Cumhurbaşkanı Erdoğan Kanal İstanbul ile ilgili "Dönemimizde 3. köprü yapıldı, açıkladık. Marmaray yapıldı, Osmangazi yapıldı açıklayarak zaten ihalelerini yaptık. Burada yine aynı şekilde yapılacak. Burada 2 önemli faktör var. Bunlardan bir tanesi bu işin planlaması yapılmıştır. Projelendirme çalışmaları tamamlanmıştır. İşin finans noktasına gelince biz yap-işlet-devret ile yapabiliriz. İki, milli bütçe ile yapabiliriz. Benim gönlümün arzu ettiği yap-işlet-devret sistemi ile bunu yapmaktır. Niye kasamızdan bir kuruş para çıkmaz. Yapacağımız anlaşmaya göre de bunu yüklenen firmalar kaynağını kendisi bulur ve bu kanalı yapar.

Bulduk bulduk, bulamadığımız takdirde milli bütçeden bunu yaparız. Milli bütçeden bu iş için Türk müteahhitleri bu işe girer mi girmez mi? İstanbul Havalimanı'na nasıl girdiyseler ben inanıyorum ki buna da girerler. Belki onlar dışarıdan kredi bulurlar. Buldukları bu krediyle bu adımı atarlar. Fakat buradaki asıl sıkıntı şu. Programa gelirken bana bir mesaj atıldı. Mesaj şu: 1. köprünün yapımında maalesef gazetede "Birinci köprünün yapımı İstanbul'un felaketidir" diyor. Bakın aynı zihniyet bunu ikinci köprüde de yaptı. Üçte de yaptı. Marmaray'da bizim Marmaray'ı bitirmemizi geciktiren sebeplerden bir tanesi bu Mimar ve Mühendisler Odası olmuştur.

Önümüzde Boğazımız var. İstanbul Boğazı'nın ne tür sıkıntılar yaşadığını biliyoruz. Biz bu sıkıntıları bir daha yaşamayalım istiyoruz. Bizim boğazımızdan neden 200 bin tonluk petrol gemileri geçsin. Arkadaşlarımız bu konulara pek cesaret etmiyorlar ama ben cesaret ederek söylüyorum. Benim Asya ve Avrupa yakamı tehdit eden bir konuda gereği neyse biz gereğini yaparız. Romen tankeri ile biz bir facia yaşadık. Eğer biz bunlara engel olmazsak yarın daha büyük bir facianın karşımıza gelmeyeceğini kim taahhüt edebilir. Asya ve Avrupa yakasında biz yeniden İstanbul'u çevrecilik ve şehircilik projesi olarak inşa edeceğiz. 1979'da 43 can kaybı var. 100 bin ton Romanya bayraklı tanker 7,5 ay yandı. Bizim derdimiz şu: Boğaz farklılık arz ediyor. Bizim inşaa edeceğimiz yerde ise tedbirleri bütün olumsuzluklara karşı alıyoruz.

Montrö sadece Boğaz'ı bağlar. Burası Monrtö içinde olan bir şey değil. Montrö bir tarihtir. Kanal İstanbul ise bizim kendi imkanlarıımz ile inşa ettiğimiz bir projedir.

Biz bilim adamlarıyla bu konunun çalışmasını yaptık. Çalışmada 7 üniversite var. Ulaştırma Bakanlığımıza ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığımıza bu çalışmalar verildi. Bu çalışmalar bakanlıklarımızda mevcut. 17 yıldır biz sadece İstanbul'u yönetmedik. Türkiye'yi yönettik. Haliç'de yaşadıklarımız ortada. Orada da aynı şeyi yaptılar. Haliç'i hafriyatla dolduralım dediler. Haliç'teki bütün çamuru 9,5 km mesafedeki Alibeyköy'e taşımak suretiyle oradaki taş ocağına doldurdu. Çıkan suyu tekrar Haliç'e deşarj etti. Balık kalmamıştı Haliç'te. Şimdi Haliç'te balık avlanıyor." dedi.