Samsun'da,
Ramazan ayında
özellikle iftar vakitlerinde
trafikteki
tartışmaların
kavgaya dönüşmesiyle
yaşanan acı olaylar,
hala hafızalarda...
Yol verme,
iftara yetişmek için
ters yola girme
ve park sorunları yüzünden
çıkan kavgalar sonucunda,
tabanca kurşunu ve bıçak
darbeleriyle
yaralanan ve ölen
insanlar olmuştu...
Maddi hasarlı kazaları
saymıyorum bile...
"Samsun Emniyet Müdürlüğü
Trafik Denetleme 
Şube Müdürlüğü,
gerekli önlemi almıyor mu?"

demek haksızlık olur...
Çünkü, herkes biliyor ki,
o trafik polisleri
ulaşımı
rahatlatmadan
oruçlarını bile açmıyor...
Kaç kere
gördüm,
görev yerlerinde
ezan okunduktan sonra
bir şeyler atıştırdıklarını...
Meselenin özü,
sürücülerde...
Ramazanda, özellikle iftar saatlerine
yakın,
açlık ve susuzluk
yüzünden
bazı insanlar
agresifleşebiliyor...
Özellikle de
sigara içenler...
Uzmanlar; yeme, içme ve uyku 
düzenine
özen gösterilmesinin
siniri önlemede etkili olduğunu belirtiyor...
Ramazan, her bakımdan nefse
hakimlik
bilincinin geliştiği
kutsal bir ay
olması
nedeniyle;
bizleri sinirlendirecek
ortam ya da davranışlardan
uzak durmak
gerekir...
Kötü söz söylemek, küfür etmek, birini aşağılamak ve yalan söylemek gibi şeyler orucu 
bozmaz ama
bizleri günaha
sokar!..
Trafikte başkalarının
haklarını ihlal ederek,
iftara 2-3 dakika
erken gitmek isterken,
günaha girmenin
bir manası var mı?..
Hele tabancaların ateşlenmesi ve bıçakların
çekilmesi ne demek?..
Lütfen sakin olalım!..
Ramazan ayının, 
milletimiz ve İslam alemine
hayırlara vesile olmasını
dilerim...