Adıyaman’ın Sincik ilçesine bağlı Şahkulu köyünde ikamet eden zihinsel ve fiziksel engelli Hacı Yücetaş, icra şoku yaşadı.
Zihinsel ve fiziksel engelli olduğu belirtilen Hacı Yücetaş, dolandırıcıların kurbanı oldu. Kimlik bilgileri ele geçirilen engelli vatandaşa, 100 bin TL’lik icra geldi.
Şahkulu Köyünde ikamet eden Aziz Yücetaş, zihinsel ve fiziksel engelli 3 çocuğundan biri olan Hacı Yücetaş’ın dolandırılmasıyla ilgili yetkililerden yardım bekliyor.
Aziz Yücetaş, yaklaşık 7 yıl önce oğlu Hacı Yücetaş’a engelli raporu almak için Adıyaman Devlet Hastanesi’ne gittiklerinde dolandırıldıklarını iddia ederek, başlarından geçen olayı şu şekilde anlattı:
"7 yıl önce Adıyaman Devlet Hastanesi’ne rapor için gitmiştik, bizi Malatya Araştırma Hastanesi’ne sevk ettiler. Aracımız olmadığını yetkililere söylediğimde, bize ambulans tahsis ettiler. Ben ambulans için dışarı çıktığım esnada üzerinde beyaz elbiseler olan bir adam oğlumun yanına gelmiş. Kendisine ’kimliğini ver, bu kağıdı da imzala senin raporunu vereyim’ demiş. Oğlumun kimliğini almış ve boş bir kağıda imza attırmış. Malatya Araştırma Hastanesi’ne gittiğimizde oğlum Hacı’nın kimliğini kaybettiğini öğrendim. Ancak nerede kaybettiğini ya da kime verdiğini öğrenemedim. Emniyete giderek durumu bildirdim ancak, gazeteye ilan vermeyi ihmal ettim. Çocuklarıma özürlü maaşı çıkarmak için müracaatta bulunmuştum, yaklaşık 5-6 ay sonra bana bir yazı geldi. Çocuklarımdan Selahattin’in maaşı çıkmıştı ancak Hacı’nınki iptal edilmişti. Bana gönderilen yazıda Hacı Yücetaş’ın Bağkur’lu olduğu yazıyordu. Bu yazı geldikten birkaç ay sonra posta yolu ile bize bir haciz kağıdı geldi. Konya Akşehir’de beyaz eşya dükkanı olduğu söyleniyordu. Borcundan dolayı haciz gelmişti. Oğlumun bırakın dükkanının olmasını, kendi ihtiyaçlarını karşılayamayacak derecede özürlüdür. Durumu Kahta Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirdim. 6 yıldır mahkeme devam ediyor. Üç defa oğlum Hacı ile birlikte ifadeye gittik, mahkemeden henüz bir sonuç alamadık. Daha sonra Konya Akşehir’e mahkemeye çağırdılar, oğlumla birlikte gittik. Oğlumu icraya veren kişiler, ’Bizi dolandıran adam bu değil’ dediler. Bizden alacakları olmadığını ama icrayı da kaldıramayacaklarını söylediler. Daha sonra bize borç faturaları, icra kağıtları gelmeye devam etti. Geçen süre zarfında bir GSM operatöründen yaklaşık 70 tane fatura geldi. Bu faturaların her biri 500 TL’nin üzerindeydi. Faturaların tamamını savcılığa verdim, bunların dışında 3’ü İzmir’den, 1’i Ankara’dan, 1’i de İstanbul’dan olmak üzere 5 tane de icra kağıdı geldi. Borcumuzu ödemememiz halinde oğlumun hapse gireceği söyleniyor. Ben buradan yetkililere sesleniyorum. Bu duruma bir çözüm bulsunlar. Oğlum özürlü ancak özürlü maaşı alamıyor. Bu işin bir an önce çözülmesini istiyorum. Devlet bir çözüm bulamazsa biz nasıl buluruz" dedi.