Son günlerde
fiyat artışlarıyla
yükselen
"geçinemiyoruz"
seslerine
rağmen
alışveriş merkezlerindeki
yoğunluk,
yaman bir çelişkiyi ortaya koyuyor...
Sadece AVM'ler değil, 
Ramazan öncesinde
yeme-içme yerleri ile
30-40 liraya çay
satılan birçok kafe de
öyleydi...
Kimilerine göre bunun nedeni,
vatandaşın tasarruf yapmaktan
vazgeçmesiydi...
Çünkü, biriktirerek 
sahip olacağı
bir ev ya da otomobil yoktu...
Ancak, bu kalabalıklara
bakarak,
"Memlekette
fakirlik var mı?"

diyen de
yok değildi...
Ne var ki, onların iddiası
fıkrada olduğu gibi,
"Buradan bakınca, öyle görünüyor"
ifadesini hatırlattı, elbette...
Oysa bu kalabalıkların dışında da
her istediğine kolayca 
ulaşabilen
bir "Mutlu azınlık" vardı...
Kimsenin inkar edemeyeceği
bir ortamın içinde
emekliler
perişan,
asgari ücretle
geçinenler
borç-harç
ayakta kalmaya
çalışıyor...
Küçük esnaf, sattığı malı
enflasyon yüzünden
aynı paraya yeniden rafa koyamıyor...
Üreticilerin bir kısmı
fide, gübre ve ilaçtaki zamlar nedeniyle
bahçesini terk etmiş; bazılarının ürünü de 
tekel konumundaki
firmalar tarafından
aylar öncesinden ucuza kapatılmıştı!..
Bu arada, küçük
tasarrufu olanlar da
parasının değerini koruyabilmek için
altın mı alsam, dövize mi yatırsam diye
kara kara düşünüyor...
Ayrıca, büyük yatırımların altına imza atıp borçlanan
insanlar da
piyasalardaki belirsizlikler
yüzünden
endişe içinde
bekliyor...
Böylesi bir tablo varken;
seçim sonrasına ilişkin
felaket çığlıklarına
çanak tutarcasına
açıklamalarda bulunan
etkili ve yetkili
kimseler,
toplum psikolojisini
hepten bozuyor...
Oysa piyasanın "güven" verici
söylemlere ihtiyacı var...
2008'de dünyayı saran ekonomik krizin;
sürekli olarak topluma güven aşılayan
sözler sayesinde
"teğet" geçmesini sağlayan
Cumhurbaşkanı Erdoğan
değil miydi?..
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu durumda da
Hanibal'ın dediği gibi
"Ya bir yol bulacak
ya da bir yol açacak"
...
Bana göre;
emekliler başta olmak üzere
dar gelirli insanların
sıkıntısını biraz çözmenin yanı
sıra,
piyasalara
daha çok "güven" sağlayacak
söylemlere ihtiyaç var...
Ve Erdoğan'ın,
bazı hükümet üyelerinin
"Para yok" gibi söylemlerle
milleti telaşa sürüklemesine
izin vermemesi gerekecek...
Çünkü, böylesine "kırılgan"
piyasalarda,
bu tür söylemler,
"serseri mayın" gibi
tesadüfen de olsa
doğru hamlelere
çarparsa;
tahribatın
etkisi, o mutlu azınlığı
da vurur ve
sıkıntı büyür!..
Eskiler,
"Şüyuu vukuundan beter"
derdi...
Yani, bir şeyin dedikodusunun yapılması
gerçekleşmesinden daha kötüdür...
O yüzden 
herkesin sorumluluk duygusu içinde davranması gerekir...

*               *                 *

Dünya tarihinde eşine
rastlanmayan
bir büyük zaferi, 109 yıl önce
kazanarak;
"Çanakkale'yi geçilmez" yapan
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta
olmak üzere Seyid Onbaşı gibi
kalplerimizde
yaşayan tüm kahramanlarımızın ruhları şad olsun!..