"TAŞ ATAN 3 KİŞİ DİKKATİMİ ÇEKTİ"
"Müdahale akşamı meydanı gören otelden olayları izliyordum. Bazı provokatörler polisi kışkırtmak için taş atıyordu. 3 kişi dikkatimi çekti. Hepsi siyah ve gri giymişti."
Dinlemedi, taş attı 'Uyarmak için meydana indim. O sırada çantalarından taş çıkarıp polise attılar. 'Sen ne yapıyorsun' diye bağırdım. Dinlemedi, yine taş attı. Alandan uzaklaştırmak için müdahale ettim. Vatandaşlar da bana yardımcı oldu.'
Amerikan Haber Ajansı AP'ye çalışan fotoğrafçı Thanassis Stavrakis, Çetin'i böylegörüntüledi. Soysal 'Polis taş atanları zaten kameraya almıştır. İzlenirse ortaya çıkar' dedi.
Soysal o anları şöyle anlattı: "Olaylardan sonra Taksim'e arkadaşlarımla gittim. Bir otelden olayları izliyorduk. Meydanda tansiyon düşmüş ve polisAKM'ye çekilmişti. Ancak bazı provokatörler polisi kışkırtmak için taşatıyordu. Yukarıdan baktığım için böyle ajan-provokatör dediğimiz 3 kişidikkatimi çekti. Bu 3 kişinin ortak özelliği siyah ve gri tonunda dikkat çekmeyecek kıyafet giymiş olmaları, ellerinde herhangi bir pankart bulunmaması bireysel hareket etmeleriydi. Bunlar profesyonelprovokatördü. Oysa normal insanlar bu tip olaylarda arkadaşlarıyla hareket eder."
"UYARMAK İÇİN İNDİM"
"Otelden aşağıya bu kişiyi uyarmak için indim. O sırada tekrar çantasından taş çıkarttı ve attı. 'Sen ne yapıyorsun?' diye bağırdığımda, tekrar çıkartıp taş attı. Bunun üzerine ben de alandan uzaklaştırmak için müdahalede bulundum. Bu sırada alanda ondan rahatsız olan başkaları da müdahale ederek alandan uzaklaştırdı. Bu kişiler siyasi jargonu olmayan, sadece alana polisi provoke etmek için oradaydı. Olaylar zaten kamerayaalınmıştır. İzlenirse ortaya çıkar. Polisin de bu kişi kesinlikle tespit edip deşifre etmesi gerekir."
ÇETİN SOYSAL BASIN AÇIKLAMASI GÖNDERDİ:
Kamuoyuna,
17 gündür süren Gezi Parkı Eylemlerinde kentine, meydanına, yeşiline, ağacına, özgürlüklerine sahip çıkan bunun karşılığında polisiye önlemlerle orantısız güç ile karşı karşıya kalındığı herkes tarafından kabul edilmektedir.
17 gün boyunca duyarlılığım ve sorumluluğum gereği bu haklı mücadelenin yanında oldum ve olmaya da devam edeceğim.
Tüm Türkiye, Gezi Parkı eylemlerinde birbirinden farklı siyasi anlayışların, siyasi görüşlerin uygarca, barışçıl dayanışmasına tanık oluyor ve destek veriyor. Herkes, öncelikle gençlerimiz siyasi görüş körlüğünü esas alarak önemli bir mücadele, müthiş bir dayanışma örneğini gösteriyor.
Gezi Parkı eylemlerinde, uygarca özgürlüklerini ifade etme hakkını kullanan ve yaşamı boyunca hiçbir siyasi aktiviteye katılmamış hatta oy kullanmamış yüzlerce genç ile tanıştım. Hepsini alınlarından öpüyorum
Her haklı özgürlük mücadelesinde olduğu gibi burada da demokratik talepleri için sorumlu bir yurttaşlık bilinci içerisinde kendini ifade etmeye çalışan gençlerin haklı mücadelesine gölge düşüren ve polisin müdahalesine zemin hazırlayan, 70 yaşındaki bir kadının da 11 aylık bebeğin de ve hepimizin de biber gazına ve şiddete maruz kalmasına neden olan toplumun her kesiminin haklı mücadeleye desteğini kazanan bu barışçıl hak arama eylemlerine gölge düşürdüğünden hiç kimsenin şüphesinin olmadığı ajan provokatörler vardır.
Bu büyük hak arama ve barışçıl eylemi gerçekleştiren ve direnen gençlerle birlikte olmaktan onur ve gurur duyuyorum. Demokrasi ve insan hakları mücadelesinde bedel ödeyen gençlerle bedel ödemekten kaçınmadım kaçınmayacağım sonuna kadar onları koruyarak kendimi siper ederek bundan önce nasıl demokratik hak ve özgürlükler mücadelelerinde katkı sunduysam aynı katkıyı sunmaya devam edeceğim.
Masum ve mağdur olan sadece hukuk devletini arayan yurttaşlarımızın, gençlerimizin eylemini hem polise hem protestoculara taş atarak provoke eden ajan provokatörleri engellemeliyiz. Bu gençlerin haklı eylemlerine ve taleplerine sahip çıkarak onları provokasyonlardan korumalıyız.
· Çünkü bu eylem haklıdır,
· Çünkü bu eylem barışçıldır,
· Çünkü bu eylem demokrasi, barış ve özgürlüğe sahip çıkmaktır,
· Çünkü bu eylem gençliğin sesidir, kentlinin sesidir, halkın sesidir,
· Çünkü bu eylem masumdur, bu eylem mağdurdur,
· Çünkü bu eylem her türlü baskıya rağmen direnen gençliğin dayanışma sesidir,
· Hukuk devletini arayanların sesidir,
· Özgür ve barışçıl gençliğin sesidir.
Bu dayanışmacı onurlu mücadelede, 12 Haziran 2013 Çarşamba günü, bazı gazeteci arkadaşların da tanık olduğu emniyet görevlileriyle sohbet ve değerlendirme yaparken taş atma gerekçesiyle sert bir müdahale ile karşı karşıya kaldık. Otele sığındık, kendimizi ve etrafımızdakileri tedavi ederken dışarıda hem polise ve hem protestoculara taş atan provokatörleri tespit ettik. Tüm sözlü uyarılarımıza rağmen taş atmaya devam edilince ani bir refleksle müdahale etme gereğini hissettim. Burada amacıml provokatörü pasifize etmekti. Buradaki barışçıl ve haklı mücadeleyi amacının dışına çıkarmaya çalışanlara karşı bir sorumluluk duygusu ile hareket ettim. Herkesin gerildiği bir ortamda onlarca provokatörün iş başında olduğunu gördük. Gençlerimize bu oyunlara gelmemeleri bu haklı eylemi sabote edenlere karşı sorumluluk duygusu içinde davranarak onları pasifize etmelerini provokatörlerin de acilen tespit edilmeleri ve gerekli işlemlerin yapılmasını ve kamuoyunun bilgilendirilmesini talep ediyorum.
Çetin Soysal
CHP Parti Meclisi Üyesi
23. Dönem İstanbul Milletvekili
