Yakakent

Yakakent Balıkçı Tekneleriyle Karadeniz Günlükleri

SAMSUN HABER...Samsun’un kıyı ilçesi Yakakent’te deniz, sadece geçim kaynağı değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi. Balıkçı tekneleriyle başlayan Karadeniz günlükleri, sabahın ilk ışıklarından akşamın sessizliğine kadar denizin ritmiyle sürüyor.

Abone Ol

Denizle Başlayan Bir Gün: Yakakent’in Sessiz Uyanışı

Yakakent, Karadeniz’in hırçın ama bereketli sularına açılan küçük ama güçlü bir balıkçı ilçesidir. Sabahın en erken saatlerinde liman boyunca yankılanan tekne motorlarının sesi, ilçenin yeni bir güne “merhaba” deyişidir. Balıkçılar, denizin dalgasına, rüzgârına ve doğanın koşullarına alışkındır. Onlar için gün, güneş doğmadan çok önce başlar.

Denize açılan her tekne, Yakakent’in tarihine ve kültürüne ait bir hikâyeyi taşır. Kimisi üç kuşaktır aynı işi yapan bir ailenin geçim aracıdır, kimisi yeni balıkçıların umudu. Bu tekneler, sadece bir mesleği değil, Karadeniz’in insanla kurduğu kadim bağı temsil eder.

Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Samsun İl Müdürlüğü verilerine göre, Yakakent’te yaklaşık 150 aktif balıkçı teknesi bulunmaktadır. Bu teknelerin bir bölümü küçük ölçekli kıyı avcılığı yaparken, diğer kısmı açık denizde avlanmayı tercih eder.

Karadeniz’in Rüzgârında Emek ve Dayanışma

Yakakent balıkçılarının yaşamı, denizle kurulan derin bir dayanışma duygusuna dayanır. Her gün dalgalı denizlere açılmak, sadece fiziksel güç değil, aynı zamanda cesaret ve güven gerektirir. Balıkçılar arasında güçlü bir dayanışma kültürü vardır; biri denizde zor durumda kaldığında, diğer tekneler hemen yardıma koşar.

Deniz koşullarının sert olduğu kış aylarında balıkçı tekneleri, limanda onarım ve bakım çalışmalarına yönelir. Bu dönemde ağ tamiri, boya yenileme ve motor bakımı, balıkçı köylerinin rutinidir. Baharla birlikte yeniden denize açılmak için hazırlıklar başlar.

Bu yaşam döngüsü, Yakakent’te “denizle dost olma” kültürünü pekiştirir. Her fırtına, her av, her sabah yeni bir deneyimdir. Balıkçılar, doğayla rekabet etmez; onunla uyum içinde yaşamayı öğrenmiştir.

Tekne Türü Kapasite (ton) Kullanım Alanı Avlanan Türler
Kıyı Teknesi 1 – 3 Kıyı avcılığı Mezgit, istavrit
Orta Ölçekli Tekne 5 – 10 Açık deniz Hamsi, barbun
Gırgır Teknesi 20+ Endüstriyel avcılık Palamut, çaça
Trol Teknesi 15 – 25 Derin su avı Kalkan, tekir
Balıkçı Kayığı <1 Günlük av Kefal, tirsi
Denizden Sofraya: Balığın Yolculuğu

Yakakent balıkçılığının en dikkat çekici yönlerinden biri, tazelik ve doğallıktır. Denizden çıkan balık, kısa sürede sofralara ulaşır. İlçe merkezinde sabahın erken saatlerinde kurulan balık pazarlarında, denizden yeni çıkmış ürünler satışa sunulur.

Hamsi, istavrit, barbun, kalkan ve mezgit gibi balıklar, bölge mutfağının temelini oluşturur. Hamsili pilav, mezgit buğulama ve barbun kızartma gibi yöresel yemekler, Yakakent’in gastronomik kimliğinin önemli parçalarıdır.

Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin verilerine göre, Yakakent’te balıkçılıktan doğrudan geçimini sağlayan kişi sayısı 800’ü aşmaktadır. Bu rakam, ilçenin küçük nüfusuna oranla oldukça yüksektir ve denizin ekonomik önemini açıkça ortaya koymaktadır.

Ayrıca, kadınlar da bu deniz kültüründe aktif bir rol oynar. Balıkların ayıklanması, ağların onarımı ve pazarlarda satış süreçlerinde kadın emeği önemli bir yer tutar. Bu yönüyle Yakakent, Karadeniz’de deniz ekonomisinin toplumsal bir denge unsuru olduğunu gösterir.

Rüzgâr, Tuz ve Hatıralar: Balıkçı Teknelerinde Yaşam

Yakakent balıkçı tekneleri, sadece birer ulaşım aracı değil; aynı zamanda birer yaşam alanıdır. Balıkçılar, günlerce açık denizde kaldıklarında teknelerinde yemek pişirir, dinlenir ve çoğu zaman denizin sesini dinleyerek uyurlar.

Teknelerin isimleri bile denizle olan bağı yansıtır: “Umut”, “Yaren”, “Dalgakıran” gibi isimler, hem kişisel bir anlam taşır hem de Karadeniz’in ruhunu simgeler. Her tekne, sahibinin karakterinden izler taşır; kimisinde eski bir radyo, kimisinde çocukların yaptığı küçük bir maket vardır.

Yakakent’te balıkçılık, yalnızca ekonomik bir faaliyet değil, aynı zamanda bir yaşam felsefesidir. Denizle iç içe geçen bu hayat, sabır, emek ve doğaya saygı üzerine kuruludur. Bu nedenle balıkçı tekneleri, ilçenin hem kültürel hem de duygusal belleğinin taşıyıcısıdır.

Sıkça Sorulan Sorular

1. Yakakent’te balıkçılar en çok hangi tür balıkları avlar?
Yakakent’te en çok avlanan türler arasında hamsi, mezgit, istavrit ve barbun bulunur. Sezonuna göre palamut ve kalkan da önemli yer tutar.

2. Yakakent’te balıkçı tekneleri ne zaman denize açılır?
Balıkçılar genellikle sabah 03.00-04.00 saatlerinde limandan ayrılır ve gün doğumuyla birlikte avlanmaya başlar. Kış aylarında hava durumuna göre bu saatler değişebilir.

3. Yakakent’te balıkçı teknelerini görmek isteyen ziyaretçiler ne yapabilir?
Yakakent Limanı sabah saatlerinde oldukça hareketlidir. Ziyaretçiler, gün doğumunda limanda balıkçıların hazırlıklarını izleyebilir, taze balık alışverişi yapabilir.

Sonuç: Denizle Yazılan Günlükler

Yakakent balıkçı tekneleri, Karadeniz’in hikâyesini her sabah yeniden yazar. Dalgalarla boğuşan, rüzgârla yarışan, ancak her zaman doğayla barış içinde yaşayan balıkçılar, ilçenin en güçlü simgesidir. Onların günlükleri, yalnızca bir mesleğin değil, bir kültürün devamını temsil eder.

Yakakent, denizin bereketiyle yoğrulmuş bir ilçedir. Bu nedenle balıkçılığın sürdürülebilir şekilde desteklenmesi, hem yerel ekonomi hem de kültürel miras açısından büyük önem taşır. Denizle başlayan her gün, Yakakent’in kimliğini geleceğe taşıyan bir umut hikâyesidir.

DAHA FAZLA SAMSUN HABERİ İÇİN TIKLAYINIZ