Kütahya Kamu Hastaneleri Birliği ve DPÜ Kütahya Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından ’Safra Kesesi Taşları ve Cerrahisi’ konulu konferans düzenlendi.
Konferansa Kütahya Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Vekili Dr. Sabahattin Altıntaş, “Hastanelerimizde hastalarımıza yaptığımız ayaktan poliklinik ve yatarak tedavi, ameliyatlar vb. Hizmetleri yaparken, bir taraftan da halkımızı, özellikle sağlık konularında bilgilendirilmeye çalışıyoruz. Bu konferansların amacı, sağlık konusunda halkımıza bilgiler aktarmak, hastalıklardan korunma ve hastalıklarda nelere dikkat edilmesi gerektiğini, hastalıkların seyrinde neler olacağı konusunda bilgiler aktarmaktır” dedi.
Safra Kesesi Taşları ve Cerrahisi Konferansını gerçekleştiren DPÜ Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Osman Koçak, “Safra Kesesi karaciğerde oluşan safranın depolandığı bir organ olup özellikle yağlı yiyecekler yenildiğinde bağırsaklarda yiyeceklerin kolay parçalanması ve emiliminin sağlanması için özel bir refleksle safra kesesinin kasılarak safranın salgılanmasını sağlar. Bir insanda günlük 700 santimetreküp safra salgılar.
Yağda eriyen A,D,E,K vitaminlerinin vücuda (kana) kazandırılması safra ile olmaktadır. Safra Kanalının tıkanması sonucunda bu vitaminlerde eksiklikler görülür ve en önemli eksiklik ise K vitamini eksikliğidir. Bu hastalarda vitamin desteği yapılmaktadır" diye konuştu.
Safra taşlarının nasıl oluştuğunu da anlatan Koçak “ safranın içinde Kolesterol, Safra Pigmentleri ve safra tuzları denge halinde bulunur. Fazla kolesterol fazla bilirubin, safra kesesi tembel olanların safra kesesinin tam boşalmamasından dolayı taş oluşmaktadır. Risk grubunda erkeklere oranla kadınlarda 3kat fazla, 40 yaşın üstünde olanlar , obez ve fazla kilolu kişiler, hamileler, kolesterol oranı yüksek, yağlı yiyecekleri fazla tüketenlerde ve diyabet hastaları bulunmaktadır.
Safra Kesesi Taşlarının yüzde 50’si sessiz taşlardır. Herhangi bir belirtisi vermez, tesadüfen herhangi bir başka rahatsızlığın muayenesinde ortaya çıkar. Geri kalan ise hafif sindirim bozuklukları olan şişkinlik , yemeklerden sonra ağrı bulantı kusma yumurta ve yağlı yiyeceklerden sonra şiddetli ağrı şeklinde belirti verir. İlerleyen dönemlerde safra taşları safra kanalını tıkar ve sarılık oluşur, ilk defa gözün beyaz kısmında oluşur, idrarın sarı renk ve dışkının beyaz renk olması halinde belirti verir.Muayene, ultrason , MR ve tomografi çekilerek teşhis konulabilir.Safra Kesesi tedavisi ise Safra Kesesinin fonksiyonu bozulduğu için Safra Kesesi ameliyatıdır. Kapalı veya açık bir şekilde yapılan ameliyat ile Safra Kesesi tamamen alınmaktadır. Hiç bir yerde de safra kesesinin içi açılıp taşların alınması gibi bir ameliyat yapılmamaktadır. Safra Kesesi alındıktan sonra Safra 2-3 ay gibi kısa bir zaman içerisinde düzenli olarak karaciğerden direk bağırsağa salgılanmaya başlar. Safra Kesesinin alınması vücutta herhangi bir değişikliğe sebep olmamaktadır, kısa bir zamandan sonra normal hayat yaşantısına devam edilebilir" ifadelerini kullandı.
Soru ve cevaplardan sonra Genel Sekreter Vekili Dr. Sabahattin Altıntaş, Dr. Koçak’a teşekkür belgesi takdim etti.(EFE)