Bem Bir Sen Genel Başkan Yardımcısı Medeni Sevinç, Kürt kökenli bir vatandaş olarak çözüm sürecine gönülden destek verdiğini ve bu ülkeyi talan etmek isteyenlere asla müsaade etmeyeceklerini söyledi.
Manisa Öğretmenevinde gerçekleştirilen kısa adı Bem-Bir-Sen olan Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası Manisa Şubesi 4. Olağan Genel Kuruluna katılan sendikanın Genel Başkan Yardımcısı Medeni Sevinç, çözüm sürecinin çok önemli olduğunu vurguladı.
“Diğerini değil, kendimiz empati kurarak, kardeşlerimizin yerine kendimizi koyarak bu ülkenin sorunlarını çözmek lazım” diyen Sevinç, “Bundan dolayı ben çözüm sürecine gönülden katılıyorum. Ben Vanlıyım. Bayramda evimdeydim Van’daydım. Çocuklarımı ailemi ziyaret ettim. Bizi tamamıyla inanan insanları kuşatma altına aldılar. Evlerimizi dükkanlarımızı, işyerlerimizi tarumar ettiler. Ne için? Milletin birliğini beraberliğini, kardeşliğini ve özde ümmet bilincini taşıdığımızdan dolayı. Ama pes etmedik, dik durduk. Kardeşlerimizi şehit ettiler, katlettiler. Bununla da doymadılar binadan attıktan sonra yaktılar. Yaktıktan sonra da kardeşlerimizin cenazelerini araçlarıyla çiğnediler. Tek sebebi vardı. Bu insanlar gönülden ‘La İlahe İllallah’a inanmış insanlardı. Bu milletin birliğine beraberliğine kardeşliğine gönülden bağlı insanlardı. Ben Kürt kökenli bir kardeşinizim ama asla ırkçı değilim. Biz bunlara pes etmeyeceğiz. Yalnız hükümetimizden ve siyasilerimizden beklentilerimiz var. Bu çözüm süreci bozulmasın diye bölgeyi bunlara bıraktılar. Maalesef çok kötü neticeler aldık ama hamdolsun şimdi her şey yolunda yürümeye başladı. Buna rağmen 76 milyonun kardeşliğini beraberliğini sağlıyoruz. Bunların arkasında Gezi’de nasıl 11 ülkenin elinin olduğunu teyit ettiler. Gezi’nin ardından 17 Aralık olayları ve Kobani olayları bu provokelerin bir bütünüdür” dedi.
Unutulmaması gereken bir şeyin olduğunun altını çizen Sevinç, şöyle devam etti:
“Unutmamamız gereken bir şey var. Millet artık kendi mihmanında. Bugün Memur Sen bu alanda caydırıcı bir güç olmuştur. Hamdolsun 800 binlerdeyiz. Bugün Türkiye’nin en büyük STK’sı Memur-Sen’dir. Eğer sizler duyarlılık göstermezseniz bu başıboşlar bu ülkeyi talan etmeye kalkacaklar. Memur-Sen ortaya çıkınca bunların balonları sönüverdi. Gezi olayları devam ederken, DİSK ve KESK bir milyon insanı sokağa sürükleyip güya millete ders vereceklerini takdir ettiler. Ama kendi basınlarında KESK de 100 kişi toplayamadı DİSK de. Niçin? Çünkü millet bunların foyasını gördü. Daha da güçlü STK’lar oluşturmamız lazım. Halen bu insanların arkasında bizim kardeşlerimiz var. Biz duyarlılık gösterip bu milletin belli bir alandaki ideolojik saplantıları dışındaki insanların tümünü kendi yanımıza alıp birlikte yürümeye söz vermemiz lazım. Onun için daha güçlü Memur-Sen daha güçlü STK’lar oluşturmamız lazım. Hamdolsun yerel yönetimler hizmet kolunda 110 bin sendikaya üye olabilecek kişinin 67 bini Bem Bir Sen üyesi. Bütün sendikaların toplamından 17 bin üye de fazlayız. Ama bu yetmiyor. Biz 110 binin 100 binini de hedef almalıyız. Çünkü yeryüzündeki bütün talanların altında bu milletin yeniden Osmanlı ruhunu diriltmesinden ürktükleri için İngiliz planları nasıl daha devam ediyorsa bugün de devam ettirmek istiyorlar. Siyonist İsrail Yahudi’si Mescid-i Aksa’yı işgal ettiler. Oradaki Müslümanları dövdüler. Hakaretler edip bir sürü sıkıntılar yaptılar. Onlar bilsinler ki neye mal olursa olsun tanklar ve panzerler üzerimizi çiğneseler, bütün benliğimiz iliklerimiz yerle bir olsa biz bu milletin değerlerini Aksa’yı asla unutmayacağız ve asla Siyonistlere teslim etmeyeceğiz. Onun için diyorum ki biz dik duracağız, bir olacağız, beraber olacağız. İnşallah yerelde kamu çalışanlarının haklarını evrensel standartlara ulaştırmaya, milletin yanında yer alarak sosyal sorumluluğumuzu da yerine getirmeye söz vermişiz. Sonuna kadar da devam edeceğiz.”