Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Cengiz Şen, halk arasında ‘İnce hastalık’ olarak da bilinen veremin dünyada her yıl 2 milyon insanın hayatını kaybetmesine neden olduğunu belirterek, "Dünyada 2 milyar insan verem mikrobu taşıyor" dedi.
Şen, yaptığı açıklamada, verem (tüberküloz) hastalığını yapan bir bakteri olduğunu belirterek, "Bu mikrobu 24 Mart 1882’de Robert Koch keşfetmiştir. Özellikle solunum yolu ile bulaşan bir mikroptur ve dünya nüfusunun üçte birinde, yaklaşık 2 milyar insanda bu mikrop bulunmaktadır. Mikrobun vücutta bulunması hastalık anlamına gelmez. Taşıyıcıların ancak yüzde 10’unda hastalık meydana gelir. Hastalığın oluşabilmesi için mikrobun çoğalmaya başlaması gerekir" diye konuştu.
Şen, her yıl 8 milyon insanın verem hastalığına yakalandığına dikkat çekerek şunları kaydetti:
"Özellikle vücut savunma sistemi zayıflamış kişilerde bu daha kolay gerçekleşir. Uyuşturucu madde kullanımı, sigara ve alkol tüketimi, d vitamini eksikliği, kilonun düşük olması, silika tozlarına maruz kalmak, kanser, şeker hastalığı, kronik böbrek hastalığı, çölyak hastalığı, AIDS, kortizon kullanımı, organ nakli ve tüberküloz hastası ile yakın ve uzun süreli temas hastalık gelişimini kolaylaştırmaktadır. Dünyada yılda 8 milyon, (ülkemizde de yaklaşık 20 bin) yeni tüberküloz hastası ortaya çıkarken, 2 milyon insan da tüberküloz nedeniyle hayatını kaybetmektedir."
2 haftadan fazla uzun süre öksürüğün tehlikeli olduğunu anlatan Şen, "Öksürük, balgam çıkarma, kan tükürme, kilo kaybı, gece terlemesi ve halsizlik verem hastalığının en sık görülen belirtilerindendir. Özellikle öksürük yakınmasının antibiyotik ve diğer tedavilere rağmen 2 haftadan uzun sürmesi dikkate alınmalıdır. En sık akciğerler tutulmakla birlikte diğer organlarımızda da (örneğin kemik, bağırsak, ses telleri vb) tüberküloz gelişebilmektedir. Akciğer tüberkülozunda kesin tanı için en geçerli yöntem balgam incelemesinde mikrobun saptanmasıdır. Balgam çıkaramayan hastalarda balgam çıkarmayı kolaylaştıracak ilaç ve yöntemler denenebilir; Bronkoskopi adı verilen endoskopik inceleme ile balgam örneği alınması gerekebilir" dedi.
Veremin tedavi edilebilen ancak tedavisi uzun süren bir hastalık olduğunun altını çizen Şen şöyle devam etti:
"Tüberküloz tedavi edilebilen bir hastalıktır. Tedavi süresi 6 aydır. Bazı durumlarda bu sürenin uzatılması gerekebilir. İlk iki ay 4 farklı antibiyotik kullanılırken son 4 ay iki antibiyotik ile devam edilir. Genellikle tedavinin 15. gününden itibaren hastalar kendilerini daha iyi hissederler ve bulaştırıcılık ciddi oranda ortadan kalkar. Bu dönemde tedavinin ’nasıl olsa kendimi daha iyi hissediyorum’ düşüncesiyle erken kesilmesi hastalığın ilerlemesi ve ilaç direnci gelişmesi gibi çok ciddi sorunlara yol açabilir. Dirençli tüberkülozun tedavisi hem daha uzundur, maliyeti yüksektir hem de başarı oranı çok daha düşüktür. Tüberkülozdan korunmak için alınması gereken en önemli önlem bulaştırıcı hasta bireylerin düzgün tedavi edilmesinin sağlamasıdır. BCG aşısı tüberküloz menenjit gibi tüberkülozun tehlikeli formlarından koruyucu etki gösterir. Kişinin uykusuna ve beslenmesine özen göstermesi, stresle mücadele etmesi önemlidir. Güneş ışığı da ortamdaki verem mikroplarının ölmesine neden olmaktadır."