Acıbadem Eskişehir Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Dr. İhsan Oruk, Dr. Raif Orhan ve Dr. Yalım Uçtum, Mürüvvet Börü isimli hastanın safra kesesi ve safra yollarındaki 14 taşı, kapalı yöntemle çıkarttı.
87 yaşındaki Mürüvvet Börü, şiddetli karın ağrısı, ateş ve kusma gibi şikâyetlerle hastaneye gitti. Yapılan tetkiklerde safra kesesinde taş olduğu ortaya çıktı. Bu taşlar safra yollarını tıkamış ve sarılık oluşumuna neden olmuştu. Eskişehirli Mürüvvet Börü’nün safra kesesi ve safra yollarındaki 14 taş laparoskopik cerrahiyle çıkartıldı.
TAŞLAR 1,5 SANTİMDİ
Mürüvvet Börü 87 yıl boyunca sağlıklı bir hayat sürdü. Bir süre önce başlayan şiddetli karın ağrısı, ateş ve kusma sorunları hayatı boyunca yaşadığı en ciddi sorunlardı. Yapılan tetkiklerde Börü’nün safra yollarında çok sayıda taş olduğu ve bu taşların tıkanmayla birlikte sarılık oluşturduğu ortaya çıktı. Genellikle bu tip vakalarda ERCP denilen taş kırma yöntemi tercih ediliyordu. Ancak taşlar yaklaşık 1,5 santim ve çok sayıda olduğu için ameliyat kararı alındı.
3 GÜN SONRA TABURCU OLDU
Ameliyat, Acıbadem Eskişehir Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Dr. İhsan Oruk, Dr. Raif Orhan ve Dr. Yalım Uçtum tarafından kapalı yöntemle yapıldı. Yaklaşık 1,5 saat süren operasyonla Mürüvvet Börü’nün safra yollarından irili ufaklı 14 taş çıkartıldı. Ayrıca ameliyat sırasında hastanın safra kesesi de alındı. Ameliyat kapalı yöntemle yapıldığı için 87 yaşındaki Mürüvvet Börü çok kısa sürede ayağa kalktı. Operasyondan sadece 3 gün sonra ise hastaneden taburcu oldu.
YENİDEN SAĞLIĞINA KAVUŞTU
15- 20 gün boyunca taşların safra yollarını tıkaması nedeniyle sıkıntılı anlar yaşayan Börü, sağlığına yeniden kavuşmanın mutluluğunu yaşıyor. Operasyonu gerçekleştiren Acıbadem Eskişehir Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Yalım Uçtum, “Hastamızın yaşı nedeniyle bu ameliyatın açık yöntemle yapılması büyük risk teşkil edebilirdi. Bu nedenle operasyonu kapalı olarak gerçekleştirdik. Hastamız gibi ileri yaş hastalarda, laparoskopik yöntemle yapılan büyük ameliyatlar sonrası, hastalarda batın kesisi olmaması nedeniyle hem risk minimize edilmiş oluyor hem de erken dönemde normal yaşama dönüş sağlanıyor” diye konuştu.