Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. O. Oğuz Erdinç, “8. Dünya Uyku Günü” dolayısıyla bir açıklama yaptı.
Erdinç açıklamasında, Uyku Tıbbı’nın dünyada 1980’lerin sonlarına doğru, ülkemizde ise Türk Uyku Tıbbı Derneği’nin 1992 yılında kurulduğunu belirtti. Türk Uyku Tıbbı’nın kurulduğu 1992 yılından itibaren farklı bir disiplin olarak resmen çalışmalarına başladığını savunan Erdinç, "ESOGÜ Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı’nda yıllardan beri çalışmakta olan “Uyku ve Uyku Bozuklukları Merkezi” uyku bozukluğu bulunan kişilere yardımcı olmaktadır. Merkezimiz 2013 yılında Türk Uyku Tıbbı Derneği (TUTD) tarafından 2. kez akredite edilmiş ve ülkemizdeki sayılı “Eğitim Veren Uyku Tıbbı Merkezleri” statüsüne alınmıştır. Eskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesi ve çok yakın zamanda hizmete giren Eskişehir Devlet Hastanesi Uyku Merkezleri’ndeki çalışmalar, ESOGÜ’deki eğitim merkezimizde eğitimini tamamlamış pek çok hekim arkadaşımız tarafından yürütülmektedir. Yine merkezimizde eğitim alıp çalışmalarını Kütahya, Konya, İzmit’te sürdüren meslektaşlarım da bulunmaktadır. Dünya Uyku Günü her yıl Dünya Uyku Tıbbı Derneği tarafından, bu konuda farkındalığın artmasına katkı sağlamak amacıyla kutlanmaktadır" ifadelerini kullandı.
"DÜNYA UYKU GÜNÜ GİDEREK ÖNEM KAZANIYOR"
Dünya Uyku Günü’nün gideren önem kazandığını anlatan Prof. Dr. O. Oğuz Erdinç, bu günün amacına ulaştığını aktararak, şöyle devam etti:
"Dünya Uyku Günü giderek önem kazanmakta, amacına ulaşmakta ve tüm dünyada önemi yaygın olarak vurgulanmaktadır. Bu yıl kutlanan 8. Dünya Uyku Günü’nün sloganı, “Sağlıklı Uyuyun, Sağlık ve Huzura Ulaşın” olarak kabul edilmiştir. Bu özel gün için vurgulamam gereken başlıklar şunlardır: Uyku sırasında düzenli nefes alıp verme rahat uyuma ve sağlığı sürdürebilmemiz için çok önemlidir. Bu esnada solunum kesilmeleri olabilir. Bunlar apne olarak adlandırılır. Oldukça sık rastlanan bu durum erkeklerde yüzde 22, kadınlarda yüzde 2 oranında görülmektedir. İyi dinlenme uyuma ortamı ile ilgilidir. Uyku sıcaklık, gürültü, parlak ışık, yatağın rahatsızlığı ve elektronik cihazlar gibi dikkat dağıtıcı faktörlerle olumsuz şekilde etkilenmektedir. Dinlendirici rüyalar görme de uykunun sağlıklı olması için gerekli şartlardandır. Rüyaların tekrarlayıcı bir şekilde korkunç, agresif olması sağlığımızı fiziksel ve ruhsal yönlerden bozabilir. Bunlar arasında en çok depresyonla karşılaşmaktayız. Depresyonu anksiyete bozuklukları izlemektedir. Ben de bir üyesi olarak Dünya Uyku Tıbbı Derneği (World Association of Sleep Medicine)’nin bu özel gün için hazırladığı bildiriyi paylaşırken herkese güzel ve sağlıklı uykular dilerim."