Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, asgari ücrete toplumu enflasyon tahribatından koruyacak en kapsamlı müdahalede bulunacaklarını bildirmiş.
Bakanın “en kapsamlı” sözünü dikkate aldığımızda net 5.500 lira olan asgari ücrete yüzde 50 veya üzerinde zam yapılacağı akla gelen ilk olasılık. Üstelik 2023 yılında gerçekleştirilecek seçimleri de göz önünde bulundurduğumuzda hatırı sayılır oranda artış yolda demektir.
Lakin aynı bakan daha önce “asgari ücrete ilişkin  yazılan söylenen rakamlar gerçekçi değil” demişti. Hatta 9-10 bin lira gibi beklenti içerisine girilmemesi gerektiğini vurgulamıştı. Her iki açıklama irdelendiğinde yaman çelişki olduğu aşikar. Zira önceki açıklama ile ardından geleni arasında göreceli fark var.
Öyle ya bir yanda kamuoyunda konuşulan rakamları “gerçekçi değil” diye niteleyeceksiniz diğer yanda “asgari ücrete toplumu yüksek enflasyondan koruyacak en kapsamlı müdahale yapılacağını” duyuracaksınız.  Tabii ki gönlümüz ikincisinden yana. 
Beklentiler, aralık başında toplanacak Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’nın işaret ettiği gibi emekçiyi enflasyon tahribatından koruyacak yüksek zammı saptaması. Hiç kuşkusuz 10 milyona yakın işçi ücretlerine en az yüzde 50 artış umuyor. Hatta yüzde 60-80 arası zam bekleyenler var. 
Niye olmasın ki! Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) yüzde 80’i aştı. Aralık ayına dek iki aylık enflasyonun daha artması yüksek olasılık. Yüzde 50 zam yansıtıldığında net asgari ücret 7-8 bin lira aralığına yükselir. Açlık sınırının 7.245 lira olduğu ortamda, bu para hiç yüksek sayılmaz. Zira enflasyon ve açlık sınırı yukarıya doğru tırmanıyor.  Hal böyle iken net asgari ücretin 8-10 bin lira aralığında saptanmasını talep etmek gerçek dışılık olamaz. Her gün dar gelirliler aleyhine değişen raf fiyatlarına yetişebilmek için net asgari ücret 10 bin lira olmalı. 
Bakalım Bakan Bilgin’in işaret ettiği gibi “asgari ücrete toplumu yüksek enflasyondan koruyacak en geniş kapsamlı artış” yapılacak mı? Yoksa o sözler hoş seda olarak mı  kalacak?  
Asgari ücretli kadar hayat pahalılığı altında inim inim inleyen milyonlarca işçi, memur, sözleşmeli personel ve emekli, maaş ile aylıklarına satın alma gücünü ve gönenç düzeylerini yükseltecek artış yapılmasını doğal olarak bekliyor. Öyle ya asgari ücretliye hatırı sayılır zam gündemde iken diğer dar ve sabit gelirli kitleden bu hak niye esirgensin.
2023 yılının seçim yılı olmasından ötürü kıt aylıklarla geçinmeye çalışanların tümü yılbaşında oldukça yüksek zam umuyor...