İslam Dini aileye büyük önem verir. Kurulması ve yaşatılması için önemli kurallar koymuştur. Bu kurallara riayet edilerek önce bir erkek ve dişiden oluşan özel adlarıyla karı koca ile aile düzeni kurulur.(4 Nisâ: 1) Yüce Allah bu aileye kız, erkek, hem kız hem erkek, farklı sayılarda çocuklar bağışlayabileceği gibi hiç çocuk vermeyebilir de.(42 Şûrâ: 50) Aile çocukla birlikte yeni görev ve hak unvanlarına erişir. Aile kurucuları karı koca unvanlarına ek olarak ana baba görev ve hak unvanlarına sahip olurlar. Çocukların sayısı arttığında da çocuklar arasında kardeşlik görev ve hak unvanları kazanılır. Allah Teala insanı yaratırken sebepler yaratır. Bu sebeplerden birisi ana babadır. Alemlerin rahman ve rahim olan Rabbi Allah Teala, insanın dünyaya gelmesi, yetiştirilmesi ve hizmetleri için ana babayı sebep kılarken insanı sadece kendisine kulluk etmesi için yaratmıştır.(51 Zariyat: 56) Yüce Allah bu kulluk yolculuğunda insanın Yaratan Rabbine, kendisine, ana babasına, kardeşlerine, eşine, diğer akraba ve komşularına karşı görevlerinin ve haklarının neler olduğunu bildirmiştir.(17 İsra: 23-25) Hakikat şunu göstermektedir ki, hakların tam manasıyla ödenmesi imkansızdır. İnsan haksızlıklar yapıp kusur ve günahlar elde etmektedir. Bu sebeple insan affa, bağışlanmaya ve lütfa muhtaçtır. Dolayısıyla çocuklar ana babasının hakkını da tam olarak ödeyemezler.(Müslim, İtk, 25) Yapılması gerekli olan gayrettir. Onların hakkına saygı göstermektir. Özü doğru olarak, söz ve işte kusur işlememeye dikkat ederek haklarını ödemeye çalışmaktır.
    İnsanı Yaratan Allah, donanımına göre insana sadece kendisine ibadetle kulluk etmesini sonra ana babasına bir hak olarak ihsan etmesini emretmiştir. (17 İsra: 23; 4 Nisâ: 36) Ana babasına ihsan olarak tatlı, güzel ve gönül alıcı sözler söylenmesini, of, öf, puf gibi kötü ve bıkkınlık ifadeleri başta olmak üzere kırıcı ve yaralayıcı sözler söylememesini, kınayıcı ve azarlayıcı sözler sarf etmemesini istemiştir. Onlara merhamet ve alçak gönüllükle hizmet etmeyi, onlar için: "Rabbim!, tıpkı beni küçükken koruyup yetiştirdikleri gibi sen de onlara merhamet et." sözleriyle dua etmesini emretmiştir.(17 İsra: 23-24) Ana babaya ihsan ve iyilik görevinin sınırları içine dinen doğru olan isteklerine itaat etmek de vardır. Ancak dinen yapılması yasaklanmış bir istekte bulunma hakları yoktur. Çocuklar onların inanç, ibadet, ahlak konularında özde, sözde ve davranışta doğru olmayan isteklerine itaat etmezler.(29 Ankebût: 8; 31 Lokmân: 15; Buhârî, Mevâkît 5) Ana babaya itaat edilmesi gereken durumlarda isyan etmek, iyilik yerine kötülük yapmak büyük günahlardan birisi olarak bildirilmiştir.(Müslim, Îmân 143) Peygamberimiz Hz. Muhammed, insanlar içinde iyilik yapılmaya en hak sahibi olanın öncelikle anneler, sonra da babalar olduğunu bildirmiştir.(Buhârî, Edeb, 2; Müslim, Birr, 1-2) Çocuklar dünya işlerinde ana babalarına yardımcı olmalıdır. Kazançlarında ana babalarının nafaka hakkı olduklarını bilmelidir.
    Ana babanın çocuklarından hak ettikleri en önemli haklardan biri de şükür, teşekkürdür.(31 Lokmân: 15) Bu teşekkür görevi çocuklar tarafından öz, söz, davranış bütünlüğü içerisinde ifa edilmelidir. Bu bir vefa işidir. Onlar güçleri yeterken evlatları için bütün sıkıntıları üstlenirler. Çocuklar da onların hizmetlerini hem onları hem de ekram olan Allah’ı razı edecek şekilde yapmalıdırlar. Çünkü Rabbin rızası ana babanın rızasına, gadabı da ana babanın gadabına endekslenmiştir.(Tirmizî, Birr, 3) Tabiki ana baba evlatların cennet vesilesidir. Cennete gitmek isteyen çocuk, ana babasına hizmet etmelidir. Çünkü, Cennet onların ayakları altındadır.(Müslim, Birr, 9-10; Nesâî, Cihad, 6)
    Çocukların ana babalarına karşı görevlerinden birisi de duadır. Yaşarken ve öldükten sonra yapılan dualar önemlidir. Amel defterinin sevap yazılmaya devam ettiği alanlardan biri evladın yaptığı dualar, diğeri de evlatların onlar adına yapacakları her türlü sadakalardır. (Müslim, Vasiyyet 14) Namazların her farz oturuşlarında, her hatim okuyuşunda, her dua halinde: “Rabbimiz bizi, ana babamızı ve bütün mü’minleri hesap gününde bağışla.” duasını yapar. Uzakta yaşamak zorunda olan evlatlar imkanlar dahilinde yaşayan ana babalarını ziyaret etmeli, öldükten sonra da kabirlerini ziyaret etmelidir. Çocuklar sevabını ana babalarına bağışlamak adına hac, umre, kurban, oruç, sadaka, cami, çeşme, su kuyusu gibi sevap getirecek işleri yapabilir. Bunları ana babaları yaşarlarken de ölmelerinden sonra da yapabilir.
    Çocukların ana babalarına karşı görevlerini kısaca özetlemeye çalıştım. İşin özeti ana babayı saymak ve sevmektir. Onların din, akıl, örf ölçülerinde doğruluğunda şüphe olmayan haklarını tanımaktır. Bu haklarını vazife şuuru içinde vermektir. Bunun karşılığında dünyada iyiliğe, ahirette de iyiliğe ermektir. Dünyada mutlu aileye, ahirette mutlu aile yurdu cennete kavuşmaktır.
    Ana babalarınız cennetiniz, Evlatlarınız göz aydınlığınız olsun. Kalın Sağlıcakla.
                                                                                                                                         Faruk ANA
Asarcık Müftüsü