanın, suç olduğu kaydedilerek, "Türk Ceza Kanunu şiddet eylemlerinin ailenin bir parçası olan insanlara yönelik olması halinde cezaların artırılmasını öngörmektedir. Aile içi şiddet çoğu zaman kasten ya da ihmal sonucu yaralamayla sonuçlanır. Bu suç sonucu oluşan kemik kırılması, konuşma-çocuk yapma yeteneği kaybı gibi durumlarda ceza artırılır. Cinsel saldırı (tecavüz) ister evlilik içinde ister evlilik dışında olsun her durumda suçtur Birden çok evlenme, hileli evlenme, yasal nikah olmadan dini nikah yaptırma, çocuklara bakmama, kendi çocuğu bile olsa çocuk kaçırma suçtur. Töre ve namus cinayeti 'Töre saıkıyle kasten öldürme' suçudur ve cezası ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıdır. Azmettiriciler de cezalandırılır. Suça sürüklenen çocuksa azmettiricilerin cezası daha çok arttırılır" ifadelerine yer verildi.

FOTOĞRAFLAR