Yeni yıla umutla girmek…

Abone Ol


2025 yılı ülkemiz ve yurttaş için zor bir yıl oldu. Dar ve sabit gelirli milyonlar yine ekonomik cenderenin altında kaldı, maaş, aylık ve ücretlerinde yapılan yetersiz zamlardan ötürü daha da yoksullaştı.
Uğurladığımız 2025 yılı emekçi ve emekli için hiç iyi geçmedi, yüzleri gülmedi. Hayat pahalılığı ve satın alma güçlerini eriten enflasyon altında ezildikçe ezildi garibanlar. Yeni yılda da onlara umut görünmüyor. Asgari ücrete yapılan yüzde 27’lik artışın ardından emekli, dul ve yetimi de düşük zam bekliyor. 5 Ocak Pazartesi günü açıklanacak TÜİK’in TÜFE oranı ile aylıklara yapılacak zam oranı belli olacak. Beklentiler yüzde 12-13 arasında. Ne kadar da yüksek artış değil mi? Hangi dertlerine ilaç olabilir ki böylesine komik artış.
Mutfağı ve cebi vuran, insanları bezdiren hayat pahalılığı karşısında aylık ve maaşlara yüzde 100 zam yapılsa bile bu koşullarda dar gelirlinin soluklanması olanaksız. Zira “enflasyonla mücadele” adı altında sürdürülen ekonomik programın hiçbir yararını göremedi milyonlarca dar ve sabit gelirli. Umut 2026 yılında imiş. Geçen yıl başlarında da aynı söz tekrarlanıyordu. 2027 yılında yapılacak olası seçim dolayısı ile kesenin ağzı açılacak, işçiye, memura ve emekliye bolca dağıtılacakmış. O vakte kadar ne yapacak bu insanlar.
2025 yılında sabit gelirlinin belini büken kötü ekonomik tablonun 2026 yılında savuşturulması en büyük dileğimiz. Milyonların mutlu olabilmesi, maddi sorunlar yaşamadan gönüllerince hayat sürmeleri, gönenç düzeylerinin yükseltilebilmesi yüksek enflasyondan arınmış, hayat pahalılığı önlenmiş güçlü ekonomi ile olası. Lakin göstergeler 2026 yılında da sıkı para politikasının süreceği yönünde. Yani önümüzdeki yılda da emekli ve emekçiye enflasyon zammının dışında iyileştirme yok gibi. Hiç olmazsa emekliyi rahatlatacak düzenlemeler hayat geçirilmeli . Zira ekonomik sorunlarla en çok boğuşan, ezilen onlar. Kış ayazında otobüs terminallerinde, ucuz otel odalarında konaklamaları emekliye yapılan utanılası büyük haksızlık.
Tuzu kuru olanların dışında kalan, milyonlarca dar ve sabit gelirli yeni yılı yine evlerinde karşılayacak. Sürekli artan temel gıda ürünleri ile cüzdan boşaltan kuru yemiş fiyatlarından ötürü evde de olsa ağız tadıyla yılbaşını kutlamak oldukça pahalı. Yeni yılı evde aile, yakınlarla ve dostlarla karşılamak için kurulacak yılbaşı sofrasının faturası kabarık . Yeni yılı evde karşılamanın maliyeti en düşük 5 bin TL’’den başlıyor. Sofraya konulacak gıda ürünleri ve kuru yemişlerin çeşidine göre bu tutar artıyor. Gönlünce yiyip içilecek masa kurmanın maliyeti geçen yıla göre yüzde 200’ye yakın arttı. Bu koşullarda emekçi ve emekli evlerinde mütevazı yılbaşı sofrası kurmakta bile zorlanacak. Dışarıda kutlamayı unutan dar gelirliler için en ideali yine televizyon başında yeni yılı karşılamak .Önceki yıllarda “pijama, terlik ve televizyon” üçlemesinden oluşan PTT tanımı vardı. O üçleme ekonomik sorunlar dolayısı ile son yıllarda öne çıktı ücret, aylık ve maaşla geçinenler için.
Garibanlar için eğlence mekanlarında, lüks otellerde yılbaşını karşılamak olanaksız. Ünlü sanatçıların milyonlarca TL alarak sahneye çıktığı lüks otellere gidebilmek hayal. Oraya ancak sürdürülen ekonomi politika sayesinde parasını katlayan tuzu kuru bir avuç azınlık gidebiliyor. Milli gelir dağılımındaki derin eşitsizlik zaten her şeyi ortaya koyuyor. Fazla söze gerek yok.

Yeni yılda her şeyin gönlünüzce olmasını, dar ve sabit gelirlinin ekonomik durumlarının iyileşmesini, istediğini alabilmesini dilerim .Her şeye karşın yeni yıl yeni umutlar taşır. Umarım milyonların beklentileri karşılanır. Ülkemize ve ulusumuza başarılar getirsin yeni yıl. Güle güle 2025 hoş geldin 2026.